18. Bölüm

34 3 9
                                    

Papy nin gözünden

Ah şu aptal kız .
Kesinlikle bir deli . Kardeşime zarar vermeye çalıştı.

Bu asla affedilmez.
Blue nin yanında oturuyor dum .
Canım kesinlikle çok sıkkındın.
Onu mutlu olduğu zamanlarda görmeye alışık olan ben . . . 
Şimdi onun başındaki sargı bezini yeniliyorum .

Bu bir abi için fazla can yakıcı.
Ben işimi bitirip geri sandalyeye yaslandım .
Orda uyudu uyuyacaktım .
Ama uyuyamam . Eğer birşey olursa diye tetikteyim.

Ben ona bakmaya devam ederken birden aklıma bir şey geldi .
Yerdeki bıçak .
O İnk denilen kişi bana E.Friskin asla bıçak kullanamayacağını söylemiş olabilir .

Ama o çok sinsi .
Kesin bıçak kullanıyordur.
Özellikle beni o gün yere serdikten sonra buna daha çok emin oldum .

Ben derin bir nefes verdim .
Cidden bazen bir iskelet bile yorulabiliyor .

"Hımm . . . P-papy?" Birden Blue nin yorgun sesini duymamla başımı oraya çevirdim .
Ona yaklaştım ve gülümsedim .
"Burdayım Blue. İyisin . Ama saat çok geç . Biraz dinlenmen lazım ." Dedim .

Blue geri yorgun gözlerini kapattı ve minik horlamalar çıkararak geri uyudu .
Bende en sonunda dayanamadım ve geri uyudum.








Sabah uyandığımda Blue hala uyuyordu .
Ben ona gülümsedim ve ayağa kalkıp bahçeye çıkmaya hazırlandım .
Ama bahçeye çıkmadan önce bir şey gözüme ilişti.

Bu bir çeşit ses kayıt cihazıydı .
Onuda aldım ve dışarı adım attım .



Dışarı çıkınca sigaramı yaktım ve içmeye başladım .
Şu anlara şu anda bal çok güzel gidebilirdi. Ama malesef onsuz devam edeceğim . 
Bir süre orda kaldıktan sonra cebimdeki ses kayıt cihazını çıkardım .

Bu dün gece yoktu . Şimdi nasıl buraya gelmiş olabilir ki ?
Ses kaydı varmı diye bir tuşa bastım .
Anında çalışmaya başladı .

Bazı yavaş ayak sesleri geliyordu.
Oldukça yavaş hareketlerdi .
Sesler birden kesildi .
Ama sonra fısıltı şeklindeki sesler gelmeye başladı.

"Hadisene yap şu şırıngayı ve gidelim ."

"Sen onu sapık gibi izlerken biz sesimizi dahi çıkarmadık ama ."

"Hey . Kavga etmeyi kesin . Zaten bir oda kaldı . Hadi."

"Bingo. Pekala . Şu salak abisi uyanmadan ben işi halledip geliyorum."

Birden homurtular arasında Bluenin hafif bir inlemesi duyuldu .
Bu inlemenin ardından da duyulması zor bir fısıltı.
"Üzgünüm . Ama biliyorumki beni affedersin ."
Burdan sonra kayıt tamamen bitti .

Ben neye uğradığımı şaşırdım .
İşte o an Blue nin yanına geri gitme kararı aldım .
Ben yukarı çıkarken birden bütün Sansların elinde aynı kayıt cihazlarından olduğunu gördüm .

Onlar bana dönüp elimdeki cihaza baktılar.
"Anlaşılan herkezin odasına bir tane bırakmış ." Dedi İnk kendinden emin sesiyle .

Herkez kendi kayıt seslerini diğerlerine dinletiyordu.  
Herkezde farklı bir şey vardı .
Genel olarak anlamsız konuşmalar .
Ama birden birinin eksik olduğunu fark ettim .

"Hey. E.Frisk nerde?" Dedim .
Herkez bana döndü.
"Bilmem . Odasının kapısı kapalı . Ki bu saate kadar uyanması gerekirdi." Dedi Dream birden .
İşte o an herkezin aklında bir soru işareti oluştu .

Epic ilk hareket eden oldu .
E.Friskin odasına doğru gitti ve kapıyı açtı .
Kapıyı açınca hala yatakta yatan saçları dağnık bir kız çocuğu gözüktü .
Oldukça huzurluydu .

Herkez onun yanına gitti.
Epic onu yavaşça sarsmaya başladı .
Hiç ses çıkmadı .
En sonunda başını onun burnuna ve göğsüne yaklaştırdı .

Bir süre öyle kaldıktan sonra Epic derin bir nefes alıp kalktı.
"Ben scienceyi getirmeye gidiyorum . Ne olur ne olmaz . "  dedi ve gitti .



Bir süre sonra üstünde labaratuvar önlüğü olan bir iskelet belirdi .
E.Friske muayne yapmaya başladı .
Bir süre sesi çıkmadı . Ama sonrasında bize döndü .

"Birşey yok. Sadece bir süre uyuyacak ." Dedi ve başka birşey demeden gitti.
Bizde dışarı geri çıktık .


Sonraki ilerleyen saatlerimiz çok sessiz geçti.
Hatta baya sessiz geçti .
Demek onun yokluğu böyle oluyor .
Gerçi ben sadece mutfağa yada bahçeye çıkınca gördüm bunları .
Hâlâ Blue ile ilgileniyordum .
Yürürken başı dönüyordu .
Ama yinede içinde savaş veriyordu .

Bu azmine hayranım işte. Her zaman karanlığın içinde bile ışık bulmayı başarıyor .

Artık saatler akşama geliyordu .
Sessizce bir akşam yemeği yedik . Sonrasında herkez erkenden yattı.
Ben yine yerime geçmiştim .
Bu sefer Chara ve Bluenin beraber yatışlarını izliyordum .

Chara uyuyamadığını söyledi .
Eh . Blue de hemen yanına gelmesini kabul etti .
Ben onları izlerken birden arkaya baktım.
Sonrada ayağa kalkıp koridora çıktım.
Koridorda yürürken kendimi E.Friskin odasının önünde buldum .

Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.
İçeri girince geri kapıyı arkamdan kapattım .

Içeride hala uyuyan kıza baktım.
Yan dönmüştü . Kolları biraz önündeydi.
Saçları arkada dağılmıştı.

Ben ona bakıyordum sadece .
Neden bilmiyorum ama onu izliyordum sadece .

Taa ki gözlerin birden açılmasıyla ortaya çıkan parlak deniz mavisi gözlerle karşılaşana kadar . . . 

Kör Gözler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin