22. Bölüm

26 3 10
                                    

Bluenin gözünden

Ben az önce ne yaptım .
Birden içimden bir gülme hissi doğdu .
Elimde bir kemik oluşturdum .
Onlara doğru yürümeye başladım .

Hayır . Hayır dur . Neden duramıyorum .
Kemik neredeyse onlardan birine girecekti .

Son anda kontrolü elime aldım .
Kemiği uzağa attım .
Burdan gitmem gerek .
Onlardan uzağa gitmem gerek.




Ben eve doğru koşmaya başladım .
Hemen içeri girip kendimi odama kapattım .
Biraz yürüdükten sonra yere düştüm .
Ağlıyordum . Kendim istemesemde ağlıyordum .

Ama ben ağlarken bazı sesler beni daha kötü yaptı.
"Gördün mü ? Sana demiştim . "
"Seni bırakırlar.  "
"Kimseye güvenme "
"Burda seni bir tek ben korurum. "
"Bak . Abin bile seni arkada bıraktı . "

Ve böyle daha şiddetli ağlamalara neden olan sözler.










E.Friskin gözünden

Ben sadece mutfakta duruyordum .
Cidden bu kadar ağır yanılmış olamam.
Ne duyduğumu biliyorum .

Diğerleride benimle beraber burdalardı.
Onlar neden burda emin değilim .
Sadece burdalar .

Ben bir süre daha bu şekilde kaldıktan sonra bir ses duydum .
Yukarıdan gelen seslerdi .
Bir çeşit kıkırtıydı .

Birde başka birşey vardı .
Çok hafifte olsa gelen hıçkırıklar ?

Birden bir şey daha hissettim . Bir çekmece açılma sesi ve içinden çıkan metalik ses . . .

Hayır . Hayır hayır . İmkânı yok . Değil mi ?
Hemen yukarıya son hız koştum .
Blue nin kapısını son hız açınca gördüğüm manzara korkunçtu .
Blue göğsüne bir bıçak dayamıştı .
Kendine tam saplayacakken onun üstüne atladım .

Bu bıçağı düşürmesine sebep oldu .
Ama benden daha hızlıydı .
Onu düşürdükten sonra geri kalktı ve dışarı kaçtı .

Bende ondan biraz daha yavaş kaldım ama yinede ayağa kalkıp koştum .
Merdivenlere gelince bazı sesler duydum .

"Blue . Hey sakin ol . Ne yapıyorsun ." Dedi Papy . Gerilediğini hissediyordum .
Bu sırada bazı inleme sesleride.

Sanırım bir tek o kalmış .
Papy öne doğru birkaç adım attı ve emin değilim ama Blueye sarıldı .
Bir süre ses çıkmadı .

Ama birden Papy acılı bir inlemeyle yere düştü .
İşte şimdi birşeyler yapmam lazım .
Blue nin içindeki bütün kanı hissettim .
O kan donmalı. O kan özel olarak bükülmeli.

Bende bir zat böyle yaptım .
Kanı büktüm .
Sadece büktüm .

Blue nin acılı  çığlıkları kulağımı dolduruyordu .
Ama umursamadım .
Aşağı indim ve kanı bükmeye devam ettim.
Her bir büküşümde kan dahada yukarı çıktı .
En sonundada kanı dışarı çıkarttım .
Sonrasında hissettim yabancı maddeyi.
Onla kanı ayırdım ve geri  kanı içine koydum .

Blue yi bıraktığım an yere yığıldı .
Ben ona baktım . Yorgunluğunu hissedebiliyordum .
Birden bazı ayak seslerini arkamda duydum .

"Şey. E.Frisk? " dedi İnk .
Ben birden ağlamaya başladım. Dizlerimin üstüne düştüm ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım .

Bu sırada bir süre herkez benim ağlayışımı izledi .
Kendimi biraz sakinleştirince sadece öyle oturdum.

Bu sırada biri yanıma oturdu.
"Hadi E.Frisk. Biraz elmalı turta yapmamı ister misin? Herkeze iyi gelir." Dedi Dream .

Ben istemeden yüzümde küçümseyen bir gülümseme oluştu .
"Heh. Komik." Dedim sadece ve onun eline vurup ayağa kalktım.

"Kendi yaptığı yiyeceği bile KUSAN birinden ne beklenirdiki "Dedim sesim biraz yüksek çıkarak.
Dream geriledi .

İçindeki gerginliği hissettim .

"Oh merak etme etme sadece sen değil bu evdeki herkezi duyabiliyorum .
Senin her gece anoreksik davranışın , Bluenin kaygı bozukluğu ve tabikide İnkin bipoları. Herşeyi duyuyorum ." Dedim patlayarak birden .

Çok doldum . Birden neler dediğimi fark ettim.
"Ne demek herşeyi ." Dedi İnk.
Kalp atışları çok hızlı.
Bakışlarım ona gitti.

"Özellikle senin HERŞEYİN . Bu aralar çok sık oluyor ." Dedim .
İnkin korkusu gittikçe arttı .
Ben az önce ne dedim öyle . . .
Hay lanet olsun .

"Neyse unutun gitsin . Ben dışardayım." Dedim ve daha fazla kişinin kalbini kırmamak için evden çıktım .
Sanırım biraz meditasyon iyi gelebilir.

Bu yüzden dağa yürümeye başladım .











İnkin gözünden

E.Friskin dediklerinden sonra bende odama çıktım .
Kalp atışlarımı bütün bedenimde hissedebiliyordum .

Biraz rahatlamam lazım.
Fırçamı aldım ve Outertaleye bir portal açtım .

Portaldan atladım ve yıldızlarla dolu o Au ya geldim .
Bir süre etrafta dolaştım.  
İnsanlara selam verip iyi zaman geçirmeye çalıştım .

Ama uçuruma gelip onu görene kadar.
Yavaşça yanına gittim bende uçurum kenarına ayaklarımı sallandırdım.
Elindeki kuklama bir atkı örmekle uğraşıyordu .

Ben yanına gelince bakışları beni buldu.
İlk başta gülümsedi . Ama sonra yüzüme bakınca o ifade yerini üzgün ve meraklı bir şuraya bıraktı .

"Hey . Sen iyi misin İnky ?" Dedi Error.
Ben ona baktım ve kollarımı onun beline doladım .

"Bilmiyorum . Şu aralar hiç birşey bilmiyorum gerçi . Kendimi boşlukta gibi hissediyorum ." Dedim başımı onun göğsüne koyarak .

Error bana sıkı sıkı sarıldı ve başımı okşadı.
"Anlatmak ister misin? " dedi yavaşça . ben yıldızları izlerken cevap verdim.

"Bir süre böyle kalsak . Sadece bir kaç dakikacık. " dedim yavaşça .
O başını salladı .

Beraber yıldızları izlemeye başladık .  

  

Kör Gözler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin