14.Bölüm

24.3K 1K 292
                                    



Merhaba çiçeklerim🤍

Keyifli okumalar diliyorum ve umarım beğenirsiniz...


Hatalarım olmuşsa lütfen kusuruma bakmayın🙈


Oy vermeyi unutmadıysanız haydi o zaman bölüme geçelim🥰


🌼



Bir yandan çalmaya devam eden telefonum, bir yandan öksürük krizim ve bir yandan da terleyen avuçlarım bana hiç yardımcı olmuyordu.

Bu adam kafayı mı yemişti de beni arıyordu. Hayır yani anlayamıyorum kalbime zoru mu vardı acaba...

Derin derin nefesler alıp vererek kendimi toparlamaya çalıştım ve ekrandaki yeşil ışığı sağa doğru çekerek aramayı cevapladım.
Hangi götüme güvenerek yaptım bilmiyorum ama Cihan'ın sesini duymak bana iyi geleceği için bu fırsatı kaçırmayı göze alamadım.

Karşı taraftan gelen ses ile gözlerimi sıkı sıkı kapatıp derin bir nefes aldım. Ruhumun en gizli ve değerli odacıklarından birisine sesinin tınısını hapsettim.

"Leyla'm?"

Bacılarım, gelin beni bir dürtün. Öldüm de cennette miyim acaba?

"Hı?" Bu nasıl cevap vermek kızım ya. Sanki adamla zorla konuşturuluyorum.
Karşı taraftan hafif bir gülme sesi duydum ama çok da üstünde durmadım bu konunun.

"Beni duyuyor musun Leyla?"

"Hıhı"

"Güzelim sen utanıyor musun?"

" Kim utanıyor? Ben mi utanıyorum? Yok daha neler." Artık pes edip konuşmuştum. Onun sesini duyduğumda verdiğim tepkiye benzer şekilde, Cihan da derin bir nefes aldı.

"Kurban olurum sesinin güzelliğine."

Arkadaşlar ben çok fena düşüyorum ama siz sakın düşmeyin. O sizin enişteniz!

"Nasıl oldun iyi misin?"

"İyiyim Cihan, çok iyiyim. Sadece ufak bir çatlak var ayağımda. Yarın çıkacağım zaten hastaneden."

"Ufak ya da büyük. Ne olursa olsun çok dikkat etmen gerekir. Fakat neden çatlak yüzünden günlerdir hastanede kalıyorsun ?"
Çok mantıklı bir soru sordu. Hakkını yiyemem gerçekten.

"Ben ailenin tek çocuğu olduğum için üzerime çok titriyorlar. Kaybetme korkusu da diyebiliriz. İşte bu yüzden günlerdir hastane odasında sürüyorum. Ailemi bir türlü ikna edemedim iyi olduğuma."

Beni anladığına dair birkaç mırıltı sesi işittim ve ardından konuşmaya başladı
"Şimdi taşlar yerine oturdu işte. Onlar da kendilerince haklılar. Nasıl bir kaza geçirdin peki? Nasıl oldu bu olay ?"

" O konunun benim hatam yüzünden gerçekleştiğini itiraf etmem gerekir. Pasta yapımında kullanmak için birkaç malzeme almam gerekiyordu ve bu yüzden dışarıya çıkmıştım. Fakat karşıdan karşıya geçerken fazlasıyla dalgın olduğum için araba geldi ve beni uçurdu."

"Uçurdu mu?" Aniden yükselen ses tonuyla oturduğum yerden zıpladım. Benim abartlı konuşmamı ciddiye aldığını ise hemen ardından fark ettim.

"Ay yok canım, lafın gelişi öyle söyledim ben. Minicik bir hızla ittirdi sadece beni. Ben de hooop popişimin üstüne düştüm."

"Hmm demek öyle... Popişine bir şey oldu mu peki ?" Az öncekine oranla daha arsız bir ses tonuyla sorduğu soruya tepki olarak yanaklarıma hafif bir sıcaklık akın etti.

SERT BAKIŞLI PAPATYAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin