20.Bölüm

23.4K 999 89
                                    

Merhaba bebeklerim🤍

Ayy sizleri çok özledim ya🥺
Nasılsınız?

Bölüm içerisinde yazım hatalarım veya herhangi bir hatam olmuşsa lütfen kusuruma bakmayın

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Keyifli okumalar...

🌼

Sessiz ve huzurlu geçen yolculuğumuzu yarım saatin ardından tamamlamıştık. Yeşilliklerin arasına serpiştirilmiş masalar ve iki kişinin sığacağı büyüklüğe sahip salıncakları olan bir çay bahçesine gelmiştik. Etrafımız birbirinden güzel çiçekler ile donatılmıştı. Bu şehirde doğup büyümüş olmama rağmen bu eşsiz mekana ilk defa gelmiştim.

Cihan, hayatımın eksik yanlarını kendi renkleri ile boyuyordu. İkimizi tamamlanmış bir resim haline getirinceye kadar, onun benim hayatıma, benim onun hayatına katacağım birçok fırça darbesi olacaktı.

Masalardan birine yerleşmiş ve siparişlerimizi vermiştik. Önüme getirilen soğuk limonata ile meraklı bir şekilde etrafı seyreden gözlerimi garsona çevirdim. Minik bir teşekkür ettim. Cihan'ın, kahvesini de servis edince afiyet olsun dileklerini sunarak yanımızdan uzaklaştı.

Ellerimin arasında bulunan limonatadan bir yudum içerek içimdeki harareti bastırmaya çalıştım. Geldiğimizden beri siparişlerimiz haricinde tek kelime bile konuşmamıştık. Aramızda sürüp giden bu sessizliği bozmak adına hafif bir öksürük ile boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım.

"Küs müsün bana?"
Selin olayında ona tamamen güvenmediğim ve bana olan sevgisini sorguladığım için kalbini kırdığımı biliyorum ama problemin gerçekten de bu olup olmadığına emin değilim.

Çiçekler üzerinde gezinen gözleri, sesimi duyunca bana çevrildi. Tekrar ve tekrar, kahvelerinde kayboldu kahvelerim...

"Hayır" dedi.

Neden soğuk davrandığını düşünüyorum? Gerçekten de öyle mi davranıyor?

"Kızgın mısın?" dedim.

Uzun uzun baktı gözlerime ve tekrar cevabını verdi
"Hayır"

E küfür edeceğim artık. Doğru düzgün konuşsana be adam. Ama ben yine de sakinliğimi korudum ve son kez şansımı denedim.

"Kırgın mısın?" Bu sorumun cevabına olumlu bir yanıt vereceğini hissetmiştim ve öyle de oldu.

"Evet Leyla, kırgınım" dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan.

Verdiği cevap ile kalbimde bir burukluk hissettim. Onu kırmış olmak, bu hayatta isteyeceğim en son şey dahi olamazdı. Kendimi affettirebilme umuduyla hızlı bir şekilde konuşmaya başladım.

"Cihan, gerçekten çok özür dilerim. O kadının söylediklerine inanmadığımı zaten biliyorsun ama öyle çok üzerime geldi ki ne yapacağımı şaşırdım. Biliyorum çok yoğundun ama saatler geçmesine rağmen bana ulaşmaya çalışmadığın için azıcık da olsa o kadının söyledikleri aklımın bir kenarından girerek beni zehirledi. "

Uzun konuşmamın ardından tükenen nefesimi tazeledim ve tekrar bir soru sordum
"Beni affedebilecek misin?"
Başıma hafif bir eğim vererek sağa doğru yatırdım ve gözlerimi kırpıştırarak ona doğru bakmaya başladım.

SERT BAKIŞLI PAPATYAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin