Az önce son kontrolleri yapmadan yanlışlıkla bölümü yayımladım. Anlık kalp krizi geçirdim yaaa....Neyse o zaman şimdi güzel güzel geçebiliriz bölüme
Keyifli okumalar canlarım
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum🤍
Yazım veya noktalama hatalarım olmuşsa lütfen kusura bakmayın🙏🏽
🌼
Cihan'ın içini daha önce hiç yaşamadığı bir korku kaplanmıştı. Yeni idrak ettiği duygularını sevdiğine söyleyemeden kaybetme korkusu...
Operasyondaki tüm dinlenme anlarında uzun uzun düşünmüştü neler hissettiğini, Leyla'nın hayatında nasıl bir yere ait olduğunu. Ama daha sonra fazla düşünmesine gerek kalmayacak bir his oluştu içinde, özlem hissi...
Bir kez bile karşı karşıya gelmediği kadın burnunda tütüyordu. İşte o zaman gerçekten anladı. Leyla kendisini ilmek ilmek kalbine işlemişti. Yokluğu katlanılacak gibi değildi.
Onu düşündükçe yüzünde hafif bir tebessüm oluşuyordu. Bu nedenle döner dönmez duygularının karşılıklı olduğunu kadına söyleyip onun da mutlu olmasını sağlayacak ve ilişkilerinin en önemli ilk adımlarını atmış olacaklardı. Fakat hiçbir şey umduğu gibi olmadı.
Görevini başarılı bir şekilde tamamladı ve merkezdeki imza işlerini de halledince alelacele evine geçip Leyla'sına kavuşma hayali kurdu. Ona birden fazla mesaj atmasına ve saatler geçmesine rağmen geri dönüş alamıyordu.
Leyla'nın ondan vazgeçtiğini ve bırakıp gittiğine dair hiçbir düşünce geçmedi aklından. Ona ve sevgisine daima güveniyordu. Fakat ya başına bir iş geldiyse? Ya şu an Cihan'a ihtiyacı varsa? Tüm bu sorular aklını kurcalayıp onu rahatsız ediyordu.
En sonunda dayanamadı ve karakolda olan bir arkadaşını arayıp Leyla'nın kimlik bilgilerini verdi. Onun hakkında herhangi bir bilgiye ulaşmasını rica etti. Eğer buradan da bir sonuç alamazsa, ne olursa olsun elinde olan ev adresine gitmeyi aklına koymuştu.
Arkadaşından gelecek olan haberi beklerken dakikalar saatler gibi geliyor ve evin ortasında volta atıyordu. Fakat duyduğu mesaj sesiyle olduğu yerde durdu ve telefonun ekranını açarken hemen yanında bulunan kanepeye oturdu.
Gözleri ekrandaki yazıyı okuyunca az evvel oturduğu kanepeden kalkmasıyla kapıya yönelmesi bir oldu. Arabasının anahtarının ceketinin cebinde olduğundan emin olarak evden ayrıldı ve arabasına yol aldı.
Arkadaşı İstanbul'da bulunan bir hastanenin adresini atmıştı ve bu da aklına hiç iyi şeyler getirmiyordu. Leyla'ya kavuşamadan hasret mi kalacaktı? Güzel yüzüne doyamadan veda mı edecekti? Hayatında ilk defa kendisi için her şey yolunda giderken yine darbe mi alacaktı?
Hayır, bunların hiçbirinin olmaması için bildiği tüm duaları ediyor ve trafikte olabileceği en hızlı şekilde arabasını kullanıyordu.
Arabasında bulunan sirenleri kullanıp daha hızlı bir şekilde hastaneye varabileceğini kendisi de biliyordu fakat hiçbir zaman görevinin getirdiği avantajları kendi özel hayatı için kullanan birisi olmamıştı ve olmayacaktı.Hızla ve zorlukla bitirdiği yolun sonunda hastanenin bahçesine arabasını gelişigüzel bırakıp kendisini arabadan dışarı attı.
Kalp ritmindeki düzensizlik ve alıp verdiği hızlı soluklarla merdivenleri adımlamaya başladı. Peki nedendi bu kalp çarpıntısı? Korkudan mı? Hızlı hareket etmekten mi? Yoksa Leyla ile aralarında tahmini olarak birkaç dakikalık mesafe olmasından mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERT BAKIŞLI PAPATYAM
Dragoste0555*****69: Merhaba komiserim 0555*****69: Rahatsız ediyorum ama bir maruzatım olacaktı 0555*****69: Kalbimi çaldın ve lütfen geri getirir misin? 0555*****69: Haa...İlle de getirmem diyeceksen lütfen sen de kalbini bana ver ve ödeşmiş olalım 0555...