4.BÖLÜM

1.4K 164 46
                                    

Yankı...

Sert adımlarla girdiğim şirkette tek görmek istediğim o herifti. Saatlerdir kendimi nasıl tuttuysam kanım çekiliyordu artık. İnsanların yanında geçip giderken kimseye görünecek tahammülüm yoktu. Beyza'nın odasına bakıp ikisini de orda görünce daldım odaya. Kapıyı sertçe kapattım. Ayağa kalkan adamın yakasına yapıştım.

"Kimsin lan sen? Sen kimsin? Sen benim çocuğumu üzmeye nasıl cüret ediyorsun, kimsin sen?"

"Delirdin mi Yankı, bırak adamı."

"Beyza çekil bunca yıl sonra canını yakmayayım."

"Ben bir şey yapmadım, ne saçmalıyorsun. Küçücük kızın yalanlarıyla bana mı saldırıyorsun?"

"Sen benim kızıma yalancı mı diyorsun lan" deyip yüzünün orta yerine kafa attım. Bağırarak geri savrulduğunda Beyza önüme geçip tuttu beni. "Gebertirim lan seni piç, laflarına dikkat edeceksin. Bu kadın benim eski karım, bende böyle bir psikopatım. Ne Beyza'ya, ne de gözümden sakındığım kızıma sahipsizmiş gibi davranmazsın. Oğlum bitiririm seni."

"Yeter Yankı, yeter ne saçmalıyorsun. Ne yaptı bu adam? "

"Sana yazıklar olsun Beyza, çocuğun yüzüne bakıp mutsuzluğunu göremedin ya, sana yazıklar olsun. Yarın velayet davasını açıyorum. Yağmur'u on beş günde bir kere göreceksin. Madem hayatına böyle pis bir adamla devam etmek istiyorsun kızımı sana bırakmam, kızımı kimsenin üzmesine izin vermem. "

Geri dönüp kapıya uzandığım anda zaten açık olduğunu gördüm, Melis ifadesiz yüzüyle bize bakarken olup bitene şahit olduğunu anlamıştım.

" Berat git yüzünü yıka. Sende odama "deyip arkasını döndü. Hâlâ sinirim tepemdeyken düştüm peşine. Biraz sonra odasına girdik. Bana döndü ama yüzüme bakmıyordu.

" Prensip olarak eski eşleri aynı yerde tutmak istemem. Seni kovamam çünkü işe ben almadım. Beyza'yı kovmak istemiyorum çünkü bekar bir anne, sorumluluğu var. Lütfen bir açıklama yap" deyip yanımdan geçti ve kapıyı kapattı. "Otur lütfen."

Kızmadı mı anlamıyorum, duygularını çok iyi gizliyordu ya da gerçekten bu konuya bu şekilde yaklaşıyordu.

"İşe Beyza için girdiğimi düşmeni istemem, kızım için bir karar vermeliydim." Beni dikkatle dinliyor, başını sallıyordu. "Sorun Beyza'nın sorumsuzluğu. Tartışmak için doğru bir yer değil ama kendimi tutamadım afedersin."

"Sorun değil, bu defa görmezden gelebilirim. Kızını anlat bana, kaç yaşında, adı ne? Sorun ne?"

"Yağmur, sekiz yaşında."

"Maşallah."

"Sorun annesinin erkek arkadaşı, yani bu sabah bahsetti. Çocuk sonuçta."

"Duyguları önemli haklısın. Ne zaman ayrıldınız?"

"Altı yıl oldu."

"Anladım. Bir sorun olduğunda, canın sıkıldığında bana gelebilirsin. Sonuçta sen benim her şeyimsen, bende senin için öyle olurum. Öfkeli bir adamsın anladım ama burası bir şirket ve bir kere önüne geçmezsem sonu gelmez."

"Anlayışın için teşekkür ederim."

"Rica ederim, bunu da dün gece beni yalnız bırakmadığın için sana bir teşekkür olarak kabul et. Hem beni bırakmadın, hemde hiç rahatsız etmedin. Teşekkür ederim Yankı."

"Önemli değildi, uyuyakalmışım." Kahkaha attı, kahkaha sesi yüzümü gülümsetmişti.

"Demek ki konuşunca sinir uçup gidiyormuş, bunu da senden öğrendim. Sanırım bir müddet daha seni kovma planları yapmayacağım."

YANIMDA KAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin