Melis...
"Sen beni niye tutuyorsun, ne güzel dövecektim yellozu" dediğimde Yankı yüzünü ekşitti.
"Aynen kanka, niye kaldırıp götürdün kızı. Baya güzel kavga çıkacaktı. Ama bak ben ilk defa Yankı için çıkan bir kız kavgasında Yankı'nın birini omuzuna atıp çıkardığını gördüm, yoksa ne haliniz varsa görün derdi bu" dedi Samet.
"Patronum!" diye üstüne basa basa haykırdı Yankı. "Nerden bilsin kavga etmeyi, tırnağı falan kırılır maazallah."
"Abart" dedim çemkirerek. Bir dürümcüye gelmiş, denize nazır bir masaya oturmuştuk. Samet çalan telefonunu açmış, arabaya komut verir gibi konuşmaya başlamıştı.
"Hah dümdüz gel, sap ordan, sağ yap... Bak burdayım" deyip el salladı. Bir kız geliyordu ordan. Kız koşup geldiğinde sıkıca sarıldılar. Tuğrul ona yer vermek için kalkıp başka bir sandalye çekti.
"Tamam tamam ayrılın, hafta sonu bol bol yaparsınız o işi" deyip masanın başına hemen yanıma oturdu. Samet,
"Sus lan, kıskanma. Hayatım, bu Melis. Yankı'nın patronu" deyip beni tanıttı. Kız sevecen bir ifadeyle elini uzattı.
"Merhaba, Meltem bende."
"Merhaba."
"Yankı, hiç pas vermiyorsun bebeğim" deyince Yankı kafasını çevirip olası bir şeyden kaçıyor gibiydi. "Yankı" dedi kız ikinci defa, Yankı bu defa gökyüzüne baktı. "Tamam tamam bir şey demiyorum ama çok teşekkür ederim."
"Rica ederim canım, hoş geldin."
"Hoş buldum. Nerden böyle?" Birden gevelemeye başladılar. Kız karşıma oturunca,
"Gece kulübünden" dedim.
"Aa! Ne? Samet, yine mi?"
"Hayatım, kızma. Valla sadece azıcık eğlenip çıktık, yemin ederim bak."
"Tuğrul?"
"Doğru söylüyor yenge yeminle."
"Yankı?"
"Aynen, biz bizdeydik."
"Melis?" dedi inanmak için son çare bana sorarak.
"Ben onları gördüğümde üçü dans ediyordu sadece."
"Oh tamam."
"Benimki geliyor" diyerek ayağa kalktı Tuğrul. Hemen arkamızdan geliyordu gelen.
"Eşşeği saldım çayıra" dedi Samet.
"Yapma lan, zor ikna ettim zaten."
" Biz ne yaptık karşim, o söyledi "deyince Yankı'yla beşlik çaktılar.
" İyi akşamlar, selam. "Bu defa Tuğrul sarıldı herhalde sevgilisi olan kıza. Sonra kızı benimle tanıştırdı.
" Melis, Yankı'nın patronu. "
" Oo! Çokta güzelmiş, merhaba Eylül ben. "
" Merhaba. " Ek sıkıştıktan sonra Tuğrul onun içinde bir sandalye çekti.
" Yankı, seni görüyorum" dedi kız. Yankı neden ikisinden de aynı tepkiyi almıştı anlamadım. "Teşekkür ederim tatlım."
"Rica ederim tatlım" dedi taklit ederek.
"Neden teşekkür ettiniz?" dedim merakla.
"Şimdi" diyen kızı bakışlarıyla susturdu. "Neyse" deyip konuyu kapattı.
"Ya" dedi Meltem. "Ne güzel bir adamsın sen, hay o Beyza'nın aklına sıçayım" demesiyle kahkaha tufanı koptu. "Ay çok pardon" dedi sonra tabi ama iş işten geçti, baya güldük çünkü.