Melis...
İyi hissetmiyordum. Midem bulanıyordu Yankı yüzünden. Bütün bir gece yüzüme bakmadı, onu üzecek bir şey mi yapmıştım? Bütün gece bunu düşünmekten gözüme uyku da girmedi, baş ağrısıyla birlikte yola çıkmıştık. Toplantılarım normaldi, bir tek o zaman yanımda oturmuştu ama o zaman da yüzüme bakmadı. Şimdi yanında oturuyordum ve ben yok muşum gibi davranıyordu. Ağlamak istiyordum ama, neden böyle yapıyordu?
Bugün Cuma'ydı. Hafta sonu izinliydi düğün nedeniyle ve bu da onu pazartesiye kadar son görüşümdü. Çalan şarkıya ağız hareketiyle eşlik ediyor sadece yola bakıyordu. Avukatı geldi akşam, onunla hummalı bir şekilde konuşurken gözünü ayırmamıştı, şimdi bana bir kere baksın diye ne yapacağımı bilmiyordum. Çocuk gibi asıldı yüzüm.
Düğüne gidip gitmemek konusunda bir hayli kararsızdım. Düğüne gelmeyeyim diye mi böyle yapıyordu? Ben onu bu denli mi rahatsız ediyordum. Utanmasam bağıracağım artık. Telefonu çaldığında müziği kapattı.
"Tatlım" diyerek açtı telefonu.
"Babacığım günaydın."
"Günaydın."
"Biz sabaha karşı döndük."
"Öyle mi, neden?"
"Bilmiyorum annem pek konuşmuyor zaten ama sen beni müsait olduğunda annemden alırsın değil mi?"
"Tabi bebeğim, bir saat sonra orda olurum."
"Harika, bende hazırlanıyorum o zaman."
"Tamam canım."
Telefonu kapattı müziği açtı. Yine tek kelime etmek yok, ben insan değil miyim ama? Benimle de konuş ne olacak? Camı açtım sonunda kadar. Kolumu kapıya dayayıp başımı elime yasladım. Düşünmekten saçlarıma aklar düşecekti. Yahu ben bu adama ne yaptım, ne?
Artık bıraktım ne hali varsa görsün tamam mı. Benim yüzüme bakmayanın ben hiç bakmam. O an radyodan yalaaaan diye bağırmaya başladı şarkı. Kahkaha attım, deliriyordum sanırım. Yankı'ya baktım hâlâ yola bakıyordu. Bu iş canıma yetti ama.
Evimin önünde durunca aynı anda indik arabadan. Bagajdan çantamı çıkardı, ben peşimden gelsin istediğim için önden gidip kapıyı açtım. Yankı peşimden gelip kapının girişinde bıraktı çantayı.
"Bir isteğiniz var mı?" dedi oldukça mesafeli bir sesle. Yağmur'u almaya gidecek diye hiçbir şey diyemedim, yoksa bir pislik yapıp onu benimle konuşana kadar yanımda tutabilirdim ama işte.
"Teşekkürler."
Arabanın anahtarını bırakmadı, o zaman beni düğün için alacaktı. Bu da bir teselli sonuçta.
*
İlk defa bir hafta sonu bana zulüm gelmişti. Cumartesi sabahı evin içinde dolaşıp durmaktan sıkılmış bir daha yatıp uyumuştum. Akşama kadar ne yapacağımı bilemedim uyurken akşam ettim. Hali hazırda beni bekleyen maketin başına uğramamıştım. Elimde kahveyle hiçbir şey yemeden bu günü de bitirdiğimde yanımda Yankı'yı arayıp duruyordum. Bu kadar kısa zamanda ona bu kadar alışmış olamam ya.
Benim onu görmem lazımdı, şirketin güvenliğini arayıp Yankı'nın adresini bana söylemesi ve personel dosyalarını erişmesi için odamın şifresini verdim. Kısa zamanda bana geri dönüş yaptı mesajla. Hemen bir taksi çağırıp bir elbise çektim üstüme. Çantamı hazırlayıp evden çıktım. Gelen taksiye binip adresi verdiğimde yüreğim kuş gibi çırpınmaya başladı.