23. Bölüm: "Değersiz bir adam yüreğine evreni sığdırıyor"

152 25 31
                                    

CALUM

Ev onsuz çok sessizdi. Hatta tüm çiftlik o gittikten sonra sessizliğe bürünmüş gibiydi. Halbuki buraya ilk taşındığımızda çiftliğin işlerinin hiç bitmemesi ve seslerin hiç susmaması yeteneğimi kaybedişime odaklanmamı engellemişti. Şimdiyse sadece Ophelia'yı ve onun sabah çaldığı melodiyi düşünüyordum. Hoş bir melodiydi. Onun gibi huzur veriyordu.

Beni görünce gitarın telleri üzerindeki eli donmuş ve gitarı yanındaki boşluğa almıştı. Devam etmesini teklif etmeyi düşünmüş ama vazgeçmiştim çünkü kendimi hâlâ hazır hissetmiyordum. Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra da annem ona kasabayı gezdirmeyi teklif etmişti. Ophelia teklifi kabul ettiğinde annem Fiona ve Mariana'yı da yol üzerinden alacaklarını söylemişti. Yani bu, lanet olası bütün gün Ophelia'yı benden çaldıkları anlamına geliyordu. Memnuniyetsiz bir tavır takınsam da planı bozmamış hatta Teddy'i bile onlara kaptırmıştım. Teddy zaten Ophelia geldiğinden beri onun kuyruğu gibi peşinde koşuyor ve hiçbirimize pas vermiyordu. Gerçi haksız da sayılmazdı. Elimden gelse ben de onun gibi Ophelia'nın peşinden ayrılmazdım.

"Dostum, basketbolda ben bu kadar yakındayken topu elinde beş saniyeden fazla tutamazsın. Aklını oyuna ver."

Logan'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp topu sektirmeye başladım ama Logan dikkatsizliğimden istifade edip topu benden kaptı ve iki adım atıp sıçrayarak topu potaya gönderdi. Şanslı bir herif olduğu için top çemberin içinden geçti.

Bana bakarak göz kırptı ve "Uyanık olan kazanır," dedi.

Onlar gittikten bir saat sonra Logan gelmişti. O da Fiona'dan ayrı kaldığına bozulmuştu ve her ne kadar onların gitmesinden etkilendiğimizi inkar etsek de ikimiz de aynı durumdan muzdarip iki huysuz olarak vakit öldürmeye çalışıyorduk.

Elimi ıslak saçlarımdan geçirip su için mola vermeye karar vererek köşeye geçtim. Zaten Logan'ın da dediği gibi kendimi oyuna verdiğim falan yoktu. Ben bırakınca Logan da su içmek için yanıma oturdu. O sırada suyun yanına bıraktığım telefonumu alıp gelen mesajı açtım.

Ophelia Robinson: Üzerinde kiraz desenleri olan bir elbise aldım. Randevuya çıkarken giymek için ideal duruyordu.

Mesaj yirmi dakika önce gönderilmişti ama şu an göndermiş gibi gülümseyerek cevap yazdım.

Calum Hood: Üzerinde görmeyi çok isterim.

Bir süre cevap vermeyince, ki ben mesajı göndereli henüz sadece on saniye olmuştu, telefonu bırakıp bakışlarımı beni portakal dilimi sırıtışıyla izleyen Logan'a çevirdim.

"Ne var?"

Logan küstah bir şekilde gerinip arkasındaki saman balyasına yaslandı.

"Farklı görünüyorsun. Ophelia senin içindeki bir şalteri kaldırmış da çiçek böcek Calum'ı ortaya çıkarmış gibi."

Kaşlarımı çattım. "Çiçek böcek Calum mı?"

Logan kıkırdayıp açıklamaya başladı. "Evet bilirsin eğlenceli, romantik, çiçek, böcek, kelebek, fil—"

Elimi kaldırıp, "Tamam, tamam. Tüm hayvanlar alemini saymaya başlamadan dur artık," dedim.

Yedi kişilik bir grup olmamıza rağmen içlerinde kendimi en yakın hissettiğim kişi Logan'dı. Beni hiçbir zaman yargılamamış, gitarımı çalmam için zorlamamış, küçümsememiş sadece anlayışla yaklaşmıştı. Ayrıca öfke patlamalarımda beni tutabilen tek insandı. Ophelia'yı tüm arkadaşlarım biliyordu, videolarını izletmiştim ama ona karşı arkadaşlıktan öte bir şeyler hissettiğimi sadece Logan biliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Where I End And You BeginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin