Deniz kızı Ve Kara Prens'in Hikayesi..
§
12.04.2013
Karan'a ;
Genç bir kızın, küçük yüreğinden dökülen bu satırlar genç bir adamın, koca yüreğine armağandır.
Yani sana...
Sana olan sevgimi, aşkımı artık içime sığdıramıyorum Karan. Her geçen gün...
Medya - Elfida' nın gelinliği ve gelin saçı. (Temsili)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☝🏻Tanıtım Videosu ☝🏻
❆
"Elfida! Kalksana artık!" Derin'in tepemde bağırmasıyla pikeyi kafama kadar çekip '5 dakika daha' diye mırıldandım.
"Bugün senin kına gecen var hâlâ yatıyorsun!" Kafama dank eden gerçekle yatakta doğruldum. Nişanın ardından tam 1 hafta geçmişti ve bugün kınam, yarında düğünüm vardı. Ne mutlu (!)
"Sen git ben elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."
"Tamam, acele et." O odadan çıktıktan sonra yatağımdan kalkıp ayağıma ev terliklerimi geçirdikten sonra kapıyı açıp hemen yan taraftaki banyoya girdim. Yüzümü soğuk suyla bir güzel yıkayıp havluyla da duruladım. Dün gece yatmadan önce yaptığım topuz dağıldığı için saçlarımı tekrardan açıp bağladım.
Ayaklarımı yerde sürüye sürüye avludaki kahvaltı masasına ulaşmıştım sonunda. Kurt gibi açtım...
"Günay-" Lafımı yarıda kesen annemin şaşkın nidası olmuştu.
"Kız bu ne hal! Kuaförler gelir birazdan. Bindallını giy çabuk!"
"Anne çok açım ben ya, kahvaltımı yapıyım öyle giyerim." Oturmaya yeltendiğimde kapı çaldı.
"Ahan da geldiler! Koş çabuk yukarı!" Oflaya oflaya tekrar yukarı çıktım. Dolabın üzerine asılmış olan bindallıyı yerinden çıkartıp zorda olsa giyinmeyi başarmıştım. Aynadan şöyle bir kendimi süzdüğümde çok güzel göründüğümü fark ettim... Eğer Karan tüm hevesimi kırmamış olsaydı şu an dünyanın en mutlu insanı olabilirdim belki de. Gözümden yine bir damla yaş süzülürken derin bir nefes aldım ve elimin tersiyle akan yaşı sildim. Güçlü durmalısın Elfida. Odamın kapısı çalındığında 'gel' diye seslendim dışarı doğru. Derin, ablam ve kuaförler gelmişti. Mesai şimdi başlıyor...
❆
"Teşekkür ederim. Çok beğendim." Saçımı yapan kuaföre gülümseyip onları odanın kapısına kadar uğurladım ve tekrar içeri girdim. Derin oturduğu yerde bir yandan saçındaki topuzu düzeltmeye çalışıyor bir yandan da kendi kendine ufak çaplı bir sinir krizi geçiyordu.
"Şuna bak Reyyan abla ya! Sünnet annesi gibi oldum resmen..." Ben ve ablam saçlarımızdan gayet memnunduk, saçlarıma hafif bir dalga verdirmiş, önlerden de iki tutam saç aldırıp arkamda birleştirtmiştim. Ablam ise fazla gösterişli olmayan bir at kuyruğu yaptırmıştı. Derin'in saçını yapan kuaför beceriksizdi demek ki.
