27'

1.3K 93 61
                                    


27. Bölüm : Kavuşma

(Elfida & Deniz Aksel

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Elfida & Deniz Aksel.)

Belime kadar örtülü olan battaniyeyi omuzlarıma çektim. Kaybolmak, yok olmak, gizlenmek istiyordum.

Nasıl yapabilmiştim ben böyle bir şeyi nasıl?

Bacaklarımı karnıma doğru çekip gözlerimi sımsıkı yumdum. Kafamın içinde o sıktığım silahın patlama sesleri yankılanıyordu.

En kötüsü de Deniz beni Sinan'ı vururken görmüştü. Saatlerdir konuşmuyordu benimle..

Kendimden nefret ediyordum. Her ne olursa olsun kendimi kaybetmemem gerekiyordu fakat ben aptallık etmiş kendime hakim olamamıştım.

Daha kendisine sahip çıkamayan bir kadındım ben, nasıl küçük bir çocuğa sahip çıkıp iyi bir anne olacaktım ki?

Kapının tıklatılma sesi düşüncelerimden sıyrılmama sebep olmuştu. Hiç ses çıkarmadım, gözlerimi de açmadım. Saniyeler sonra kapı sessizce açıldı, tekrar sessizce kapandı ve gelen adım sesleri yanıbaşımda durdu.

"Elfida?" Karan'ın pürüzlü sesi ilişti kulaklarıma. "Uyumuyorsun, biliyorum." Söyledikleriyle sol gözümden bir damla yaş firar etti fakat yine de açmadım gözlerimi. Ayrıca arkam ona dönüktü.

Uzandığım yatağın yanında duran ahşap sallanan sandalyeye oturdu ve dakikalarca sessiz kaldı, kaldık.

Olaydan sonra direkt Deniz'le konuşmaya çalışmış, konuşamayınca da kendimi buraya kapatmış, saatlerce uyumuştum. Karan'la ise ilk defa konuşacaktık bu konuyu.

"Neden yaptın böyle bir şeyi?" Sessizliği bozarak sorduğu soru içimde bir yerleri deşerken hiç düşünmeden cevap verdim,

"Acım geçer sandım."

Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Ardından sorarcasına konuştu.

"Acını, yine sana acı getirecek bir şeyin dindirmesini nasıl bekliyorsun?"

O an dilimin ucuna kadar gelen kelimeleri yutmak zorunda kaldım. Boğazımın içi alev alev yanıyordu sanki. Kapalı olan gözlerimi usul usul araladım.

Dakikalar geçti ancak ne ben cevap verdim ne de o tekrardan konuştu.

Gözlerim artık yorulduğum ve ağladığımdan acıdığı için tekrar kapanmaya başlıyordu. Tam uyumak üzereyken beklemediğim bir an da Karan, üzerimdeki battaniyeyi çekip kenara attı ve benim bir tepki vermeme bile fırsat tanımadan kollarını iki bacağımın ve sırtımın arkasından geçirip zayıf bedenimi zorlanmadan kucağına aldığı gibi az önce kalktığı sallanan sandalyeye yerleşti kucağında şaşkın ördek yavrusu gibi duran benimle birlikte.

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin