16'

2.2K 148 98
                                    

Ben geldiim!

Bomba gibi bir bölüm yazdım sizlere;)

İyi okumalar, yorumlarda buluşalım <3

16. Bölüm : Yalan

 Bölüm : Yalan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde tuttuğum çantanın kulpunu daha sıkı kavrayıp derin bir nefes aldım. Karşımda duran emniyet binasını bilmem kaçıncı kez süzüyordum. Buraya gelmiştim, evet. Fakat kendimi sanki bir suç işliyormuş gibi hissetmekten de alıkoyamıyordum. Karan'ın bana yalan söyleme ihtimalini göz önünde bulundurduğum için buradaydım. Peki Karan'ın bana yalan söylediğini düşündüren dürtüye neden engel olamamıştım? Karan'dı o. Sevgilim, kocam, hayat arkadaşım. Ve daha fazlası.

Güvenememiştim.

Yıllar önce yaptığı hatadan kaynaklıydı belki de. Beni önemsememişti, pardon; Aptal yerine koymuştu.

Evet evet, yine aptal yerine konulmuş olmaktan korkuyordum ben.

Elimi kurşun yarasının olduğu yere koyup yutkundum.

Lütfen yapmamış ol Karan. Beni tekrardan aptal yerine koymamış ol.

Dolu gözlerimi gökyüzüne çevirip ciğerlerime temiz havayı doldurdum bir kez daha.

Önümdeki merdivenleri çıktım ve kapıyı itip içeriye giriş yaptım. Telsiz sesleri bir kaç kişinin ağlama sesine karışıyordu.

"İyi günler. Ben Elfida Mer- Aksel. Bir kaç hafta önce silahla vurulmuştum çarşıda. Eşim şikayette bulunmuştu. Acaba kim olduğunu bulabildiniz mi? Yani saldırganın kimliğini tespit edebildiniz mi?" Önümdeki masada oturan polis memuru gülümseyip,

"Bir dakika, hemen bakıyorum." Dedi ve önündeki bilgisayarla uğraşmaya başladı. Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından hafif çatık kaşlarıyla bana döndü.

"Hanım efendi hakkınızda yapılmış hiç bir kayıt yok? Yani anlattığınız olayla ilgili bir işlem yapılmamış. Üzgünüm yardımcı olamayacağım." Beni bozguna uğratan cümlelerden sonra dudaklarımı araladım. Ardından tekrar kapattım. Kulaklarım çınlıyor, hiç bir şeyi algılayamıyordum.

"Hanım efendi iyi misiniz?" Düşmemek için elimi önümdeki sandalyenin yaslanma yerine koydum.

"N-nasıl yok?" İçime kaçmış sesimi duyurabildiğimden şüpheliydim.

"Nasıl yok!" Bir kez daha tekrarladığımda etraftaki bütün insanların bakışlarının hedefi olmuş olmam umurumda değildi. Sağ gözümden akan bir damla yaşa aldırış etmeden sesimi yükselttim ikinci defa.

"Nasıl yok?!" Dudaklarımın arasından kaçan hıçkırık yankılandığında hızla gözlerimi bana acıyarak bakan insanlarda gezdirdim.

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin