4.6

212K 9.7K 3.4K
                                    

Kitabımda reklam yapmanızı istemiyorum. Başka kitaplardan vibe aldım gibi saçma sapan yorumlarda yapmayın. Dalgasına 1 haftada yazdığım bir kitap.

Başlıyoruz iyi okunmalar:)

~~~
Elimde ki son tabağı da masaya yerleştirdiğim an kapı çalmıştı. Hızlıca kapının girişinde ki boy aynasından kendimi süzdüm. Üstümde çiçek desenli hafif bol gömlek onun altına da siyah bir etek giymişti.

Amacım Fatihe kolaylık sağlamak falan değildi tabii ki de! Hızlıca saçımı düzeltip, kapıyı açtım. Güler yüzlülükle;

''Hoş geldiniz!'' dedim. Şeyma annem, görümcem Ay ve müstakbel eşim Fatih gelmişti, hoş gelmişti. Aynı güler yüzlülükle bana karşılık veren Şeyma annem içeri girecekken, dolaptan ona terlik çıkarttım.

''Şeyma teyzem lütfen terlikleri giy. Sen terliksiz rahat etmediğini söylemiştin.'' dedim. Şeyma teyze gururla Fatihe dönerek;

''Görüyorsun değil mi oğlum? Çok efendi, çok zeki! Allah nazarlardan korusun.'' deyip, içeri geçti. Ay da bana gülümseyerek sinsi bir bakış atarak içeri geçti.

Sana Volkanı ayarlayacağım..

Fatih elinde ki paketi bana verip, alnımdan öptü;

''Ne güzel olmuşsun sen öyle.'' dedi. Paketi yere bırakıp ellerimi boynunda gevşekçe doladım;

''Sana hazırlandım komutanım.'' dedim. Gözlerinin yeşilliği daha belirgin olurken Fatih;

''Çok kaşınıyorsun sonumuz hayır olsun bakalım. Hadi geçelim.'' dedi. Yerden paketi alıp, önünden hafif kıvırarak yürüdüm. Bu adamı kudurtmak hoşuma gidiyordu! Arkamdan derin nefes alıp, sabır dilediğini duyduğumda gülümsemem daha da genişledi.

Elimde ki kutuyu mutfağa bırakıp, salona gittim. Hepsi oturuyordu. ''Buyurun masaya geçelim.'' dedim. En sevdiğim kısım geliyordu.

Dört kişilik masada Karşı tarafa yan yana Ay ve Şeyma teyze, onların karşı tarafına yan yana ben ve Fatih oturuyorduk.

Masada ki yemekleri ikram edip, içecekleri doldurdum. Şeyma teyzem sana beş çeşit yemek yaptım. Övsen mi beni biraz acaba?

''Valla Kiraz bu benim yediğim en güzel sarma! Maşallah kızıma hem güzel hem saygılı hem marifetli daha ne isteyeyim Allahtan?'' Dedi. Utangaç bir şekilde başımı eğip;

''Şeyma teyzeciğim geçen size geldiğimde bana anlattığınız ufak taktiklerle yaptım yemeklerimi. Sizin sayenizde bir nevi.'' dedim. Yo, alakası bile yok. Ben güzel yapmıştım. Neyse kaynana kanı yok mu? Övülmek ister. Ben seni överim Şeyma anneciğim.

''Böylede mütevazidir!'' dedi Ay. Birkaç dakikanın ardından herkes susmuştu. Çıplak bacağıma değen elle bir an dikleştim.

( YARI +18 CARDİ B- GÜLÜŞÜ )

Fatihe baktığımda sanki kendi değilmiş, rahatlığıyla yemeğini yiyordu. Gözlerim Şeyma teyze ve Aya baktığımda kendi aralarında konuşarak yemek yiyorlardı.

Bacağımın üstünde ki el eteğimi bacağıma ağır ağır sürterek yukarı çıkartıyordu. Bir elim masanın altında ki elini tutmak için gittiğinde; bacağımda ki eliyle o elimi birbirine kenetledi. Elini canımı acıtmayacak şekilde sıkıp, bıraktı. Benim de zevk aldığım bir konu fakat annen burada manyak herif!

Elimi masanın altından çekip, kendimi yemek yemeye zorladım. Eli bu sefer daha da yukarı çıkmıştı. İç çamaşırımın ip kısmında gezinip, parmaklarını sürtüyordu. Derin nefes alıp elimde ki çatal ve bıçağı sıktım.

Fatih iki parmağını iç çamaşırımın ipinden geçirip, kadınlığımla buluşturdu. Kadınlığıma temas eden çıplak ten yerimde kasılmama neden oldu. Çaktırmadan Fatihe baktığımda, az önce sanki çok doğal bir şey yapıyormuş gibi olan yüzü şimdi gerilmişti. Boynunda atan damar belirginleşmişti.

Parmak hareketlerini hızlandırarak, içimde ki dürtüyü arttırdı. İnlememek için kendimi zor tutuyordum! Fatih ağır ağır bir parmağını şartlar izin verdiğince içime yerleştirmeye çalıştı. Canım yandığı için bir elimle Fatihin kolunu sıkıp, kendimi kastım.

Fatihin gözleri büyürken fısıltıyla;

''Gevşe, parmağımı çekeceğim.'' dedi. Kolaydı o değil mi! Canım acıdığı için biraz rahatlamayı bekleyerek kendimi kasmaya devam etti. Fatih masada bulunan bardaklara atmamız için getirdiğim buz kalıplarından iki tanesini alıp, birini ağızına attı. Şeyma teyze;

''Oğlum iyi misin kıpkırmızı olmuşsun!'' dedi. Fatih kafasını aşağı yukarı sallayarak, iyi olduğunu belirtti. Kadınlığımda ki parmağını birden çekerek, inlememe sebep oldu. Masada bakışlar bana dönerken;

''Parmağımı masanın köşesine çarptım da.'' dedim. Hepsi kafasıyla onaylarken Fatihe baktım yani küçük fatihe.

O, o gecede bu kadar büyük müydü ya? Fatih;

''Kiraz bu evler bizim evlerden biraz farklı bana banyonun yolunu gösterir misin üstüme su döküldü hasta olmayayım görev haftası.'' dedi. Hızlıca kafamı sallayarak;

''Tabii benim kendim için aldığım erkek tişörtlerinden veririm sana.'' dedim. Yalan geçen gün bizde unuttuğu tişörtü verecektim. Kapı çalınca kabanını verip, kapı dışarı etmiştim onu.

Masadan kalkıp banyoya geldiğimizde, kolumdan tutarak içeri çekti. Kapıya yaslanırken, kendini bana bastırdı.

''Tutamadım kendimi acıdı mı çok?'' Onun bu hallerine gülümseyerek kafamı aşağı yukarı salladım. Yalan söyleyecek halim yoktu. Masadan aldığı buzdan biri elinde duruyordu hala.

Elindeki buzu boynuma götürüp, adem elmamda gezdirdi.

''Sıcaklığını alırım yavrum.'' Kafamı aşağı yukarı sallayarak derin nefes aldım Fatih'in gülmesiyle sırıttım.

''Gömleğini çıkar sana tişörtünü getireceğim, gömleğini ben istiyorum.'' dedim. Gülümseyip, yanağımı öptü. Elleri gömleğinin düğmelerine giderken benden banyodan çıkıp, odama adımladım.

(+18 sonu eheheh pardon yarı +18)

---

''Valla Kirazcım her şey çok güzeldi! Yarın işten çıktığında seninle baş başa bir alışveriş yapalım kızım!'' dedi. Kafamı aşağı yukarı sallayarak;

''Tabii ki Şeyma teyzeciğim çok teşekkür ederim gelerek mutlu ettiniz beni.'' dedim. Hepsini uğurladıktan sonra Fatih kafamın arkasından tutarak dudaklarıma sert bir öpücük bırakıp göz kırptı. Onu da gönderip odama çekildim. Gömleği giyip, çekilmem gereken fotoğraflar vardı.

BÖLÜM SONU ASKLARIM

Komutanım -texting ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin