16.Bölüm - Sempatik bir Randevu

38 5 1
                                    

Sevgili okurlar, biliyorum üç ay oldu, takip edenleri üzdüm; özür dilerim... Fakat belirtmiştim, ben sınava hazırlanıyorum ve son bir hafta kala ancak kafamı bu denli dağıtabilecek bir işle, biricik hikayemle uğraşacak vakit bulabildim. Tabi ki yazmayı bırakmadım arada, fakat kurgusal yazılar değillerdi tabiki. Her neyse, şimdi size yeni bölümü takdim ediyorum ve bana sınavım için şans dilemenizi umuyorum, barizdir ki, buna ihtiyacım olacak. Şimdiden sevgisini uzaktan da olsa gösterenle teşekkür etmek istiyorum. Oy ve yorumlarınızla ne düşündüğünüzü belitmenizi öneririm, böylelikle, sonraki bölümde nelere dikkat etmem gerektiğinin bilincinde olmak ve sizin ne kadar zevk aldığınızı, en azından benim yazarken aldığım hazzın bir kısmını bile hissedip hissetmediğinizi bilmek, bana yardımcı olacak ilerleyen bölümler için. Uzatmak istemiyorum, vaktim yok zaten. :)

Multimedia, gittikleri bar.

İyi Okumalar...

16.Bölüm - Sempatik bir Randevu

Bunun anlamını herkes bilir. Biri üstünüze sigarasının dumanını üflerse, sizden hoşlanıyor demektir. Keskin gözlerle süzdüğüm William ve çok eğlenceli(!) anlarını gördükten sonra elimde değildi, birden tamam demiştim. Ama ne yapabilirim ki? Adam kendi işine bakıyor. Bende kendi işime bakmalıyım değil mi?
Ash yanımdan kalkıp giderken ben de çantamı alıp en arkaya oturmak üzere ayağa kalktım. Düzenli bir ritimde okula girerken Will yanımda yürümeye başladı.
“Nasıl gidiyor?” Gergin ve buz gibi sesi gözümden kaçmadı.
Aynı şekilde karşılık verdim. “İyi. Sen?”
“Bende iyiyim. Bakıyorum yeni arkadaşlar ediniyorsun.”
Güldüm. “Bundan sana ne?” Bir cevap gelmesini bekleyemeden lafı sıkıştırdım. “Senin kendi arkadaşların var nasılsa.”

"Beni umursamayan birine göre, bana karşı pek dikkatlisin." Dudaklarının kenarındaki ufak kıvrılmalar, aldığı zevki beynimin içine işlerken, ona onu önemsemediğimi, hiç de önemsemeyeceğimi anltacak birkaç cümle aradım. Sonuçtaa aynısını o da bana yapmıştı, bana karşı dikkatli davranmıştı, fakat bana hiç beni önemsemediğini söylemed, değil mi? Belki de sadece canı sıkılıyor ve oyuncak olarak büyücü kanımı, kahvaltı olarak da kafamın etini seçti, yine de beni hakkında bu kadar düşündürmemeli. Herhangi biri. Sadece herhangi bir diğer öğrenci. Kafamızın içinde birlikte oyun oynadığımız bir sarayımız var, sıradan bir dost işte.

"Başka neyim dikkatini çekti sevgili Will? Boydan da süzdün mü beni? Ölçülerime de baktın mı? Hani duygusal analizimi yapmaktan sıkılmış olmalısın sonuçta."

Kaşlarını çatıp başını iki yana salladı. "Hayır, sana en başında da dediğim gibi, muhteşem Alex'le bir çift büyü yapmaktan daha eğlenceli bir şey olamaz. Tabi yeni fikirlere açığım Alex." Dudakları gerldi, dişleri göründü. Sırtı dik, ve durdu. Bende dönüp ona baktım.

"Bana sadece bunu söyledin. Benim adımı daha önce duyduğunu ve sadece benim ne kadar iyi olduğumu görmek istediğini falan söyledin Will. Nereden duydun? Ailen nasıl duydu?" Ona bir adım daha yaklaştım. "Ben ailesini yanarken izleyen küçük bir kızdım evet, ama kimse soyadımı hatta büyücülerin çoğu adımı bile bilmiyor. Sen nasıl biliyorsun."

Gülüşü benim ortama kattığım ciddiyetle birlikte kayboldu. "Sana söylediğim her şeyde ciddiydim. Yalan yok ve senin ne kadar iyi olduğunu gördüm. Peşini bıraktım, ama sen arka bahçeme kadar gelip evimi karıştırdın Alex, sence sana bazı bilgileri nereden öğrendiğimi söyler miyim?"

"Ben öğreneceğim, ama birinci ağızdan duymak tercihimdir değerli Will." Sevimli gülüşümü gösterdim.

"Bunu haketmen gerek."

Witching GameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin