Adsız Bölüm 27

17 1 0
                                    

Evet biliyorum son bölümü atmak için üç ay beklemem gerekti. Bunun için çok üzgünüm. Fakat anlamalısınız çok zor bir dönemden geçiyordum sevgili okurlar. Bu üniversite muhabbetleri, hayal kırıklıkları, çalışmalarımın boşa gitmesi beni mahvetti. Sonra yeni bir hikaye kurup dünyamdan kaçmaya karar verdim. Ama bir türlü sizi de beni de eğlendirecek bir hale getiremedim. İroni benim hayatım... Her neyse. Biliyorum bu hikayeyi gerek sınav zamanı gerek inişli çıkışlı allerim yüzünden biraz batırdım fakat sonrakinde daha çok vaktim olacak yakın bir zamanda hikaye kurulumum bitince tanıtımla başlangıç yapacağım. Bu final bölümümüz, bir de teşekkür paylaşacağım. İyi okumalar umarım hikayenin bitişinden hoşlanırsınız. :)

-Yazarınız...

27.bölüm - Seni kendim için kurtardım.

Uçuşan saçlarım yüzüme gelince, onları yine kulağımın arkasına sıkıştırdım. Güneşin batarken onun saçlarında dans edişini görmek için tekrar ona baktım. Karavanın direksiyonunda, önümüzde uzanan bomboş yola bakarken, bir an, mavileri de bana baktı. Çapkınca gülümsedi ve müzikten biraz daha yüksek bir ses tonuyla "Mutlu musun?" dedi.

Başımı salladım.

O da başını hafifçe eğip tekrar yola baktı.

Massachussets'e gidiyoruz. Olan her şeyden sonra eyalet değiştirmek en iyi son gibi geldi çünkü. Diplomamızı aldıktan sonra, üniversite için oraya başvurduk ve biz süit dairemize yerleştikten üç ay sonra, sene başında Jack'de gelecek. Yeni bir başlangıç, herkese iyi gelecek. Bu sefer peşimizden gelen yok. Geride bıraktığımız korkular yok. Hepsinin son kullanma tarihi geçti nasılsa.

Tiana'nın ölümünün üzerinden sadece üç hafta geçti ve okula gitmediğim halde, Will'in de yardımıyla, büyülerle okulu bitirmişim etkisini oluşturmak için çalıştık. Sonra haritayı odasında önümüze çekip eyalet seçmeye kaldı iş. Colarado kadar soğuk olmasını istemedik, California kalabalık geldi, Albaquerque ise fazla sıcak. Ama serin tuzlu su kokusunu alabileceğimiz bir eyalet, yenilenmek için iyi bir başlangıç gibi görünüyordu. Ailesi biz üç hafta buradayken bize daire buldular. Şimdi de kiraladığımız eski karavanla yerleşmeye gidiyoruz.

Jack son hafta Anna'dan ayrıldı, nedenini hala anlatmadı, sinirli bu konuda. Halbuki yakışıyorlardı. Bilmiyorum, belki de bir esmer denemeli bu sefer.

Evimi ise yaktık. Okulun bittiği gün, diploma töreninden sonra, karavanımıza atlamadan önce bir kibritin tüm anıları ortadan kaldıracağını düşünerek, Jack ile evin önüne gittik. Önce ben yapmak istemedim ama aşması gerekenin ben olduğumu söyledi ve yanan kibriti elime verdi. Açık bıraktığım bir pencereden içeri attım.

"Jack tam olarak ne zaman gelecek?"

"Bilmiyorum. Bana yaz sonu, okul sezonu açılmadan gelirim dedi."

"Hmm. Peki, üniversitede de yaramazlık yapacak mısın?"

Gülümseyip kaşımı kaldırıp ona baktım. "Sen söyleyene kadar böyle bir şey aklıma gelmemişti aslında."

Dudaklarını büktü. "Hayır, insanları rahat bırak diye söylüyorum, numaralarını benim üzerimde uygulayabilirsin." Kaçamak bir bakış attı. Bende kahkaha attıktan sonra yola baktım. Sonra yine ona döndüm.

"Gayet mantıklı aslında. Ama bilemiyorum, bana sevmeyi öğreten birine ters davranmak etik olmaz. Beni kendi çukurumdan kurtaran, yeniden yürümeyi öğreten birine kabalık yapamam, o kadar düşmedim. Korkularımı uzak tutan birine, sevgiyle dokunan birine en kötü teşekkür edebilirim."

Elini uzatıp yanağımı okşadı. Bende ona uzanıp yanağını öptüm. Sonra yaramazlık fikri çok hoşuma gitti. Kulağına uzandım. "Güvenlik olsun diye söylüyorum, bence karavanı durdurmalısın."

Sessiz gülüşünü duyduktan sonra, boş yolun kenarında durduk. Pejmürde karavanımızdaki rahatsız yer yatağına kadar götürdüm onu elinden tutarak. Sonra yavaş hareketlerle kucağına oturdum.

Gözlerine baktım, beni her şeyden koparışına duyduğum minnetle konuştum. "Bak bunu çok az duyarsın. Ama teşekkür ederim William. Beni benden kurtardın sen, beni yalnızlıktan kurtardın."

Yanaklarıma yerleştirdiği elleriyle, elmacık kemiklerimi okşadı. Dudaklarını öptüm önce sevgiyle. Sonra biraz daha yerleştim üzerine. Saçlarımı okşadı sonra. "Sende beni tamamladın, bunca seneden sonra birisi bana tekrar yaşadığımı hissettirdi. Benim gibi birisi, beni tamamlamayı kabul etti. Ben sadece seni kurtarmadım Alex, ben kendim için de seni kurtardım. Sensiz olmazdı artık, değmezdi yaşamaya." Yüzümü süzdükten sonra tekrar gözlerime geldi gözleri.

Dudağımı ısırdım. Tişörtünü çıkardım. "Arabayı durdurman ikimiz için de iyi oldu."

Güldük ve bir kez daha dudaklarına yapıştım.

Witching GameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin