5. Bölüm

7K 235 7
                                    

Orhan bey, karşısında oturan kadına, donmuş gibi bakmaya başladı. Kızı ise öylece kendine bakıyor, diken üstünde oturur gibi kendisini sıkıyordu.

"Bir şey demeyecek misin baba..."

Olumlu kelimeler ağzından dökülsün istiyordu ama babasının donmuş hali bu umudunu kolaylıkla yıktı.

Kısa zaman sonra silkelenip kendine gelen adam, gözlüğünü çıkarttı ve orta sehpaya bıraktıktan sonra iki parmağı ile gözlerine baskı uyguladı.

"Evlenmeye karar verdik de ne demek oluyor kızım..." yüzünü sıvazladı. "Siz ne ara yakınlaştınız da evlilik gibi ciddi bir durumda anlaştınız."

Parmaklarıyla oynamaya başladı.

"Baba... Sadece sen ve Zühre bu evlilikten haberdar olacaksınız."

İki kaşı havalandı, sinirlendi.

"O niye!"

Dokunsalar ağlayacak gibiydi ve güç almayı istercesine yerinden kalkıp babasının yanında ki boşluğa oturdu, tek eli, iki elinin arasına aldı ve zor da olsa çekinik bakışlarını gözlerini aldığı adama çevirdi.

"Lütfen soru sorma, sana yalan söylemek istemiyorum baba. Lütfen..."

Aklını yitirecek gibi bakıyordu ama kızının gözlerinde gördüğü akmaya hazır yaşlar ile sıkıntılı bir nefes alıp oflarcasına bıraktı ve tutulu elini geri çekerek genç kadının omuzlarından şefkatle tuttu, gözlerine dikkatle baktı.

"Kızım... yavrum... ay parçam... bu evlilik değil ama."

Yüzünü ekşitti ve kendisini tutamayarak göz yaşlarının akmasına izin verdi.

Babasının her durumda yanında olmasını, destek vermesini istiyordu.

"Lütfen yanımda ol baba. Sen olmaz dersen yapamam!"

Elleriyle yüzünü kapattı ve ağlamasını seslendirdi. Çok daraldı. Babasına böyle bir evliliği hiç söylemek istemezdi, onu böyle hayal kırıklığına uğratmak canını yaktı. Aldığı kararlarda mutlu olsun istiyordu.

Orhan bey ise bir anda ağlamaya başlayan kızına yandan sarıldı, başını göğsüne dayadı. Yanında hiçbir zaman hüzünden ağlamamıştı.

"Şşşşş.... Tamam kızım, sakin ol yavrum. Bir şey demedim, sadece.... Aklım almıyor Ayça. Ağlama ay parçam."

Kızının sarsılarak içten ağlayışı gözlerini doldurdu, kabarık, sık saçlarına bir öpücük kondurup sarılmasını daha da sıkılaştırdı.

"Ağlama tamam... Ne istiyorsan gerçekleşmesi için yardım ederim, olmaz demem. Ağlama..."

Bir anda babasından ayrıldı, hali hazırda akmaya devam eden yaşlarla, ağlamaya hazır olan adama baktı.

"Ben bana yardım et demiyorum. Ben bu evliliğe izin ver diyorum. Olmaz dersen o imzayı atamam."

Şaşırdı. Oldukça şaşırdı... Evliliğin olması için yardım beklediğini sanmıştı.

"Ne yani... Sen izin vereyim diye mi ağlıyorsun şimdi... Niye izin istiyorsun."

"Sen benim babamsın ya! Gönlün yoksa seni nasıl ezip geçeyim ben baba! İzin verirsin diye düşünmüştüm."

Elleriyle yüzünü ikinci kez kapatırken Orhan beyde iki kaşı havada kalakaldı ama çok çabuk kendisine gelerek ikinci kez kızına sarıldı ve sessizce akan yaşlarla gözlerini tavana çevirdi, gülümsedi.

Yıllar sonra, bir anda kızı kendisine dönmüş ve baba demeye başlamıştı ama hayatına böyle dahil etmesi... Gerçek anlamıyla baba olarak gördüğünü gösteriyordu.

Eylül'ün KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin