"İstenmeyen"

20.7K 1.6K 108
                                    

Gün doğmaya başlamıştı. Uyumamıştım. Uyuyamamıştım. İçten içe Eftal'e inanmıyordum. Fakat gözümün önünde kurttan insana dönüştüğünde doğru söylediğini anlamıştım.

İlk başta onu evime kabul etme sebebim buydu. Onu üvey babamın gönderdiğini düşünmüştüm. İlgimi çekmek için değişik bir yalan uydurduğunu, onun yüzünden kurtlara zaafım olduğu bildiği için yaptığını sanmıştım.

Beni evlat edindikleri ilk gün onun elinden kurtulmamı sağlayan küçük bir beyaz kurttu. Beni o günlük kurtarmıştı. Ama annemi kurtaramamıştı.

En büyük pişmanlığım annemdi. Benim yüzünden daha fazla acı çekmişti. Bunun sorumlularından biri ise hapisteydi.

Diğeri ölmüştü. Benim sayemde.

Eftal, kucağımda kıpırdanmaya başlayınca düşüncelerime bir son verdim.

Gözlerini aralayınca, saçlarındaki elimi çektim. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Bir kaç dakika aval aval suratıma baktıktan sonra, "Ne oldu böyle?" diye sordu.

Ne olduğunu ben de tam olarak bilmiyordum. Anlattığım zaman onun da bir fikri olacağını pek zannetmiyordum.

Dudaklarımı ıslatıp konuşmaya başladım. "Ben dün gece yine rüya gördüm." doye mırıldandım. "Rüyamda yine o siyah saçlı kadın vardı. Rüyanın sonunda yanına gelirsem aramızda bir bağ olduğundan emin olabileceğimi söyledi. Bende merak ettim. Geldim yanına. Benim geldiğimi anladın ama bana bakmadın. Zincirlerden kurtulmaya çalıştın. Başarıyordun da. Sonra ben sana seslenince, bana baktın. Zincirlerin hepsinden kurtuldun. İnsana dönüştün ve bayıldın."

"Yanıma geldiğinde saat kaçtı?" diye sordu.

"Tam hatırlamıyorum, bire geliyordu sanırım." diye mırıldandım.

Şaşkınca, "Gün doğmadan önce insana dönüştüğümü mü söylüyorsun?" diye sordu. Kafamı aşağı yukarı salladım. Bunun üzerine, "Bunun imkanı yok. Dolunayda kontrolümüzü kaybederiz. Kimseye zarar vermemek için kendimizi zincirliyoruz. Bu odaya girdiğin anda seni parçalamamam bile bir mucize. Ben dönüşürken evde olman bile yanlıştı." dedi.

"Bilmiyorum. Ben sadece meakıma yenildim ve senin yanına geldim." diye mırıldandım.

Suratıma bakmaya devam etti. Bunun nasıl olduğunu düşünüyor olmalıydı. Bir şey söylemden yavaşça kucağımdan kalktı. Battaniyeyi iyice üzerine çekti. Kafamı biraz sol tarafa çevirince kıyafetlerinin orada olduğunu gördüm.

Yerimden kalkıp kısık bir ses ile, "Ben gideyim de sen giyin." dedim.

Arkamı döndüm. Bir adım atmıştım ki bileğime sarılan el ile durdum. Kafamı hafifçe arkaya doğru çevirince göz göze geldik.

"Onlara söyleme." diye mırıldandı.

"Ne?"

"Bu gece yaşanan şeyi onlara söyleme." dedi. Yutkunduktan sonra, "Lütfen." diye ekledi.

Ailesinden bahsediyordu. Anlamıyordum. Ailesinden neden saklamak istiyordu? Benim işime gelirdi. Gördüğüm rüyaların doğruluk payı vardı. Bu yüzden onlara güvenmemem gerekiyordu. Peki o neden kendi ailesine güvenmiyordu?

Omuz silkip, "Peki." diye mırıldandım.

Elini çekip, "Teşekkür ederim." diye mırıldandı.

Bir şey demeden odadan çıktım.

🦋

Eftal bugün fazla durgundu. Onu kısa bir süredir tanıyordum fakat sessizliği benim bile anlayabileceğim cinstendi. Normalde sürekli benimle konuşmaya çalışırdı. Gergin olduğum zamanlarda beni rahatlatmaya çalışırdı. Sürekli kızgın olmam ile dalga geçerdi.

Kanlı Ay | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin