"Sarhoş"

13.2K 986 255
                                    

Erkin'den

"Erkin..." Kafamı yastığa biraz daha gömdüm. "Erkin, hadi uyan artık."

Saçlarımda dolaşan eller ile gözlerimi araladım. Beste'nin gülümseyerek bana bakıyor olması, benim de gülümsememe sebep olmuştu.

"Günaydın." diye mırıldandı. Yüzümdeki gülümseme genişlerken, aklıma gelen düşünce ile kaşlarım çatıldı. Yüzümdeki değişimi fark edince, "Ne oldu?" diye sordu.

"Galerine bakabilir miyim?"

Kaşlarını çatıp, "Hayır." dedi.

"O adam var değil mi? O yüzden göstermek istemiyorsun."

"Gelerimde Yusuf yok, Erkin."

"O zaman neden göstermiyorsun?"

"Çünkü kim olursan ol, bu benim özelim." Yüzüm düştü. Amacım herşeyine karışan bir insan olmak değildi.

Sadece onu delicesine kıskanıyordum. Telefonunda bana ait herhangi bir fotoğraf bulunmazken, bir yabancının fotoğrafı olması beni üzüyordu.

"Dün gece de söyledim, şimdi de söylüyorum. Telefonumda Yusuf yok. Sandığının aksine senin fotoğrafların var."

Dudaklarım aralandı. "Nasıl yani? Gerçekten de benim fotoğrafım mı var?" diye sordum.

Kafasını iki yana salladı. "Fotoğrafın değil, fotoğrafların." dedi. "Öyle şaşkın ördek gibi bakma. Tabikide uyurken kendini soktuğun komik durumların fotoğrafını çekiyorum. Arada bakıp gülüyorum."

Aynı şekilde ona bakmaya devam ettim. Çenemi tutup, ağzımı kapattı. "Eğitime gitmemiz gerekiyor. Üstünü değiştirmen lazım." dedi. Yerinde dikleşti ve yatakta oturur pozisyona geldi. "Hadi git. Üzerini değiştir. Eğitim alanında buluşalım."

Gözlerimi bir kaç defa kırpıştırdım ve kendime geldim. Benim fotoğraflarımı çektiği aklıma gelince, yüzüme belli belirsiz bir sırıtış oluştu.

Dün gece olanları hatırlıyordum. Bu, kurt olmam ile ilgiliydi. Sarhoş olduğumuzda, herşeyi hatırlıyorduk. Fakat ayılmak için sadece uyumamız gerekiyordu. Kahve veya duş herhangi bir işe yaramıyordu.

Üzerimdeki yorganı çekip, ayağa kalktım. Üzerimde sadece boxer olduğunu görünce, kaşlarım havalandı. "Ben nasıl gideceğim?"

"Yürüyerek."

Yüzümde alaycıl bir tavır belirdi. "Hadi ya, ciddi olamazsın. Ben uçmayı planlıyordum." dedim.

"Maalesef canım. Kurtsun sen, kuş değil."

Yüzümdeki ifade silinirken, dudaklarımdaki minik bir tebessüm ile Beste'ye bakmaya başladım. "Bir daha söylesene."

"Ne?"

"Canım dedin ya... Tekrar söylesene."

Hızlıca bakışlarını kaçırdı. Elleri ile oynamaya başlarken, "Berçem Okan'ın kıyafetlerinden verdi. Kelebek'in yatağının üzerindeler. Okan'ın kıyafetlerinin arasında Kelebek'in eğitim kıyafetleri de var. Verirsin." dedi.

Kanlı Ay | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin