"İhanet"

7K 529 139
                                    

Canlarım ciğerlerim bir sonraki bölüm final. Bölüm sonunda buluşalım, öptümm.

Beklenmedik bir anda gelişen durumlar kaderimiz olurdu.

Bu ne kadar doğruydu?

Kader kendi ellerimizde miydi yoksa evren bizim yerimize her şeyi seçmiş miydi?

Olması gerekenleri biz niye seçemiyorduk ki? Çünkü istemiyordum. Hayır, böyle bir sonu kesinlikle istemiyordum.

Eftal'in dönüşmesi ve ürkütücü yaratığın karşısındaki yansımasına, yani Eftal'e atılması saniyeler almıştı.

Belki Eftal'in sözünü dinleyip yukarıda kalmam gerekiyordu, belki de bu kavgaya hiç karışmam.

Ama ben bu hayattayken, hiç kimse Eftal'e zarar veremezdi.

Hızlı adımlar ile merdivenleri indim. Kalbim deli gibi atıyordu. Ne ara olmuştu bilmiyordum ama evin içindeki kavga, dışarı taşınmıştı.

Korku ile cam kapıdan geçtim. Hangi kurdun Eftal olduğunu anlayamıyordum, ikisi de aynıydı. İkisi de kötü durumdaydı.

Yere bastığımda yerdeki birkaç daldan çıkan ses ile iki kurt da hırladı. Bu, ürkerek bir adım geri çekilmeme neden olmuştu.

Bu sırada, aynı anda birbirlerini yaralamayı bıraktılar ve kafalarını kaldırdılar. İçimdeki korkuyu anlayabiliyormuş gibi ikisinin de göz rengi değişti.

Uğruna ölebileceğim gece mavisi gözler.

Ve biraz daha incelersem tanıyacakmışım gibi gelen koyu kahverengi gözler.

Duygularımı önemseyen iki kurt mu kavga ediyordu? Kısık bir ses ile, "Yapmayın." dedim. Sesimdeki korku ve gerginlik anlaşılır cinstendi. "Eftal, lütfen yanıma gel."

Eftal'in bakışları yumuşadı. Ama diğer kurt, Eftal'in isminin geçmesi ile tekrar hırladı ve gözleri, saniyeler içerisinde siyaha büründü.

Eftal, hiçbir şeyden haberi olmadan bana bakıyordu. Yabancı kurdun ne yapacağını anladığımda, "Hayır!" diye bağırdım ama bunun için çok geçti.

Yabancı kurt pençesini kaldırdı ve büyük bir hırs ile Eftal'in boynuna geçirdi. Bağırmam onu afallatmış gibiydi ama Eftal, çoktan bir kenara savrulmuştu.

Eftal'in acı inlemesini duyduğumda, gözlerim çoktan dolmuştu. Yine Eftal'i kaybetme düşüncesi zihnime yerleşirken, diğer vahşi hayvanı umursamadan yerde yatan bedene koştum.

Dizlerimin üzerine çöktüğümde ve Eftal'in boynundan akan kanı gördüğümde gözümden akan bir damla yaş, Eftal'in yarasına düştü. Ağzından birkaç mırıltı döküldü. Elimi yarasına bastırsam da çok kanaması vardı.

Hızla, arkamda değişik sesler çıkartan canlıya döndüm. Dik bir şekilde oturuyordu ve gözleri kahverengiye dönmüştü.

"Bana yardım et!" diye inledim. "Ona sen zarar verdin! Ölecek, bana yardım et!"

Tekrar hırladı. Bana bakarak geriye doğru adımlamaya başladı. Bu, öfkemi harladı ve bir an için kontrolümü kaybettim.

Beni, Eftal'i ve yabancı kurdu içine alan bir ateş çemberi meydana geldi. Kurt durdu. Bize yaklaşmadı. Kaçamadı da çünkü buna engel olmuştum.

"Bana yardım edeceksin!" Yükselen sesim, alevlerin de artmasına sebep oldu. Alevler kurda doğru yaklaştı ve kurt bize doğru gelmek zorunda kaldı.

Yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı ve bizi es geçerek ateşlerin yanına gitti. Ne yapacaktı? Gidecek miydi? Giderse ben ne yapacaktım? Eftal... O ne olacaktı.

Kanlı Ay | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin