"Kırmızı Orkideler"

6.5K 505 135
                                    

"Yemeyeceğim diyorum, Eftal. Tadı berbat."

İyi hissediyordum. Eftal'in bahsettiği test yapılmıştı ve sonuçlarım da gayet iyi çıkmıştı. Ama doktor, Eftal'in de ısrarları sonucunda biraz daha hastanede kalmamı söylemişti.

"Nimete berbat denmez, çarpılırsın. Aç ağzını."

"Ya-" Ağzıma soktuğu kaşık ile yüzümü buruşturdum. Zoraki bir şekilde ağzımdaki lokmayı çiğnemeye başladım. Bu hâlime gülerek, şakağıma küçük bir öpücük kondurdu.

Tepsideki suya uzanarak hızla kafama diktim. Boş şişeyi eski yerine koyduğum sırada kapı açıldı. Elinde tuttuğu bir demet çiçek ile içeriye giren küçük çocuğu tanımıyordum.

Çocuk sessizce yanıma yaklaştı ve elindeki çiçekleri bana uzattı. "Bunlar sanaymış abla." Şaşkın bakışlarımı Eftal'e çevirdim. Kaşlarını çatmış, garip bir şekilde çocuğa bakıyordu.

Kirpiklerimi birkaç defa kırpıştırdıktan sonra çiçekleri elime aldım. Konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki, çocuk beklemeden kapıya yöneldi.

Dışarı çıkacağı sırada Eftal, "Baksana." dedi. Çocuk omzunun üzerinden Eftal'e bakarak konuşmasını bekledi. "Kimden gelmiş bu çiçekler?"

Çocuk dudaklarını büzdü. "Koridordaki bir abi para verdi getirmem için." dedi ve odadan çıktı.

Eftal kısık bir ses ile, "Kim bu lavuk?" dedi. Büyük ihtimalle duymadığımı düşünüyordu. Kaşığı bırakarak kırmızı orkidelerden oluşan buketi eline alarak, benim yeni fark ettiğim notu okumaya başladı.

Yüzüne saf bir öfke yayıldığında, notu orkidelerin içine bıraktı ve ayağa kalktı. Yüzüme bile bakmadan çiçekleri yatağa attı ve hızlıca odadan çıktı.

Kaşlarımı çatarak çiçeklerin içindeki notu aldım ve okumaya başladım.

Zaman geldi. Artık tamamen benim olacaksın, sadece benim. Bir daha sana dokunmasına izin vermeyeceğim. Tenin bana değecek, dudakların beni öpecek... Ve o, buna engel olamayacak. Çünkü biliyorsun sevgilim, aşkta üçüncü bir kişiye yer yoktur.

Dudaklarım aralandı. Notu tekrar tekrar okudum ve bir anlam çıkartmaya çalıştım. Yanlış gelmiş olmalıydı. Ayrıca bu bana, aşktan çok takıntı gibi gelmişti. 

Bakışlarım çiçek buketine kaydı. Kıpkırmızı orkidelerin arasındaki beyazlık dikkatimi çekti ve çiçeklere doğru yaklaştım.

Beyaz, ölü bir kelebek.

Ürpererek notu çiçeklerin arasına koydum. Bu kadarı fazlaydı. Ayağa kalkarak odadan çıktım ve koridorda gözlerimi gezdirdim. Eftal neredeydi? O çocuk kimdi? Bu not da neyin nesiydi? Ve benden ne istiyorlardı?

Birkaç dakika boyunca koridorda gezindim. Umudum kesildiği sırada, sert adımları ile çıkışa yürüyen Eftal'i gördüm.

"Eftal!" Bana bakmadı. Hızlı adımlar atarak yanına yetiştim ve kolunu tuttum. 

"Odada kal." Elimden kurtuldu ve ilerlemeye devam etti.

"Eft- Ah." Ellerim karnıma gitti ve hissettiğim acı yüzünden hafifçe eğildim. Bir anda karnıma öylesine şiddetli bir ağrı girmişti ki, yere yığılıp kalacağımı düşünmüştüm.

"Kelebek?" Elleri belime dolandı. "Ne oldu? İyi misin?"

Sol gözümden bir damla aktı. Ölecekmiş gibi hissediyordum. Sanki binlerce bıçak, aynı anda karnıma saplanmıştı. 

Hangi ara Eftal beni kucağına alıp, odaya götürmüş ve doktoru çağırmıştı bilmiyordum ama kıvranıyordum. Canım çok yanıyordu ve istemsizce ağlıyordum.

Kanlı Ay | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin