"Ayna"

13.5K 1.1K 192
                                    

Mayıs'tan

Dışarı çıktım ve yumuşak rüzgarın yüzüme vurmasına izin verdim. Derin bir nefes aldım ve ileride hararetli bir şekilde tartışan Eftal, Arda ve Kelebek'in yanına ilerledim.

Arda geldiğimi görünce sustu ve "Sorun olmayacak. Bunu daha sonra konuşalım. Bugünlük tatile çıkıyormuşsunuz gibi düşünün. Tamam mı?" dedi.

"Bir şey mi oldu?"

Eftal konuşacaktı ki, Arda buna izin vermedi. "Gelince." Elini kaldırdı ve sağ tarafı gösterdi. "Sizin kalacağınız ev bu yolun sonunda. Evin içerisinde ihtiyacınız olan her şey var. Birbirinizden ayrılmayın yeter. Yarın döndüğünüzde konuşacağız."

Eftal, Arda'ya keskin bir bakış attıktan sonra Kelebek'in elini tuttu ve yürümeye başladı.

Arda bana doğru döndü. "Sizin ev sol tarafta kalıyor. Güzel bir şekilde dinlenin. Yarın görüşürüz." dedi.

🦋

"Ne bakıyorsun?" diye sordum. Bakmaya devam etti. "Bakmasana."

"Konuşalım mı?"

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Ne konuşacaktık ki? "Ben bir lavabaya gideyim." dedim ve hızlıca lavaboya girdim.

Kapıyı kapatacaktım ki, buna izin vermedi ve içeri girdi. "Mayıs, sana bir açıklama yapmam gerekiyor. Farkındayım. Bana izin ver." dedi. Konuşmama izin vermeden, "Beni sevdiğini söylediğinde çok şaşırdım. Kalakaldım resmen. Beni öpen kızı tanımıyorum. Yemin ederim tanımıyorum. Her şey saniyeler içerisinde oldu. Gittiğin için o kızı ittiğimi görmedin. Ben hesap bile soramadan kız çekti gitti. Sen de bana bir şey sormayınca sustum. Çünkü çok saçmaydı." diye konuştu.

Ellerimi lavabonun mermerine dayadım ve gözlerimi kapattım. İçime derin bir nefes çektikten sonra, gözlerimi açtım. Konuşacaktım ki, gördüğüm görüntü, duraksamama neden oldu.

Aynada ben vardım. Küçük halim. Asla hatırlamak istemediğim halim. Ama ne olursa olsun, unutamadığım halim.

Ortamda derin bir sessizlik olurken, küçük halimin yanına o geldi.

Onu görmem ile geriye doğru sendeledim. Çarptığım sert beden, beni omuzlarımdan tuttu ve destek olmak istercesine saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu.

Hiçbir şey bilmiyordu. Ama yardıma ihtiyacım olduğu her anda yanımdaydı.

Özlediğim yüzü, yara içerisindeydi. "Mayıs! Hadi, birazdan gelecek! Topladığın paraları çıkart!" dedi.

Sol gözümden bir yaş aktı. Kendime lanet ettim. Benim suçumdu.

Küçük bedenim ona doğru döndü. "Ali, ben para toplayamadım." diye fısıldadı.

Gözleri irice açıldı. "Neden?" diye sordu.

"Çok yorulmuştum. Çöpün yanında uyuya kalmışım. Para toplayamadım. Çok döver mi?"

Kafasını hızlıca iki yana salladı. "Canını yakmasına izin vermem." dedi. Elini cebine soktu ve sarı poşeti çıkarttı. Poşeti küçük bedenime doğru uzattı ve, "Bunu al." dedi.

Kanlı Ay | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin