"Yara Bantları"

19.4K 1.5K 500
                                    

Dalin'i yerden alıp, kasaya doğru yürümeye başladım. Eftal de peşimden geliyordu.

Kasanın önüne gelince, adam kafasını kitaptan kaldırdı. Kitabı adama doğru uzatarak, "Bunu almak istiyorum." diye mırıldandım.

Adam elindeki kitabı bıraktı ve elimde tuttuğum kitabı aldı. Kitabı inceledikten sonra, arka kapağını açtı. Kafasını kaldırıp, yüzüme baktı ve tekrar kitaba döndü. "Zamanı gelmiş." diye mırıldandı.

Adama boş gözler ile bakarken, kafasını kaldırdı. "Acı, özlem, öfke ve heyecan." dedi. "Acıyı hissetmişsin. Kitaba ulaşmanı sağlamış. Diğer perilere ulaşmak istiyorsan, diğer duyguları da hissetmelisin."

Gözlerimi irice açıldı. Bunları nereden biliyordu? Şaşkınlığımı anlamış gibi, "Fazla şaşırma, hayatının her noktasında sırrını bilen insanlar çıkacak." dedi. "Şimdi zaman kaybetmeyin. Hızlı olun."

Gözlerimi kırpıştırıp kendime geldim. Adam kitabı elime uzatıp, okuduğu kitabı tekrar eline alınca, kitapçıdan çıktım.

Biraz ileride duran banka doğru yürüdüm ve Dalin'i yanıma koyup banka oturdum. Kollarımı dizlerime yaslayıp, kafamı eğdim ve avuç içlerimi alnıma bastırdım.

Eftal'in yanıma oturduğunu hissettim fakat kafamı kaldırmadım. "Nasılsın?" dedim kısık bir ses ile. Kafamı kaldırıp, ona baktım. "Gerçekten nasılsın?"

Yutkundu. Gözlerini kaçırdı. "İyi değilsin." diye mırıldandım. "Saçma bir şeyin peşinden koşup duruyoruz ne için?" diye sinirle soludum. "Yaşamak için mi? Pek yaşadığımız söylenemez."

Bana bakıp, "Zorund-" Lafını bitirmesine izin vermedim. "Yaşamak için zorundayız. Olmasa da olur." dedim.

Kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?"

"Yoruldum." dedim. Gözlerimi sıkıca kapatıp, "Ne olduğu belirsiz, saçma bir şeyin içindeyiz."

Sakin bir ses ile, "Sadece biraz dinlenmeye ihtiyacın var. Düzelecek. Hepsi düzelecek." dedi. Sesi beni rahatlatıyordu. "Biraz uyumak ister misin?" diye sordu.

Gözlerimi açıp, kafamı iki yana salladım. "Annemin yanına gidelim. Şu duygu işini bir an önce halletmek istiyorum." diye mırıldandım.

Kafasını salladı ve ayağa kalkıp, elimi tutarak beni de kaldırdı.

🦋

"Hoşgeldiniz!" Annemin bizi görmesiyle olan sevinç, bana sarılması ile tamamlandı. Az öncesine nazaran kısık bir ses ile, "Çok özledim seni Kelebek." dedi.

Sarılışına karşılık verirken, "Ben de seni özledim." diye mırıldandım.

Yavaşça geri çekilip, önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Biraz uzaklaşıp, Eftal'e sarıldı. Onunla bu kadar çabuk anlaşması garibime gidiyordu.

"İçeri geçelim." diyince, yavaş adımlar ile onu takip ettik. Geniş salona girip, ikili koltuğa oturunca uzun zamandır buraya gelmediğimi fark ettim.

Geniş salonunda, beyaz bir koltuk takımı vardı. Şöminenin, yan duvarında, büyük bir cam kapı vardı. Cam kapıdan, evin arkasındaki havuz gözüküyordu.

Annem zengindi. Beni de parasından eksik ettiği söylenemezdi.

Annem salonun girişinden, "Fırında kurabiyelerim var. Çıkartıp geliyorum." diye seslendi.

Kanlı Ay | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin