19. Bölüm

3.3K 268 13
                                    

Hepinize yeni bir haftadan selamlarr💜

Öncelikle yeni bölüm için normal saatimden farklı olarak biraz geç kaldığımın farkındayım ancak güzel bir haber paylaşmak için yeni bölümü biraz bekletmek istedim. Bölümde düğününü anlatacağım Bahar ve Utku'nun hikayesi Sevgili Bahar Çiçeği Wattys ödüllerinde yarı finale seçildi. 🎊🎉 Eğer sizlerde merak eder ve diğer hikayeme bir şans vermek isterseniz Bahar'ın hikayesini profilimde bulabilirsiniz.

Keyifli okumalar dilerimm😊

BİRCE

3 yıl sonra günümüz - İstanbul

"Bahar, çikolata sosunun altını kapattın mı?"

"Ah, aptal kafam! Unuttum ben, bakıyorum hemen." Sevgili kafem Kalipso'da sıradan bir gündü ve Bahar da her zamanki Bahar'dı işte.

"Bu pastalar asla yetişmeyecek! Kurabiyeler pişti mi?"

"Bilmiyorum," dedi yeniden Bahar şaşkın bir sesle. Mutfakla arası bir gün bile iyi olmamıştı.

Bu kadar yoğunluk içerisinde hiçbir şeye yetişemiyorum hissi etrafımı sarsa da hayatımla ilgili bahsettiğim kaos bu değildi.

"Yardımcı birini almam lazım," dedim Bahar'a dönerek. "İşler çok yoğun ve senin iyi bir yardımcı olduğun söylenemez."

Telefonumdaki takvime göz attığım anda aklıma düşen bir gerçekle küçük bir şaşırma yaşasam da bu aralar bunun üzerine düşünmeye pek vaktim yoktu. Paris'teki yüksek lisansımı tamamlayıp ülkeye geri dönüşümün üzerinden tam üç yıl geçmişti.

Zaman ne kadar hızlı geçiyordu. İstanbul'a dönüşüm ailemde ve arkadaşlarımda büyük bir şaşkınlık yaratsa da aramızdan kalkan kilometrelere fazlasıyla sevindiklerinden neler olduğunu çok sorgulamamışlardı. Benim de anlatacak gücüm yoktu zira ben bile anlam veremiyordum. Ama doğrusunu bu olduğuna çok emindim. İlerleyen günlerde de butik bir kafe açmaya karar verişimle hayatım nefes bile alamadığım bir yoğunluğa ulaşmıştı.

"Resmen bir tanrıçaya hakaret ediyorsun Birce," dedi Bahar yalandan suratını asarak. "Neyse ki keyfimi kaçıramazsın çünkü birazdan sevgili nişanlım beni almaya gelecek."

Bahar ve Utku. Bahar yıllar süren büyük platonik aşkından sonra nihayet Utku'ya kavuşmak için gün sayıyordu. Ve evet, bahsettiğim kaosa düştüğüm akşam Bahar'la Utku'nun düğünün olduğu geceydi. Bense Bahar bana nişanlandığını söylediğinde henüz başıma geleceklerden bihaberdim. Bahar bir akşam birlikte yaşadığımız evimize gelmiş ve "Ben evleniyorum," demişti. Bense Paris'ten sonra kurduğum üç yıllık düzenimin yeniden değişmesine kendimi aniden hazırlamak zorunda kalmıştım.

Hayatımız kısa süre içerisinde Bahar'ın düğün hazırlıklarından ibaret hale gelmişti. Düğün pastası ve yemek menüsünden ben sorumluydum. Gelinlikse Ceyda'ya emanetti ve kendisi bugünlerde dünyanın en mutlu insanıydı. Nedeniyse Gürsoy ailesinin ikinci gelinlerinin de kıyafetinin tasarımcısıydı artık. Utku'nun ailesi Türkiye'nin en zengin ve göz önünde ailelerindendi. Utku'nun kardeşi Umut'un eşi Asya'nın da gelinliğini Ceyda hazırlamış ve bu sayede küçük butiğini hatrı sayılır bir moda evine dönüştürmeyi başarmıştı.

Utku'nun Kalipso'nun kapısından girişiyle Bahar'ın gözleri ışıldarken ben yeni birini almak için kafenin kapısına yazı hazırlamakla meşguldüm. Utku Bahar'ın yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra başıyla beni selamladı. "Nasılsınız hanımlar?"

Beni Sen İnandır (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin