40. Bölüm

2.9K 262 6
                                    

Herkese hafta başından selamlar💜 Bu hafta da biraz mitolojiye göz atacağız. Keyifli okumalar🤓

BİRCE

Tanrıça Demeter'in kızı Persephone bir gün arkadaşları ile kırlarda çiçek toplarken çayır birden ikiye ayrılır ve yeraltı tanrısı Hades, yeryüzüne çıkar. Hades ilk görüşte aşık olduğu güzeller güzeli Persephone'u yeraltına kaçırır. İnanışa göre ölüler ülkesinde bir şey yiyen bir daha oradan çıkamaz, Persephone'de hevesine yenik düşer ve yeraltında bir nar tanesi yiyerek sonsuza kadar orada kalmaya mahkum olur.

Demeter ise kaybolan kızını aramak için yollara düşer ancak onu hiçbir yerde bulamaz. Kaybolan kızının üzüntüsü öyle büyük olur ki tanrıça hayata küser. Sonunda her şeyi gö­ren ve bilen güneş tanrısı Helios ona kızının yer altına kaçırıldığını söyler ancak Persephone yediği nar yüzünden yeniden yeryüzüne dönemeyecektir. Bunun üzerine Deme­ter Olympos'tan kaçar, yüreği sızlayarak ıs­sız bir yere çekilir. Onun yasıyla ve dünyaya küsmesiyle topra­ğın bereketi kalmaz, insanlar kıtlık tehlike­sine uğrarlar. Yeryüzünde yaşamın kalmayacağını anlayan Zeus, Demeter'i geri dönmesi için ikna etmeye çalışır, ancak Tanrıça Demeter insanların yalvarmalara kulak vermez.

Bütün yalvarmalarının boşa gittiğini gören Zeus, en sonunda bir çözüm bulur. Persephone'nin yılın üç­te ikisini yani çiçek açma ve meyve zamanı­nı, annesi Demeter'in, geri kalan üçte birini, yani kışı da kocası Hades'in yanında geçir­mesini kararlaştırır. Böylelikle toprağa ye­niden bereket gelir. Persephone her yeryüzüne çıktığında, Demeter yeryüzüne baharı, bereketi getirir ve yeniden yeraltına döndüğündeyse havalar soğur, amansız kış günleri gelir.

Doğum günü kutlamam yalnızca seradakinden ibaret değildi. Oradaki kutlamanın bitiminde beni eve bırakmak için ısrar eden Yiğit baş başa olabileceğimiz bir kutlama hazırlamayı da ihmal etmemişti. Ceyda ve Bahar'la yaptığı iş birliği sonucu evimin her yerini renkli saksı çiçekleri ve mumlarla kaplamıştı. Arka fonda ise Edith Piaf'ın La vie en rose'u çalıyordu.

Yiğit bir elimi kavradıktan sonra beni salonun ortasına doğru yönlendirdi. Diğer elimiyse kalbinin tam üzerine götürdü. "Burası tamamen sana ait." dedi ela gözleri parlarken. "O güzel gözlerinle karşılaştığım ilk andan beri kalbimin her köşesi senin Biricik. Onun yerine tanrıça Demeter mi demeliyim?"

Çalan müziğin tınısıyla hafifçe dans etmeye başlamıştık. "Tanrıça Demeter mi?" diye sordum hafifçe gülümseyerek. "Sen nereden biliyorsun bunu?"

"Artemis ve Afrodit'le sohbet etme şansı bulunca sevgilimin bir tanrıça olduğunu öğrendim."

"Şimdi tanrıça olduk," diye mırıldandım sahte bir sitemle. "Şımarık prenseslikten nerelere geldik."

"Bir tanrıçaya delicesine aşık olduğum günlere geldik." diye fısıldadı Yiğit. Sonra da kulağımın arkasına küçük bir öpücük kondurdu. "Bu kadar mükemmel olmanın sırrı buymuş demek ki."

"Demeter tarafından lanetlendiğine mi inanıyorsun yoksa?"

Yiğit bir elini yanağıma koyarken diğerini belime indirerek beni kendisine doğru çekti. "Hayır," dedi alçak bir sesle. "Bir mucize oldu ve tanrıça Demeter hayatıma baharı ve aşkı getirdi. Bu işte Eros'un parmağı olduğuna inanıyorum."

Beni Sen İnandır (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin