Herkese selamlarr, keyifli bir hafta başlangıcı dilerim. Beni Sen İnandır'a önümüzdeki hafta perşembe final yapacağımı haber vermek istiyorum. Yani bunu saymazsak son üç bölüm kaldı💜 Sonra da Akşam Yıldızı'na başlayacağım, umarım orada da görüşürüz.
Keyifli okumalar⭐
YİĞİT
Bade ile Murat'ın düğünü tüm hızıyla devam ederken masaya geri döndüğümde aklım hala Birce'deydi. Onun güzel gözlerinde ve tatlı dudaklarında... İstemsiz şekilde bir elim dudaklarımın üstüne giderken kendimi sevdiği kızı ilk kez öpmüş liseli bir delikanlı gibi hissediyordum. Birce ile ilgili yaşadığım her gelişme ruhumda yoğun duygular uyandırıyordu. Daha önce hiç yaşamadığım kadar heyecanlıydım. İki yıl aradan sonra onu yeniden kollarıma alabilmek neredeyse mucizeye yakındı.
Asıl mucize kendimi affettirebilirsem gerçekleşecekti ama şimdilik elimdekilerle yetinmem gerekiyordu.
Yoğun duygularım yüzünden dalgın ve hülyalı bir şekilde etrafa bakışım Sude'nin dikkatini çekmişti. "Yiğit, iyi misin?" diye sordu cilveli olmaya çalışan bir sesle. "Biraz dalgın gibisin."
"İyiyim," dedim kendimi toparlamaya çalışarak. Suçsuzluğumu ispat edene kadar Sude'nin hiçbir şeyi fark etmemesi gerekiyordu. "Biraz yoruldum herhalde."
"Buna sevindim," dedi Sude sevimsiz bir şekilde gülümseyerek. "Birce'yi yeniden görmenin seni sarsacağını düşünüyordum ancak beklediğimden iyi görünüyorsun."
"Beni istemeyen bir kadının daha fazla peşinde koşmanın mantıksız olduğuna karar verdim." Ömrümün sonuna kadar Birce'nin yörüngesinde kalabilirdim ancak şimdilik Sude'nin bunu bilmesine gerek yoktu. "Hem Birce evlenmiş ve kendi yolunu çizmiş. Şimdi kendi yolunu çizme sırası bende."
Sude kutlama yapmak istercesine önündeki kadehi bana doğru uzattı. "Yeni başlangıçlara o zaman!" diyerek kadehlerimizi tokuşturduk. Bence de kutlama yapmamızda herhangi bir sakınca yoktu.
Çünkü çok iyiydim ve harika hissediyordum!
Birce'nin değil dudaklarına kavuşabilmek yalnızca yanına yaklaşabilmek bile birkaç hafta önce imkansız bir hayalken bir anda gerçeğe dönüşmüştü. Öpücüğün yanı sıra...
Birce hala bana körkütük aşıktı!
Artık bundan fazlasıyla emindim. Onun peşinden gelin odasına adımlarken tek amacım bana tepki göstermesini sağlamaktı. Kızabilirdi, tokat atabilirdi, suratıma bakmayabilirdi. Ne yaparsa yapsın beni umursadığına dair ufacık bir işarete bile razıydım. Çünkü bir önceki konuşmamızda öyle ifadesiz bir şekilde yüzüme bakmıştı ki bir an için unutulduğuma inandırmıştı beni. Öyle umursanmıyordum ki bana öfkelenmiyordu bile.
Karşımda boş bir duvara konuşuyor gibi hissetmiştim.
Hala bana karşı hisleri varsa bana muhakkak bir tepki gösterecekti ve ben Lucas ile boşanacaklarını duyar duymaz bundan emin olmak istemiştim. Gözlerinde gördüğüm hırçın öfke gülümsememe neden olmuştu ve sonra da dayanamayıp onu öpmüştüm. Birce'nin isteği dışında onu kollarıma almak istemesem de bana hala aşık olduğunu anladığım an aramıza girecek olan gururuna ve inadına sabır gösterecek gücüm kalmamıştı. Bu istekle başlattığım ısrarcı öpücüğüm karşılıksız bir öpücük değildi. Birce dudaklarını aralamış ve onu arzuyla öpmeme izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Sen İnandır (Tamamlandı)
RomanceMor bir şemsiye hayatınızın gidişatını değiştirebilir mi? Birce, aklı başında olmanın güvenli bir liman olduğuna inanırdı. Hayat dediğiniz dalgalı denizde bir fırtına sizi bulduğunda sakin bir limanda demir atmış olmaktan daha güzel ne olabilirdi k...