15. Bölüm

3.5K 268 8
                                    

Haftanın son bölümünü eklerken hepinize keyifli okumalarr dilerim
💜

BİRCE

Altı yaşında anaokulunda geçirdiğim sıradan günlerden birinde bir şeyi çok istediğimi fark etmiştim. Bir kardeş. Hatta bir kız kardeş. Elbette ki bunun sipariş üzerine olmayacağının henüz farkında değildim. Yalnızca hedefe odaklanmış ve bunu anneme nasıl söyleyeceğimin derdindeydim. Çünkü evde tek başıma çok sıkılıyordum ve anaokulundan bir arkadaşım bana küçük kız kardeşiyle evde çok eğlendiklerini söylemişti. Annelerinin makyaj malzemeleriyle gizlice oynuyorlar, birbirlerinin saçlarını tarıyorlardı. Yani tam olarak bir kız kardeşe ihtiyacım vardı.

Okuldan eve döndükten sonra bütün akşam kıvranıp anneme hiçbir şey söyleyememiştim. Zira annem tuhaf bir şekilde gergindi. Babamsa yine işleri ve toplantısı olduğunu söyleyip eve gelmemişti. Bir süredir her akşamımız böyleydi. Akşam yemeklerini annemle baş başa yiyorduk sonra da annem başının ağrıdığını söyleyip beni erkenden uyutmaya çalışıyordu. Gözleri sürekli olarak kıpkırmızıydı. Bir problem olduğunu küçücük aklımla sezmiş olsam da yine de bunun kardeş isteğime engel olacağını tahmin edemezdim.

Annem gece yine erkenden yatağıma girmemi sağlamış ama beni uyutmayı başaramamıştı. Onun bundan haberi yoktu elbette çünkü uyumuş numarası yapmıştım. Babamı görmem gerekiyordu. Kardeş isteğimi anneme söylemeyecek olsam da babama kesin olarak söylemeye kararlıydım.

Çocuk yapabilmek için hem anne hem baba gerektiğini biliyordum.

Babamın gelişini duyduğumda yataktan kalkıp yanına gidişim annemin bağırışlarıyla yarıda kesildi. "Yeter artık Kemal. Sürekli işin var. Eve gecenin bir yarısı geliyorsun. Ortalarda yoksun. Birce ile ilgilenmiyorsun. Bıktım artık bu durumdan ben!"

"Bağırma bana Zeynep! Sizin için çalışıyorum ben. Sana ne yapsam yaranamıyorum zaten." Babam da anneme aynı şekilde yüksek tondan karşılık vermişti.

"Seni hiç göremeyeceksek kazandığın paraların ne önemi kalır? Birce seni sorup duruyor ona ne diyeceğimi bilemiyorum artık. İyi ki başka çocuğumuz yok."

"Bahane olarak kızımı kullanıp durma!" diye bağırdı babam yeniden. "Başka bir çocuğumuz sen istemiyorsun diye olmadı. Anne olmayı da hiçbir zaman istememiştin zaten." Babam cümlelerini tamamladığında annemin hıçkırarak ağlamaya başladığını duymuş ve hızla odama koşup yorganın altına saklanmıştım.

Bir kardeşim olmayacağı aşikardı hatta ben bile varolmamalıydım belki.

O günden sonra kardeş istediğimi hiçbir zaman dile getirmemiştim. Çok sürmeden de annemle babamın yolları ayrılmıştı. Bahar ve Ceyda'nın varlığı bana kardeş özlemimi unuttursa da Camille ile Michelle'i yan yana görmenin içimi bir parça acıttığını söyleyebilirim. Kesinlikle kıskançlık değildi bu his. Onların tatlı ve eğlenceli ilişkisine imreniyordum yalnızca. Tatlı atışmaları, birbirlerinin cümlelerini tamamlayacak kadar birbirlerini iyi tanımaları çok sevimliydi. Michelle'in sıcakkanlı bir insan oluşu bizim de hızla kaynaşmamızı sağlamıştı. Birlikte hem gelinlik bakmış hemde düğün menüsü için hazırlık yapmıştık.

"Seni düğünüme davet etmek istiyordum Birce," demişti Michelle. "Ama Lucas benden önce davranmış zaten." Bunu söylerken imalı bir biçimde gülmeyi ihmal etmemişti.

Beni Sen İnandır (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin