•1• Hoyrat Rüzgarlar Senfonisi

27.8K 214 66
                                    

Uyarı !
Lomidas kitabı, +18 Cinsellik ve şiddet içerir.

İyi okumalar.


Kızıla bürünen gök insanların irislerine yerleştiğinde, kalpleri hiç olmadığı kadar büyük bir ateş parçasıyla tutuşarak atmaya başladığında ve ince bir sızı misali kulaktan kulağa geçen melodi zihinlerine aktığında, içlerindeki kıvılcım onları ait oldukları yere daha da bağlı kılar.

Bugün sana aşık oldum. Tanrım... Ben ne yaptım?

'Hoyrat Rüzgarlar Senfonisi'

Bir mumun eriyişindeki serzenişe benzer nice vakitler... tepesindeki ateş tanesinin naif hareketlerinde saklı sanki yelkovanın isteksiz ilerleyişi. Hoş, inanması zaman alıyor bazı hakikatleri.

Düzenli soluklar, ve bir kaç sabit tutulan nabız... insanlar içlerinde yaşadıkları fırtınayı saklamakta gerçekten profosyonel. Oysa kirli oyunların esiri kalmış yalancı dudakların her aralanışında, rutubetli duvarlara sırtını yaslayan ruhumun sıkıntısı benliğime işlemiş gibi. Daralmaktan bıkmış ciğerlerim ise ikaz edemeyecek kadar, içinde çırpındığım durumun farkında...

Hırçın dalgaların kapladığı koca okyanusun ortasında, mahsur kalmış bir gemiden farkım yoktu. Yakında öfkeli mavilik her zerremi alabora edecekti...
Sonum zihnimde belliyken, kurtulmak adına çaba göstermektense canımı arzulayan dalgalara daha da yaklaşıyordum her geçen saniye.
Ölüme teslim olmak, umutsuzca kıyıya yüzmekten daha cazipti.

Evet, teslim olmak. Ölüme teslim olmak.

Soluklarım birden kesilirken, sertçe yutkunma gereği duydum.

İşte her şeyin başladığı o andaydım.

Başka bir deyişle,

dünle bugünün farkında...

"Son kez soruyorum, Uygar Ayvaz'la ne ilgin var ?"

Transa girmiş gibi iki metre kadar uzağımda ki duvara sabitlediğim ürkek bakışlarım, önümde durmasına karşın ayakta olduğu için bana tepeden bakan polis memurunun gözleriyle buluştuğunda, kelimenim tam anlamıyla bütün uzuvlarımın titrediğini hissettim.

Burası... karakol, buz gibiydi.

Fakat buna ramen bedenim kan ter içindeydi.

Yeniden yutkundum. Konuşmak için sesimi çıkaracak dermanı bile bulamıyordum kendimde.

"Sevgilisiyim." Dedim geçen birkaç saniyenin ardından, cılız ve bir o kadar da titrek çıkan sesimle. Ardından yüzümü önüme eğerek göz temasımı kestim. O ise yanı başımdaki masanın önünde duran sandalyeyi alarak benim önüme koyup, yeniden gözlerime bakacak şekilde karşıma oturdu.

"Uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir adamla sevgili olmak için fazla masum değil misin küçük kız ?" Dedi alaycıl bir tonla. Bense yalnızca dişlerimi sıktım. Hoş, ne tepki vereceğimden bile emin değildim.

"O uyuşturucu kaçakçılığı yapmıyor." Dedim başımı iki yana sallayarak. "Siz, bizi köşeye sıkıştırmak için bu kadar emin konuşuyorsunuz. Ama farkında olmadan iki tane masum insanın günahını alıyorsunuz."
Şimdi birden sorsa, sen nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsun ? diye, söyleceyek tek bir kelime bile bulamazdım sanırım. Yinede haklı olduğuma inandırmak istercesine, soluğumu sertçe vererek arkama yaslandım. "Doğruyu söylüyorum."

Lomidas (Ş.Ö.S) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin