❅
Tüm dünya gözlerimin önünde ne denli içler acısı şekilde delirdiğimi haykırır gibi. Biraz da senin yüzünden.
❅'Buz Hislerin Aldatmacası'
Hayal kırıklığı.
Ruhumun aydınlık sokaklarındaki lambaları küstahca tek tek patlatan, içindeki mutlu insanları katlederek yollarımı kimsesiz bırakan iflah olmaz hayal kırıklığı.
Oysa parçalanmış kaldırımların etrafa savrulan beton parçalarında gizliymiş benliğimin üzerine çökmeye hazır karanlık... hoş, ben de yeni öğrendim. Ondan olsa gerek, bakışlarımın odağına giren tek koca hiçlik...Evet.
Onların karşısında duyumsadığım tek şey tekrarı olmayacak kadar büyük bir hayal kırıklığıydı. Başka ne varsa buz tutmuştu sanki.... Şu vaktin, gözlerime ilişen her bir parçası sezilerimi derin bir aldatmacanın eşiğine sürüklüyordu.
Soğuk bedenime dokunuyor, ortaya atılmış acımasız kıvılcımdan beni korumak adına direniyordu. Lakin... ne yazık ki bunun için fazla geçti. O kıvılcım çoktan benliğimden kopardığı parçalarla harmanlanan bir yangına dönüşmüştü.
Artık kaçmaya gücüm yoktu.
Çünkü bu, yanmayı kabullenmekten çok daha zordu.
Amaçlarının ne olduğunu başından beri anlayamamıştım, öyle ki belki de ilk defa içinden çıktığım bir bilinmezliğe lanetler edecek haldeydim.
İstedikleride bu değil miydi zaten ?
Kızları hayallerinin dışında lanet olası bir hayata sürüklenirken, bu sayede elde ettikleri şöhretin tadını çıkarmak...
Sikerim şöhretini.
Abim tüm bunlar için kolay bir lokmaydı. Farkında degildi, ya da gerçekten aşıktı bilmiyorum. Yalnız şunu iyi biliyordum ki, ben ortada dönen evcilik oyununun oldukça farkındaydım.
Ve asla bu oyunun bir parçası olmayacaktım.
İşte o an, ağzımdan çıkan sözcüklere engel olmam neredeyse imkansızdı. Karşımda, sırt sırta vermiş iki ailenin bu iş için örgütlenmeleri, hiç kuşkusuz içimde büyüyen öfkenin gün yüzüne çıkma sebebiydi.
Hoş, zaten her şey bir anda olagelmişti.
"Aslında bunu söyleyen çok oluyor." Dedim çenemi avucuma yaslayarak, yüzüme yerleştirdiğim yalancı bir gülümsemeyle. "Yani değiştiğimi... Hani üniversitenin beni çok değiştirdiğini söylemiştin ya anne."
Sergilediğim bu tavır, anne ve babamı korkutmuş olacak ki ifadeleri uyarı dolu bir hal almıştı. Ah, kimin umurunda ?
"Aslına bakarsan insanlar bundan çok, Uygar'la birlikte olduğumdan ötürü değiştiğimi söylüyor. Hayatıma kattığı şeylerin farkında olarak."
Evet, madem bu masada herkes kendi çıkarına göre oynuyordu, öyleyse benimde hünerlerimi göstermekten geri kalmaya pek niyetim yoktu. Ki, bu konuda en az ailem kadar başarılı olduğum görüşündeydim.
Beni onlar eğitmişti.
Nasıl birer insan olduklarını bizzat kendilerinden öğrenmiştim.
Kaktüs olup dikenlerini sergiliyorlarken, elimde bıçak olduğunu göremeyecek kadar kendilerini rollerine kaptırmış üç yabancıydı onlar. Neler yapabileceğimi ancak bıçağımı kaldırdığımda anlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lomidas (Ş.Ö.S) +18
RomanceKızıla bürünen gök insanların irislerine yerleştiğinde, kalpleri hiç olmadığı kadar büyük bir ateş parçasıyla tutuşarak atmaya başladığında ve ince bir sızı misali kulaktan kulağa geçen melodi zihinlerine aktığında, içlerindeki kıvılcım onları ait o...