•9• Korkular Karanlığı İncitmez

2.2K 52 12
                                    

Bölüm playlist;
Lorde - Everybody Wants To Rule The World
Starset - My Demons

'Korkular Karanlığı İncitmez'

Kızıla bürünen gök insanların irislerine yerleştiğinde, kalpleri hiç olmadığı kadar büyük bir ateş parçasıyla tutuşarak atmaya başladığında ve ince bir sızı misali kulaktan kulağa geçen melodi zihinlerine aktığında, içlerindeki kıvılcım onları ait oldukları yere daha da bağlı kılar.

İçten içe yanarlar, ve kendilerine sunulan kasvetli fırtınayla donacakları vakti beklerler.

Bu bir af törenidir.

Lomidas onları kavurucu yangınlarıyla yakar, sonrasında ise öylece soğuğa muhtaç hallerini izler.

Seri adımlarla yürüdüğü uzun koridorda, gözlerinin önüne gelen birkaç tutam saçını geri itmek adına başını hafifçe sarstı. Binanın içi, en az bakışlarındaki buzlar kadar dondurucuydu. Fakat yalnızca saliseler sonra iki tarafa doğru açılan otomatik kapıdan dışarı çıkmasıyla, soğuk kelimesinin çok daha farklı bir boyutuyla karşılaşmış oldu. Ve bu ona, dudaklarında meydana gelen keyifli sırıtışı sunacak kadar rahatlatıcı geldi.

Aracına bindi, en sevdiği şarkıyı olabilecek en yüksek seste açtı. Ve buralarda bilindik tek bara doğru sürerken ansızın koca bir kahkaha kopardı.

"Düşünceli gördüm seni." Diye mırıldandı geçen dakikaların ardından, kısa bir an bakışlarını yanındaki koltuğa koyduğu kafesin içindeki kuşa çevirmeden önce. "Yoksa aynı şeyleri mi düşünüyoruz ?"

Derin bir nefes alıp geri verdi. "Gittiği günü hatırlıyor musun ?" Dedi, konuşurken sanki söylediklerine inanamıyormuş gibiydi. Kuşun birkaç kez art arta ötmesi ise kaşlarının usulca havalanmasını sağladı. "Hayır bebeğim, o vakitte sen hala ufak bir yumurtanın içindeki et parçasından ibarettin. Hatırlaman imkansız."

Duraksadı. "Ah dur biraz, yoksa yunurtadaki Alaz'mıydı ?"

Dakikalarca ciddi ciddi sevdiği adamın, şehrini terk ettiği gün hangi kuşunun yumurtada olduğunu düşündü.

Ve bunu fark eder etmez yeniden, az evvelkinden muhakkak daha büyük, bir kahkaha daha döküldü dudaklarından.
Sesi o kadar yüksekti ki yanı başındaki kuş bir anda kendini savunma isteğiyle kafesin çubukları arasında çırpınmıştı.

"Yapma şunu, korkuyorum." Dedi bir elini direksiyondan çekip açık cama yaslarken.

Sonunda istediği yere varabildiğinde aracını herhangi bir kaldırım kenarına gelişigüzel bırakarak küçük çantasını alıp dışarı çıktı.

"Ne zaman gelsem o turuncu bezle tezgahı siliyorsun. Farkında mısın ?"

Sesini işiten barmen hızla arkasına dönüp, alnına dökülen sarı saç tutamlarını karıştırarak kadına baktı. Dudaklarında pervasız bir sırıtış olagelirken bahsettiği turuncu bezi çoktan elinden bırakmıştı.

"Buraya ayda yılda bir geldiğini varsayarsak... Renk benzerliği ufak bir tesadüf. Başka bir şey ?"

Gözlerini devirdi Kırağ. "Oyalanma da ayda yılda bir geldiğimde içtiklerimden bir tane hazırla aptal çocuk."

"Ah, buna alındım." Dedi barmen elini kalbine götürerek. "Daha çok, müthiş yakışıklı çocuk denmesine alışığım doğrusu." Diye devam ettiğinde kadının dudaklarından küçük çaplı bir kıkırtı döküldü. "Üzgünüm ama bana yürümen başına pek iyi şeyler getirmez müthiş yakışıklı çocuk." Dedi sonrasında onun gibi elini kalbine koyarak.

Lomidas (Ş.Ö.S) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin