42 // just stay with me

5K 348 29
                                    

"Aslında uzun zamandır bildiğim bir şeydi,"

Babamın tok sesi Justin'i de beni de titretirken ne cevap vermem hakkında biraz düşünüp kafamın içini zorladım. Babam her şeyi öğrenmişti. Brad'i ve geçirdiğim olayları, Justin'in aptal bir garson yerine polis olduğunu, hatta Derek'i bile biliyordu.

Birkaç haber başlığı araştırması ve Harry'nin ağzının yoklanması ile öğrendiği başikardı. Harry'i öldürmemem için bir sebep yoktu sanırım. Onu gördüğüm ilk yerde suratının ortasına yumruğu geçireceğim.

"Bay Terry..." Justin'in itirazlı cümle başlangıcının üzerine babam elini bilmem kaçıncı kez havaya kaldırmış, onu susturmuştu.

"Artık açıklamalarınızın önemi olduğunu sanmıyorum." Dedi babam iç geçirerek. "İlk önce ailenin bilmesi gereken şeyleri bu adam biliyor. Kızımla bu kadar uzak olduğumu bilmiyordum."

"Çünkü korktum, baba. Olan her şeyi anlatırsam benden ne kadar uzaklaşabileceğinizden korktum. Ama 'bu adam' diye bahsettiğin insan beni bu tüm olan biten her şeyden korudu. Her zaman yanımda oldu. Ona bu şekilde hitap edemezsin."

"Seni aldatan adamı savunacağın aklımın ucundan geçmezdi."

Justin, gözlerini kocaman açmış bir bana bir babama bakıyordu. O, olanlardan hâlâ haberdar değildi. Ona babam gittikten sonra söylemeyi planlıyordum ama madem babam konuyu açmıştı, bende devam ettirmeliydim.

"Beni aldatması önceden yaşanmış gerçekleri değiştirmez."

"Ne aldatmasından bahsediyorsunuz? Lydia, burada neler dönüyor?" Dedi Justin, çatılmış kaşlarıyla bana bakarken.

Onun bakışlarını umursamadan yine babama döndüm. "Bunlar şimdi konuşulacak şeyler değil. Daha sonra konuşalım."

Babam, umursamaz bir tavırla güldükten sonra ayağa kalktı ve takım elbisesini düzelterek odadan ayrıldı. Ben öylece arkasından bakarken Justin'in elimi dürtmesiyle irkildim.

Acaba nereden başlasam, diye düşündüm. Hangi yönden baksam aldatılmış bir sarışın görüyorum çünkü.

"Ben seni asla aldatmam."

"İnsan asıl asla yapmam dediği şeyleri yapar. Hatırlamıyor olabilirsin ama olan biten her şey benim belleğimde saklı. İstesem de unutamıyorum."

"Yapacağım en son şey seni aldatmak. Hatırlamasamda kendimden eminim,"

"Artık seni üzmeyeceğim diye söz vermiştin ama beni binlerce kez parçaladın, Justin. Hatırlatmak isterim."

"Kahretsin! Neler oldu?!" Ani çıkışından dolayı vücudumdaki tüm tüyler dik dik olmuştu. Sızlayan burnum yüzünden dolan gözlerimi parmaklarıma dikmeye karar verdim. Zaten ona hiç bakamıyordum. Baksam da muhtemelen ağlardım.

"Sevgililer günüydü," Diye konuşmaya başlayarak alt dudağımı yavaşça dişledim. "Seninle önceki günler de kavga etmiştik. Aramızın pekte düzgün olduğu söylenemezdi. Her zaman ki şiddetli kavgalarımızdan bir tanesiydi yine,"

Önüme bir saç tutamı düştüğünde Justin, eliyle itmek istemişti ama onu bileğinden yakalayarak elinin havada kalmasını sağladım. Şaşırmıştı, ama yaptığıma karşın sesini çıkarmamıştı. Elini yatağın üzerine yavaşça indirebildi.

Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp derin bir nefes aldım. "Harry, barışmak için bana bir sürpriz hazırladığını söyleyince bende senin aramanı beklemeden evine gittim."

"Odana vardığımda içeriden Savanna'nın sesi geliyordu. Açıkçası endişelenmiştim çünkü ondan hoşlanmıyordum. Tam içeriye gireceğim sırada öpüşmeye başladınız. Oysa ki bana o kadınla bir ilgin olmadığını söylemiştin."

good night miss. terryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin