Bölüm 1"Slytherin!"

1K 50 16
                                    

Yeni yazımla karşı karşıyayız.Umarım beğenirsiniz.Okuyucularımı özlemişim :)(Medyada Elsa)

İşte ilk bölüm..

"Jane ,hazır mısın?"

"Geliyorum!"

Elimde bavullarım ve kafesindeki baykuşum Jenna ile birlikte Anna ve kedisi Mittens'i bekliyordum.

Kim miyim?

Adım Elsa Snow .15 yaşındayım.

Harry Potter'a Lord Voldemort ile savaşmasında yardım ederken,yıllar önce ölmüş olan Arthur ve Lissa Snow'un iki kızından en büyük olanıyım.

Kızkardeşim Jane ile,Beauxbatons(Yazar notu:Nasıl yazıldığını bilmiyorum) Cadı Okulu'ndan ayrıldık.Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na gideceğiz.

Paris'i özleyeceğimi hiç düşünmezdim.

Bu malikaneyi de öyle.

Bu yıla özel seçmen şapka büyük iki kişinin,yani bizim de başımıza koyulacak.

Treni kaçırmamak için acele etmemiz gerekiyor.

Anna kapıdan çıktığında evin anahtarını bekçimiz Monteuro'ya uzatıyorum.

"Evime iyi bak."

Gülümsüyor.

"Elbette efendim."

Sihirli araba ile İngiltere'ye kadar uçuyoruz.

Ardından King's Cross denen caddede duruyoruz.

Mağazalara göz gezdirdikten sonra baykuş yoluyla bana iletilen mektuptaki malzeme listesine baktım.

Gereken her şeyi aldıktan sonra,beraber tren istasyonuna yürüdük.

"Burası insanların olduğu kısım.Nereden geçeceğiz Elsa?"

Etrafıma baktım.Duvardan geçen çocuklar vardı.

"Şu duvardan."dedim parmağımla göstererek.

Eşyalarımızla birlikte koşarak duvardan içeri geçtiğimizde,Jane gülüyordu.

"Eğlenceliymiş."dedi.

"Öyle."diye onayladım.

Trenden içeri girdik.Kocamandı.Kabinlerden birine oturduk.İnsanlar gözlerini bize dikiyordu.

Normal karşıladım.Sonuçta yeni gelen büyük çok az kişi görmüş olmalıydılar.

Peron dokuz üç çeyrek.

Güldüm.

"Şuraya geçelim."dedi Jane .İçeriye göz attım.

Yeşil giymiş pek çok kişi vardı.Slytherin'ler.

"Olmaz."dedim hızlıca.

"Ya şurası?"dedi.

Sarı giymiş kız ve oğlan topluluğuna baktım.Hufflepuff.

"Tamam."

Anna kapıyı hafifçe tıklatarak içeri girdi.

"Merhaba,ben Jane.Bu da ablam Elsa.Oturabilir miyiz?"

"Tabii."dedi kumral saçlı bir kız.

Yol boyunca Jane herkesle sohbet etti.Ben ise sessizce kitap okudum.Okumak iyidir.

Zamanı gelince herkes üzerine cüppelerini geçirdi.Onlarınki bulundukları bina ile aynıydı.Bizimki armasız düz ve siyahtı.Formamızı Seçmen Şapka'dan sonra değiştirecektik.

Görünmez atların çektiği at arabalarına bindiğimizde tedirgin oldum.Şekillerini şemallerini bilmiyor,atları tanımıyor ama üstlerinde oturuyordum.Bu iyi değildi.

Anna gayet rahattı.Hatta yanına oturan Gryfindorr'lu kızıl kıvırcık saçlı kız ile koyu bir sohbete dalmıştı.Eşyalarımız okula çoktan taşınmıştı.Yanımda sadece asam ve kitabım vardı.

Atlardan,bir göl kenarına gelince indik.

İşte o zaman karşımdaki manzarayı gördüm.

Sarı renkli ışıklarıyla ve tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu.

Hogwarts.

Simsiyah gölün üzerinde şekli yansıyordu.Kayıklar vardı.Üzerindeki öğrencilerle gidiyordu.

Kendimi evimde hissettim.

"Hadi Elsa!"

Jane beni kolumdan çekiştirince düşüncelerimden sıyrılarak kendime gelmiştim.Gerçekten çok iri bir adamın yardımıyla kayığa bindik.Birkaç öğrenci ve kızıl saçlı kız da bizimle geldi.

Anna'nın heyecanlı oluşu,sesinin kesilmesinden anlaşılıyordu.Ben ise etrafıma bakarak ve manzarayı düşünerek heyecanımı yatıştırmaya çalışıyordum.Başaramadım.Heyecanım beynimden karnıma doğru geçiş yaptı.

Kayıktan inince bir büyücü bizi içeriye kadar karşıladı ve nereye geçmemiz gerektiğini gösterdi.

Birsürü mumun aydınlattığı,masalar ve yiyeceklerle dolu kocaman,ışıltılı bir salona gelmiştik.En başta Seçmen Şapka vardı.

Önce yeni gelenler için Seçme Töreni yapıldı.En son biz çağrıldık.Önce Jane gitti.Şapkayı başına koyarlarken tir tir titrediğini bulunduğum yerden görebiliyordum.

Şapka hareket edince sıçradı.Konuşunca ise daha çok titremeye başladı.

"Hmmmm,bir bakalım."dedi Seçmen Şapka."Çok cesur bu kız.Üstelik güçlü.Gryfindorr!"

Altın turuncu masadan alkışlar koptu.Jane o masaya,kızıl saçlı kızın yanına oturdu.

Sonra ben gittim.Titriyordum ve ellerim buz gibi olmaya başlamıştı.Seçileceğim bina kaderim demekti.

Şapkayı başıma kendim taktım.

"Vay!"dedi Şapka. O konuşurken hareket eden kumaşı hissedebiliyordum."Asil ruhlu,zeki,yaratıcı.Safkan."

Doğru,safkandık.

"Hırslı değil,ancak binası ona bu konuda yardım eder.Slytherin!"

Ne?

Slytherin mi?

Hayır!

Yeni binamdan alkışlar koparken,ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Dark Green StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin