Dark Green Stars

Bölüm 26 "Sen de beceremiyorsun,değil mi Elsa?

Karanlık tarzda döşenmiş şato, kendisine yeni konuklar edinmişti.Goyle ailesi,Malfoy'ları konuk etmekten onur duyuyordu. Malfoy ailesi kirlenmiş geçmişlerine rağmen hala ünlüydü.

Elsa, akşam yemeği esnasında Greogory'nin Sihirli Yasal Yaptırım dairesinde çalıştığını öğrendi. Goyle ailesi asildi, üstelik Slytherin oldukları bütün tavırlarından anlaşılıyordu.

Draco, Gregory'e nişanlandıklarını ve ailelerinden biraz uzak kalmak istedikleri yalanını uydurdu. Şatoda 3-4 gün geçireceklerdi.. Yemekten sonra Evana, onu kolundan tutup bahçeye çıkardı.

Bahçe, ortaçağ havasında düzenlenmişti. Siyah, mavi, kırmızı güller, sarmaşıklar hemen her yeri sarıp sarmalamıştı. Gri, gulyabani heykelli çeşme usulca suyunu akıtıyordu. Kocaman ağaçlar, soluk renkli çeşitli yaratık heykelleri bahçenin ürkütücü görünmesini sağlamıştı.

"Çok güzel bir eviniz var Evana." Dedi kadına. Sesini sevgilisininki gibi buğulu çıkartmaya uğraşmıştı. Evana, ona hüzünlü bir gülümseme gönderdi.

"Sen de beceremiyorsun, değil mi Elsa?"

"Neyi?"

"Onlar gibi olmayı. Soğuk, ürkütücü, asil... İngiltere'nin safkanları böyle. Ve senin Fransız olduğun, bazı kelimeleri telaffuz edişinden belli."

"Sen nereden geliyorsun?"

"Avustralya."

"Evet. Onlar gibi olmak gerçekten zor." Kabul etmişti.

"Annen ve baban nasıl insanlar?"

"Çok iyiydiler. Ama onları sadece 14 yaşına kadar tanıyabildim. O'nunla savaşırken,O'na karşı koymaya çalışırken öldüler."

"Kim- Olduğunu- Bilirsin –Sen'e mi? İnanamıyorum, fazla ileri gitmemişler mi?"

"Bana kalırsa ileri gitmediler , Voldemort'a karşı çıkacak cesaretlerinin olması bile büyük bir şey bana kalırsa."

"O'nun adını ağzına almamalısın Elsa!"

Elsa derin bir nefes aldı.

"Hadi ama Evana, o öldü. Sonsuza kadar yok oldu."

"Tekrar geri gelmeden önce de öyle söylemişlerdi."

Tekrar bir nefes aldı ve konuyu kapattı.

"Nerede tanıştınız?"

Kadının sorusu üzerine titredi. Yalan söylemekten hoşlanmıyordu.

"Hogwarts'ta." Cümle ağzından istemsizce çıkmıştı.

"Sen de mi öğretmensin?

"Ah, evet. Şey öğretmeniyim... KSKS."

"Harika."

"Evet." Dedi ayaklarına bakarken."Evet, harika."

Biraz daha sohbetten sonra herkes kendi odasına çekildi.

Elsa ürkmüştü. Siyah-bordo karışımı olan oda karanlık bir havaya sahipti. 'Korkma.' Dedi kendi kendine.'Karanlıktan korkmaman gerektiğini bilecek kadar büyüdün, Elsa.'

Cilalı ceviz dolabı açtı ve üzerine uzun, ipek bir gecelik giydi.

Ayışığı yavaş yavaş odanın içine doldu, loş ışık yarattı. Genç kız rahatlayarak yatağa oturdu. Uykusu yoktu.

Dolunayın aydınlattığı, kara bulutlarla dolu gökyüzünü seyrederken kapısının açıldığını hissetti.

"Bugün Dolunay var demek..." arkasından gelen sesten sonra yatağa çöken ağırlık onu gülümsetti.