Dark Green Stars

Bölüm-12 "Üzgünüm"

Endişeyle onlara bakıp dudağımı ısırdım.Hangisini seçecektim ki ben?

"Ona zaman vermeliyiz."dedi Adrian."Kafası karışık.Okul onu yeterince zorlarken biz de üzerine gidemeyiz."

Draco düşündü."Haklısın.Adil oynayacağız,tamam mı?"

El sıkıştılar.

Koşarak kızlar tuvaletine girdim.Ama yanlışlıkla,kullanılmayana girmiştim.Kalbim müthiş bir gümbürtüyle atıyordu.Soğuk fayanslara sırtımı yasladım.Beni seviyorlardı.İkisi de.İç çektim.Her şey baş döndürücü bir hızla ilerliyordu ve ben ayak uyduramıyordum.Derin bir nefes aldım.

"Sakin ol."duyduğum sesle sıçrayıp etrafıma baktım.Myrtle Merana,ya da nam-ı değer Mızmız Myrtle.Hayalet.

"Merhaba Myrtle."dedim.

Gülümsedi."Yeşil yılanlar kibar olmaz sanıyordum."

"Bazen beklenmedik şeyler olabiliyor."

"Doğru."yanıma yaklaştı."Sorun nedir?Çok heyecanlısın."

Ofladım."Erkekler."

Kıkırdadı.

"İkili şans mı yoksa?"

Başımla onayladım.

"Görünüşleri nasıl?"

"İkisi de sarışın ve kaslı.Biri çok kibar,diğeri çok çekici."

"Seçim yapmak zor olacak gibi."

"Ah,kesinlikle."

"Akışına bırak.Hayatın işleyişi sana yardım eder."

"Teşekkür ederim Myrtle. Dertlerimi halleder halletmez seni tekrar ziyaret edeceğim."

Hüzünlendi."Herkes öyle der."

"Söz veriyorum."

Burnunu çekti."Herkes bunu da söyler."

"Herkes benim gibi kalpten söylemez."

Güldü."Haklısın."

"Hoşçakal."

"Bol şans."

Tuvaletten çıkıp Ortak Salon'a gittim.

Deri koltukta oturan Adrian'ıgörmemle alev aldım.Ona baktığımı fark edince gülümsedi.Yanağımı dişleyip hafifçe gülümsedim.Yatakhaneye girip kitabımı aldım.Sonra tekrar Ortak Salon'a gittim ve ahşap siyah masaya oturdum.Çok geçmeden Jack yanımdaki sandalyeye oturdu.

"Hey Elsa?"dedi.

"Şşşşt!"dedim.

"Ama-"

"Şşşşşşt!"

"Tamam."homurdandı.

Sessizce beni izledi.

Yatma zamanı gelince yatahkaneye döndüm.Kızların başkanı yatakhaneden içeri girdi.

"Kızlar,biliyorsunuz ki bu yıl Üç Büyücü Turnuvası'nda ev sahipliği bizim.Konukları biz ağırlayacağız.Yatakhanemizde Beauxbatons'dan bazı kızları ağırlayacağız."

Beauxbatons?

Eski okulum??

Gece eski okulumdaki yakın arkadaşlarımı göreceğimi düşünmekten gözüme uyku girmedi.Vanessa ve Seraphine'yi görecektim.

Vanessa sarı saçları,mavi gözleri ve zeki duruşuyla oldukça tatlı bir kızdı.Minik bir burnu ve yuvarlak yüzü vardı.

Seraphine'in koyu kahve saçları ve koyu renk gözleri vardı.Köşeli yüz hatları ve gamzeleri onu çok şirin yapıyordu.Onları özlemiştim.

Aniden gelen sesle irkildim.Biri içeri giriyordu.Ve Slytherin yatakhanesinde elbette koruma yoktu.Onlar -biz- hep kendi başımızın çaresine bakarız.Kim olduğuna bakmak için oturur pozisyona geldim.

Draco.

"Ne yapıyorsun!"diye fısıldadım.

"Ziyarete geldim."sırıttı.

"Ya kızlar uyanırsa!"

"Lütfen,ben her işimi planlı yaparım.Binadaki herkes iki saat boyunca ölü gibi uyuyacak.Şimdi kenara kay."

Dediğini yaptım.Yanıma uzandı.Yanağımı okşayınca kızardım.

"Çok utangaçsın."homurdandı.

"Üzgünüm."diye mırıldandım.

Gülümsedi."Biraz olsun kendini bırak ve rahat ol."

Bunu yapabilirdim,değil mi?

Kollarımı kaslı göğsüne doladım.

"Nasıl hissediyorsun?"

"Çok huzurlu."kokusunu içime çektim.

"Ben de öyle."

Elleriyle nazikçe saçımı okşadı.

"Bir şey sorabilir miyim?"dedim.

"Tabii."

"Eğer seni seçersem,bu yasak ilişki olur.Ya öğrenilirse ne yapardın?"

"Herkesin önünde seni sevebileceğim için rahatlardım."

"Ciddi misin?"

"Çok."Başını boynuma gömdü."Sana sarılmak çok güzel hissettiriyor,kötü olan her şeyi unutuyorum."

"O zaman her zaman sarılabilirsin."

"Daha iyi hissettirebilecek bir şey daha biliyorum."

"Neymiş o ?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı."İşte bu."

Dudaklarını yumuşakça dudaklarıma bastırınca,ne yapacağımı şaşırdım.Daha önce kimseyi öpmemiştim. Dudaklarım aralandı.Onun öpücüğü derinleşirken ben hareketsizdim."Lütfen."diye fısıldadı.Onu öpmemi istiyordu."Daha önce kimseyi öpmedim."dedim. Şaşırdı. Myrtle'ın tavsiyesini hatırladım.İlk defa kendi kurallarımın dışına çıktım.Beynimi arka plana attım.Beni tekrar öptüğünde,karşılık verdim.Kalbimle,içgüdüsel ve istemsiz hareket ediyordum.Ne kadar sürdüğünü bilmiyordum,ama bana saatler geçmiş gibi geldi.Zaman durmuş,Dünya dönmeyi bırakmıştı.Dudaklarımızı ayırdığında,başım döndü.

Güldü."Başını döndürdüm."

"Evet."diye itiraf ettim.

"Sen de benimkini döndürdün."İç çekti."Asla pes etmeyeceğim."

"Ne?"

"Adil oynamıyor olabilirim,ama seni çok seviyorum.Üzgünüm."

Neler olduğunu anlamak için etrafıma baktığımda,gördüğüm manzara ile dehşete düştüm.

Yatakhanenin kapısında,yüzü acı içerisinde Adrian.