Dark Green Stars

Bölüm 14 "Elsa Snow mu?"

Güzel bir Cuma gününden herkese merhaba :) Söyleyecek çok bir şeyim yok.Kendinizi yeni bölümlere hazırlayın.

Buradan seslenmek istediğim çok değerli bir arkadaşım var:

Heval.Bana kitapla ilgili çok yardımları dokunuyor,bir nevi editörüm.Onun yardımları dolasıyla bazı şeyleri beğeniyorsunuz.Heval,arkadaşım olduğun için çok şanslıyım.İşte yeni bölüm.İyi okumalar...(Medyada Serena)

Elimde pofuduk bir yastık,minderin üzerinde oturuyordum.Ellerim terlemeye başlamıştı.Gergince dudağımı ısırdım.

Neden mi?

Üç meraklı arkadaşım ile beraber Sırlar Odası'ndaydık ve onlara her şeyi anlatmamı bekliyorlardı.Oysaki ben nereden başlayacağımı bile bilmiyordum.

"Hadi ama Elsa,çatlayacağız!"dedi Seraphine heyecanla.

Derin bir nefes aldım ve en baştan anlatmaya başladım.

Hayretle bana bakan üç çift göz kızarmama neden oldu.

Serena hayretle ıslık çaldı."Şansa bak!"

"Adrian'ı seç."dedi Vanessa.O hep mantık taraftarıydı ve Draco öğretmenim olduğu için onun kısımlarını anlattığımda sürekli olarak yüzünü buruşturmuştu.

"Draco'yu seçmelisin."diye karşı çıktı Seraphine.O tam bir aşk böceğiydi.Üstelik masallara inanırdı.Eh,Fransa'da her aşk masal gibiydi zaten.Ama maalesef Fransa'nın aşk dolu sokaklarında değildik.

"Adil değiller,ama seni çok sevdikleri belli Elsa."dedi Serena.

"Gerçekten seviyorlar mı dersin,yoksa bu geçici bir heves mi?"

"Elbette seviyorlar tatlım."Serena soruma gülerek cevap verdi.

Kafamı yastığa gömdüm."Çok karışık!"

"Hayır tatlım."dedi Vanessa şefkatle."Sadece sen pek anlamıyorsun."

Kahkaha attılar.

Sabah geç kalktım.Bugün tatildi.Tatilleri severdim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra sandığımdan gri pantolon ve koyu yeşil kazak çıkarttım.Binamla uyumlu olabilirdim,en azından renk olarak.

Kahvaltıya indiğimde arkadaşlarımın çoktan kalkmış olduğunu gördüm.Serena ve Vanessa,Tobias'ı da aralarına almış konuşuyordu.Seraphine'in Hufflepuff masasında oturduğunu görünce şaşırdım.

"Sera neden burada oturmuyor?"diye sordum Vanessa'ya,oturmaya çalışırken.

"Yanındaki çocuk yüzünden.Galiba aşık oldu."homurdandı ve Serena'ya döndü."Aşık olmayan bir biz kaldık ha,Serena?"

Serena'nın Tobias ile güzel bir sohbete daldığını görünce kaşlarını çattı."Anlaşılan bir ben kaldım."

Ona güldüm.Sonra Seraphine'in yanındaki çocuğa baktım.Siyah saçları ve koyu kahve gözleri vardı.Seraphine'e sevecenlikle gülümsüyordu.Birbirlerine aşık olmuş gibi duruyorlardı.

Yiyecekleri tepsime doldururken masaya göz attım.Adrian,Max ve Brando denen iki oğlanın arasında oturmuş,onlarla sohbet ediyordu.

"Küçük Adri yanında değil diye üzüldün mü yoksa?"diye sordu Serena o tarafa baktığımı görünce.

Kıkırdadım."Adri mi,Adrian olmasın o?"

"Her neyse."sinsice gülümsedi.

"Ne planlıyorsun?"diye sordum.

"Sizi mutlu çift yapmayı,bebeğim."

Gülümsedim.

Öğlen bütün okullar Ateş Kadehi'nin önünde toplandı.Son sınıflar dün yarışmaya katılabilmek için isimlerini yazdırmıştı.Biz yapamazdık.Hatta Kadeh'e yaklaşmamız mümkün bile değildi.Müdiremiz iyi bir koruma büyüsü yapmıştı çünkü.

McGonnagall Kadeh'in yanında durdu ve püskürtülen ilk ismi aldı.

"Durmstrang'tan Shane Light."

Bu dün bana asılan çocuktu.İki adım öne ilerledi.

Müdire ikinci ismi okudu.

"Beauxbatons'tan Helena Amels."

Yeşil gözlü koyu saçlı,güzel bir kız Shane ile aynı hizaya geldi.

Üçüncü kağıt püskürtüldü.

"Ve Hogwarts'tan-"Kaşlarını çatıp duraksadı.

"Elsa Snow mu?"

...........