Bölüm 5 "O iş böyle yapılır!"

508 33 6
                                    

Evet,kızın bana.Ne zamandır bölüm yüklemiyorum biliyorum.Ama bu pazartesinden itibaren sınavlarım var ve notlarım elbette önemli.

Çok uzatmadan,yeni bölüm.

İyi okumalar..

(Medyada Elsa)

Profesör Malfoy bizi Hagrid denen çok iri adamın kulübesinin arkasındaki minik bahçeye götürürken,biraz tedirgin görünüyordu.Adrian sessizce arkamda yürürken,Profesör'ün yanına yaklaştım.

"Neden huzursuzsunuz Profesör?"

Hafifçe gülümsedi."Çok mu belli ediyorum?"

"Eh,Evet."

"Zamanında çok fazla pis işe bulaştım,çoğu kişiye haksızlık yaptım Elsa."Çok pişman görünüyordu."Ben pisliğin tekiyim."Bunu söylerken kendine kızar gibiydi.

"Hayır değilsiniz."Sesim çok kesin,ve kendinden emin çıkmıştı.Bunu fark edince gözlerimin içine baktı.Yüzü acı içindeydi.

"Beni tanımıyorsun."

"Bazı olaylar bizim elimizde olmadan gelişir Profesör.Ama olayların bize yaşattığı duygulara biz karar veririz.Siz pişmansınız.Ama umursamayabilirdiniz de.Pişmanlık,vicdan,şefkat gibi duygular kalbi henüz kirlenmemiş insanlara özel duygulardır.Sizin kalbiniz kirlenmemiş Profesör,sizi mahveden onca olaya rağmen..."

Şaşkınca bana bakarken gülümsedim.Adrian sitem edercesine öksürünce ona döndük.

"İşleri tek başıma mı yapacağım?"

Gözlerimi devirdim.

"Geliyorum."

Hagrid bize oldukça değişik bir görev vermişti:Balkabaklarını el arabalarıyla evin kenarına taşımak.Üstelik büyü yapmak yoktu.Adrian oflaya oflaya balkabaklarını kaldırırken ben sabırlı davranıyordum.

Bir saat sonra işimizi bitirdik.Tam ikimiz de iki tarafa gidecekken birbirimize çarptık ve kendimizi yerde bulduk.Adrian üzerimdeydi.Yüzlerimiz çok yakındı.Kollarından destek alarak bedeninin benimkine yapışmasını önledi.Ama yaptığı tek şey buydu.Ayağa kalkmadı.

O an zaman ve mekan kavramımı tamamiyle yitirdim.

Saat kaçtı?Neredeydik?Burada ne yapıyorduk?

Bilmiyordum.

Gözlerinin maviliklerinin derinlerinde bir yerde kaybolmakla meşguldüm.Sessizliğimiz ve hareketsizliğimiz bir süre devam etti.Hagrid öksürünce sıçradım.Adrian hızla üzerimden kalktı.Elini uzattı.

Beni yere düşüreceğini biliyordum.Yüzünde tam olarak gizleyemediği sinsi bir ifade vardı.

Yaşadığımız o anın şokundan çıkarak elimi uzattım.Ve beni tekrar düşüreceği anda müthiş bir hızla yerimden fırlayıp onu düşürdüm.Okul binasına doğru ilerlerken arkama bakmadan konuştum.

"O iş böyle yapılır!"

Muggle Tarihi ve Bitkibilim dersini cezam yüzünden kaçırmıştım.Girmem gereken dört saat ve iki farklı ders vardı:Kehanet ve İksir.

Kitaplarımı almak için yatakhaneye inerken,beni izleyen birileri olduğu hissine kapıldım.Ortamda buna benzer bir enerji vardı sanki.Göz ucuyla arkaya baktım.

Karanlık bir gölge vardı.

Kızlar Yatakhanesi'ne girdiğimde içeri girdi ve durdu.Sakin kalmaya çalışıyordum.Ama aslında ödüm kopuyordu.

Kim olduğunu tahmin etmek de zor değildi.

Arkamı döndüm ve tahminimin doğru çıktığının ispatı olarak dimdik durdu.

Jones.

"İşin bitti."dedi tehditkar ses tonuyla.Yüz ifadesi aşırı karanlıktı ve mavi gözleri koyulaşmıştı.

Parmaklarını çıtlattı.İşimi Muggle tarzında bitirecekti.

Merlin'in çorapları!

Bir şey düşünmeliydim.

Laf oyunu.

"Ne o,beni tehdit olarak mı görüyorsun yoksa Jones?"

Alayla güldü."Bir gıdım bile değerin yok Snow."

"O zaman neden işimi bitiriyorsun?"

Bir an için kaşlarını çattı.İçgüdüleriyle hareket ediyordu.Kızdığı zaman mantıklı düşünemediği ortadaydı.

"Laf oyunlarınla beni kandıramazsın Snow."

Hızlıca yanıma yaklaştı ve beni duvara yapıştırdı.Kafamı çok sert bir şekilde çarptım.Kanamaya başlaması normaldi.Duvarlarda sivri bir şeyler vardı.

Tek eliyle boğazımı kavradı.Sıkmaya başladığında,ciğerlerim yandı.

Beni bırakıp hızlıca kapıdan dışarı koştuğu görüntüsü,aklımda kalan son şeydi.

Gözlerim karardı.

Ve yere kapaklandım...

Dark Green StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin