Hey,merhaba.Yine Cuma ve ben yine yeni bir bölüm hazırladım.Beyler bayanlar,haydi bakalım!İyi okumalar diliyorum.(Medyada Seraphine)
Adrian hızlıca gözden kaybolduğunda,içim suçlulukla doldu.Hayretle Draco'ya baktım.
"Merlin aşkına,kalbinin ne kadar kırıldığını tahmin et!"
"Biliyorum,üzgünüm."dedi tekdüze bir sesle.
"Hani herkes uyumuştu Draco?!"
"O hariç."
"Bunu nasıl yapabildin!"
"Seni kaybetmeyi göze alamazdım."
"Ama-"
"Evet,biliyorum üzüldü.Ancak seni kimseyle paylaşmaya niyetim yok Elsa.Bunu anla."
Omuzlarım çöktü.Berbat hissediyordum.Jack benden nefret edecekti.
"Bugün Durmstrang ve Beauxbatons geliyor."dedi konuyu değiştirmek için.Ona izin verdim.
"Evet,arkadaşlarımı görmek için sabırsızlanıyorum."kırgın bir ses tonuyla konuşuyordum.
"Güzel bir gün olacak o zaman."
"Eh,sanırım."
"Elsa,birazdan herkes uyanır,ben gidiyorum.Sonra görüşürüz."dedi alnımdan öperek.
Hiçbir şey yapmadım.Ona gerçekten çok kırgındım.
(Draco):
Ona görüşürüz dedikten sonra yatakhanelerden çıktım.Jones'u bulmalıydım.Onu gerçekten seviyordu ve bu kadar üzüleceğini tahmin edememiştim.Amacım tam olarak bu değildi.Yine de,Elsa benimdi.
Onu kuytu bir yerde,duvarın dibinde asasıyla renkli ışıklar çıkarıp dalgın dalgın otururken buldum.Beni görünce asasını bana doğrultarak ayağa kalktı."Haksızlık yapıyorsun!"dedi sinirle."Adil olacaktık."
"Onu seviyorum Jones."
"Onu ben de seviyorum Bay Cool Görünümlü !"
Sesim yorgun çıkmaya başlamıştı."Ona ihtiyacım var."
"Benim de var lanet olası!"diye bağırdı."Benim de var!"
Tam bir büyü söyleyecekken durdu."Boşversene,bunu yaparsam Elsa üzülür."
Arkasını dönerek uzaklaşırken gözlerimi kapattım.
Aşk zordu...
(Adrian):
Kahvaltıda plan yapmak için taktikler geliştirdim ama hepsinde bir hata oluyordu. Ravenclaw'lardan birine sormayı düşündüm.Fakat onlar mantıkçıydı. Aşk mantığa tersti ve bana gerçek anlamda yardım edebileceklerini sanmıyordum.İşi akışına bıraktım.
Kahvaltı bitince Elsa'yı tek bir kelime etmesine izin vermeden yakaladım ve kendime yaklaştırdım.Derin bir nefes aldım.
Ve onu öptüm.
Malfoy'u anlayabiliyordum.Onu öpmek mükemmel bir histi.Dudaklarının tadı kiraz gibiydi.Ona bir kez daha aşık olmuştum. Elsa yavaş yavaş karşılık vermeye başladı.Dudaklarımızı ayırdığımda,alnımı alnına yasladım.
"Adil değilsiniz."dedi nefes nefese.
"Doğru."diye onayladım.
Localara baktım.
Malfoy yoktu...
(Elsa):
Adrian'ın öpücüğünü her hücremde hissetmiş,baştan ayağa sarsılmıştım.Alevliydi.Müthişti.
Şoktaydım.Bu kadar öpücük gerçekten fazlaydı.
Yarım saat sonra Durmstrang'ın kocaman gemisi geldi.İçindeki tipler aynıydı.Kocaman kaslı ve kürklü büyücüler.Eski okulumda kızların bazıları onlara hayrandı.
Durmstrang'lar yerlerine geçtikten sonra mavi at arabasıyla Beauxbatons geldi.O araba çok iyiydi.İçi de oldukça büyüktü.
Kızların hepsi mavi mini formalarıyla geldi.Şapkaları her zamanki gibi komikti.Orada olduğum süreç içerisinde o şapkaları takmayı hiç istememiştim.Müdire Fleur De'lacour müdür Boss ve müdire McGonnagall'ın arasında yerini alınca onları gördüm:
Seraphine Melau ve Vanessa Paradis,en iyi arkadaşlarım.
Koşarak onlara sarıldım.Her zamanki gibi harikaydılar.Seraphine koyu kahve saçlarını at kuyruğu bağlamıştı.Aynı renk gözleri mutlulukla parlıyordu.Onun buradaki binalardan Hufflepuff'a uygun olduğunu düşündüm.Vanessa hep olduğu gibi sakindi.Sarı -kahve saçları açıktı.Gri gözlerinden zeka akıyordu."Ravenclaw."dedim içimden.
Onları Serena ile tanıştırdım.Birbirleriyle oldukça iyi anlaştılar.Binalarımızı öğrenince şaşırdılar,ancak yorumda bulunmadılar.
Günün geri kalanını dört kız olarak geçirdik.Misafirler geldiğinden ders yoktu.Sohbet etmek iyi gelmişti.Neşelenmiştim.
Akşam yemekte biri "Hey!"diye seslendi.
Karşımda çam yarması bir çocuk oturuyordu.
"Evet?"dedim sorarcasına.
"Naber güzellik?."dedi çapkınca sırıtarak."Sevgilin yok gibi görünüyor.Senin gibi bir prenses nasıl sahiplenilmemiş olabilir?"
Herhalde okulun en ürkütücü iki tipi tarafından sahiplenildiğimi bilse,ağzını bile açmazdı.
Gözleri formama takıldı.
"Vay,yoksa ürkek bir tavşan değil de,tavşan kız mısın sen?"
Beni öpmeye yeltelendi.Kaçmaya çalıştım ama bileklerimi tutan kocaman elleri bana engel oluyordu.
Birdenbire,çocuk geriye uçtu.
"Onu,"dedi Draco."Ancak,"diye devam ettirdi Adrian."Biz öpebiliriz!"dediler aynı anda.Ve çocuğu geriye fırlattılar.
"İyi misin?"diye sorduklarında kafamı olumlu anlamda salladım ve gülmeye başladım.İkisinin attığı şaşkın bakışlar gülmemi arttırırken,kızlar yanımıza geldiler.
"Bu kadar komik olan ne?"diye sordu Seraphine güzel Fransız aksanıyla.
"Onlar."dedim karşımdaki iki sarışını işaret ederek.
"Ne yaptık ki?"diye sordu Adrian masumca.
"Onu ancak biz öpebiliriz!"diye kalınlaştırdığım sesimle taklit ettim.
"Haklıydık."dedi Draco.
"Ne demezsin."güldüm.
"Pekala."dedi Serena kollarını göğsünde kavuşturarak."Sanırım bize anlatman gereken şeyler var,Elsa."
"Katılıyorum."dedi Seraphine.
"Geceye ne dersiniz?"diye sordu Vanessa.
"Olur."dediklerinde yutkundum.
Kızlar gecesi,
İtiraf gecesi demekti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Green Stars
FanficDark Green Stars Elsa Hogwarts'a yeni gelmiş,üstelik tahmin bile edemeyeceği bir binanın öğrencisi oluvermişti. Her şey bu kadar karışıkken,ona kalbini kaptırmış iki erkek arasından da birini seçmek zorundaydı. Aşk,ders,okul,arkadaşlık derken; Ya bi...