"Sen yara bandıydın, yaralarımı örtbas etmek için vardın." dedi adam diline pelesenk ettiği bir gerçeği dile getiriyormuşcasına sakinlikle. "Ama artık gizlemeye ihtiyaç duyduğum bir yaram kalmadı. Merhemimi buldum."
"Sevindim." diye fısıldadı kadın...
"İki hafta yokluğuna dayanmak için fazla uzun bir süreydi, üzgünüm." diye fısıldadı kadın. Sesi mahcubiyetin parmaklarını kavramışcasınakısıktı.
"Sorun değil, sakin ol lütfen." dediğini işitti melodik sesin.
Adamın O'nun yanında aramasını yanıtlamış olması kadını derinden sarstı.
Kulağına dolan hışırtılar ve boğuk sesli konuşmalara dikkat kesilmek için fazla gözyaşına bulanmıştı. Varlığına deli gibi hasret kaldığı adamı ondan öte kılan kimsenin, adamın yanıbaşında olduğunun yüzüne çarpılması sendeletmişti.
"Görüşmeyi sonlandırmadığım için ona dua et." dedi adam uysallaşmış ama yine de asi çıkan sesiyle. "Bu haldeyken bile seninle görüşmeme itiraz etmedi."
"Bana acıyor olmalı." dedi kadın hıçkırarak. "Muhtaçlığım karşısında bana deli gibi acıyor olmalı."
"Tertemiz bir yüreğe sahip." dedi adam sivrilttiği hançeri kadının göğsüne saplamadan hemen önce. "Senin buz kesen kalbinin aksine."
"Beni alevler içerisinde bırak o hâlde, n'olursun!" diye yalvardı kadın. "Ben, daha fazla soğuğu kaldıramıyorum merhamet et bana."
"Merhametimi hak etmiyorsun." dedi adam. "Sen vicdanını yitirmişkenmerhametimi hiç hak etmiyorsun."
"Ben, seni yitirdim!" diye çığlık attı kadın. "Ben, seni yitirdim! Vicdanımı yitirmişim çok mu?"
"Yanına dönmeliyim." dedi adam, kadının haykırışına kayıtsız kalarak. "Yeterince yalnız bıraktım."
"Yalnız kalan benim." diye fısıldadı kadın, sonlanan aramayla.
Attığı güçlü çığlık boğazını incitmiştiama umrunda değildi.
"Yalnız kalan da sensiz kalan da benim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.