Kalabalık, melodik sesli kadının "Evet!" haykırışıyla beraber coşku dolu bir alkış tuttu. Melodik sesli kadın ışıldayan gözlerle adamın elini sıkarken adamın gözleri kalabalığın üzerinde beklenti dolu bir gezintideydi.
Uçuruma uğradıkları günden sonra kadınla hiçbir iletişimde bulunmamıştı. İlk defa arayan olmayı denese de sonuç her deneyişinde başarısız olmuştu. Telefon, kullanım dışıydı çünkü adam bilmiyordu ki kadın telefonu ona olan hisleri gibi çoktan uçurumdan aşağıya göndermişti.
Nikah memuru bu sefer muhatap olarak adamı alırken melodik sesli kadına sorduğu soruyu adam için yeniden dile getirdi. Adam, kadını arayan gözlerini yenilgiyle düşürürken beklentiyle onu izlemekte olan melodik sesli kadına çevirdi. Dudaklarını nemlendirerek cevap vermek adına yeniden kalabalığa döndüğü sırada görüş alanına takılan kadınla beraber sendeledi.
Kadın, alanın en ücra köşesinde hüzünlü bakışlarla adamı izlemekteydi. Bembeyaz incili elbisenin içerisinde bir su perisi kadar güzeldi. Ancak yakılan kanatlarının isi gözlerine keder olarak sinmişti.
Kadının bir eli karnının üzerinde hafif dokunuşlarla gezintideyken diğer eli destek almak adına yanındaki bedenin koluna sarılıydı. Yanındaki beden; kadının yanına yakışır şıklıktaki lacivert bir takım elbise içerisinde, uzun dalgalı kahve saçlarını tepesinde gevşekçe topuz yapmış yabancıdan başkası değildi.
Melodik sesli kadın, donup kalan adamın neyi gördüğünü öğrenmek için bakış açısını takip ettiğinde gözüne çarpan bedenlerle beraber hatırı sayılır şekilde afalladı. Onları düğünde üstelik bir arada görmeyi hiç beklemiyordu.
Melodik sesli kadın, kendisini toparlama konusunda adamdan daha hızlı çıktığında kendine gelmek adına gözlerini sıkıca yumarak açtı. Daha fazla dağılmasına müsaade etmeden panikle adamın koluna uyarırcasına dokunduğunda adamın melodik sesli kadının dokunuşlarının farkında olduğu söylenemezdi.
"Sezin," diyerek adamın kulağına adını fısıldadı melodik sesli kadın. "Herkes cevabını duymayı bekliyor hayatım."
Melodik sesli kadının seslenişiyle beraber adam yerinde dikleşerek irkildi. Bakışlarını kalabalığın üzerinde özür mahiyetinde gezdirdiğinde gözlerinin kısa süre içerisinde yeniden kadını bulmasının önüne geçemedi.
Kadın, sahiden sözünü tutmuş ve yaralı kalplerinin sonsuzluğa defnedildiği düğününe katılmıştı. Uzayan suskun bakışlarının gizinde saklanan veda mıydı bilinmezdi ancak eski aşıklar için artık sonlanmaya yeminli hislerin birer birer intihar ettiği barizdi.
Ayrılık, kadın ve adam için adını ilk defa bu denli gür haykırdı.
Adam, omuzlarından eksilen sitemkar vedalaşma ile bakışlarını ağırca eşi olacak melodik sesli kadına çevirdi. Pervasızca gümbürdeyen kalbinde hissettiği ürperti ona cesaret vermiş olacak ki dudaklarını sonunda araladı ve kalabalığı yeniden coşkulu alkışlara boğacak olan cevabı hür kıldı. "Evet!"
Melodik sesli kadın, adamın onay cevabıyla beraber rahat bir nefes verirken; eş zamanlı olarak kadının soluğu kesildi. Yine de dudaklarındaki küçük tebessümü silmeden kendisinin aksine yuvasına kavuşan adamın mutluluğuna anbean şahit oldu.
Adam, yuvasıyla bir yuva kurmuştu.
Melodik sesli kadın, evlilik cüzdanını sevinçle havada salladığı sırada adamın ayağına sivri topuğunu geçirdi. Adamın inleyişiyle kalabalıktan gür bir kahkaha koptuğunda adam, kadının varlığını çoktan unutmuş gibiydi.
Adam ve kadının vedaları hep tek kişilik miydi?
Gelin ve damadın ilk dansı, taze neşesi, kabul ettiği tebrikler sırasında kadın bulunduğu konumdan bir adım kıpırmadı. Dolu gözleriyle öylece durdu.
Bu süre zarfında adamın gözleri kadının üzerine hiç uğramadı.
Oysa yabancının bakışları başından beri kadının gözyaşlarından öteye çevrilmemişti.
Melodik sesli kadının kaçak bakışları ise yabancının üzerinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yâr bandı
Short Story"Sen yara bandıydın, yaralarımı örtbas etmek için vardın." dedi adam diline pelesenk ettiği bir gerçeği dile getiriyormuşcasına sakinlikle. "Ama artık gizlemeye ihtiyaç duyduğum bir yaram kalmadı. Merhemimi buldum." "Sevindim." diye fısıldadı kadın...