"Her şey çok başka olabilirdi." diye fısıldadı kadın, yumulu gözleri ardından seyredaldığı hayaller ile tatlı bir tebessüm takınırken. "Bizim için çok başka yollar çizilebilirdi."
"Senin saptığın hiçbir yola işim düşmez artık benim." dedi adam, kadını huzurlu düşlerin kınından çekip alarak gerçeklerin kabusuna bularken.
Kırpışan gözlerini araladı kadın. Dudaklarındaki tebessümü ağırca silerken çenesine süzülen damlayı silmeye ilişmedi.
"Bu sokaklar bana yabancı." dedi kadın, gözleri sokak lambasında takılı kalırken. "Sensiz her semt bana gurbet."
"Bana ise cennet." dedi adam tereddütsüzce.
Kadın, adamın yalan söylemekte nasıl bu denli ustalaştığına akıl sır erdiremedi. Gerçekleri söylüyor oluşu ihtimalini hatırına dahi getirmedi.
"Ben, seninle yürüdüğüm sokaklarda kayboldum. Bu semte yabancıydım ta ki..."
Kadın, adamın duraksamasıyla beraber tebessüm ettiğini hissetti ve bu ziyadesiyle acıttı.
"Yuvamı bulana dek."
"Yuvan..." diye fısıldadı kadın. "O mu?"
"O." diye cevapladı adam, kadına kıyasla oldukça gür çıkan sesiyle.
"Benim yuvam ise sensin." diye fısıldamayı sürdürdü kadın. "Ben de bir yuvaya sahibim ama neden yurtsuz kalan yalnız ben oluyorum?"
"Yuvandan kapı dışarı olmayı seçen sendin." dedi adam kayıtsızca. "Evsiz kalışına isyan etmeye hakkın yok."
"Yuvamın kapısının eşiğinden içeriye tek bir adım atabilmiş değilim ki." diyerek omuzlarını silkti kadın. Gülümsüyordu oysa yanaklarını gözyaşları süslüyordu.
"Yüreğinin kapıları bana hiç aralanmadı ki sırtımı döndüm diye ben suçlu olayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yâr bandı
Short Story"Sen yara bandıydın, yaralarımı örtbas etmek için vardın." dedi adam diline pelesenk ettiği bir gerçeği dile getiriyormuşcasına sakinlikle. "Ama artık gizlemeye ihtiyaç duyduğum bir yaram kalmadı. Merhemimi buldum." "Sevindim." diye fısıldadı kadın...