"Boşuna bekleme!"
Duyduğu erkeksi sesle irkilen adam, uçuruma diktiği gözlerini hızla sesin geldiği tarafa yöneltti. Sesin sahibini görmesinin ardından ise istemsizce kaşlarını çattı. Gelen, yabancıydı.
Kadının sevmiş olmayı dilediği yabancı.
"Gelmeyecek."
"Nereden biliyorsun?" diye aksice çıkıştı adam, izinsizce yanına kadar sokularak onun gibi sırtını aracına yaslayan yabancıya.
"Kaydı almadın mı?" diye sordu yabancı. Adamın aksine oldukça sakindi.
"Aldım." dedi adam. "Ve yüzüme bakarak söylemeye cesaret edemediklerini bir ses kaydına sığdırdığı için ona sormam gereken bir hesap var, onu bulmalıyım."
Adamın kadının yerini öğrenmek için ileriye sürdüğü bahaneye histerikçe güldü yabancı. Kadının temelli gitmiş olmasına rağmen adam dürüst olmayı hâlâ öğrenememişti.
"Eğer nerede olduğunu sormaya çalışıyorsan, bilmiyorum." derken doğruyu söylüyordu yabancı. "Ve belli ki senin de bilmeni istemiyor Ceylin, boşuna arama."
Kadının adının anılmasıyla özlemle gözlerini yumdu adam. Aldığı kaydın üzerinden iki ayı geçkin bir süre geçmişti ve o, yeni evli bir adam olarak her gecesini eşinin yanı başında geçirmek yerine kadını en son gördüğü yerde, uçurumda geçiriyordu.
"Dönecek." diyerek içinde yanan cılız ihtimale tutundu adam. "Ceylin, bensiz yapamaz. Biliyorum, dönecek."
"Kaç aydır sensizdi." diye sertleşen sesiyle karşılık verdi yabancı. Sinirlenmeye başlıyordu. Adam, Ceylin'i tanıdığını iddia ediyordu ama henüz gidişini bile sindirmiş değildi. Kadın, bu adam için mi kendisini sonsuza dek ondan da mahrum etmişti? "Sensiz yapamayacağı yeni mi aklına geldi?"
"Seni ne ilgilendirir?" derken yerinde dikleşti adam. Kadın, karşısındaki yabancıya onu sevmeyi sahiden istemiş olduğunu iletmesini rica etmiş olsa da bunu elbette yapmayacaktı. "Neyisin sen Ceylin'in?"
"Neyiydin!" diye sinirle düzeltti yabancı, adamı. "Neyiydin diye soracaksın çünkü artık Ceylin yok! Bir daha da yanımızda olmayacak!"
'Ve ben, onun hiçbir şeyiydim.' diye içinden cevapladı adamın sorusunu. 'Zemheriye çevirdiğin kalbi ısıtmaya soluklarımı yetiremedim.'
"Aşık mısın?" diye patavatsızca sordu adam sıktığı dişleri arasından. Oysa bu soruyu sormaya da cevabını duymaya da asla hakkı yoktu. "Ceylin'e aşık mısın?"
"Aşığım." diye cevapladı yabancı bir an olsun tereddüt duymadan. "Çok seviyorum Ceylin'i, deliler gibi aşığım."
"Çok üzüldüm." derken alayla dudaklarını büzdü adam. Aldığı cevap karşısında sakin kalması mümkün değildi.
Adam, henüz bir başkasının kadına beslediği aşkı duymaya tahammül edemiyordu oysa bir başkasına beslediği aşkını kadına günlerce dillendiren kendisiydi.
"Ceylin'e aşık olduğun için adına çok üzüldüm çünkü kendisi kendi canından kanından olan bebeğine bile merhamet etmeyen birisi. Kendi bebeğinin katili. Eminim ki seni bir çırpıda silip atarken de en ufak tereddütte bulunmamıştır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yâr bandı
Short Story"Sen yara bandıydın, yaralarımı örtbas etmek için vardın." dedi adam diline pelesenk ettiği bir gerçeği dile getiriyormuşcasına sakinlikle. "Ama artık gizlemeye ihtiyaç duyduğum bir yaram kalmadı. Merhemimi buldum." "Sevindim." diye fısıldadı kadın...