yedi,

1.2K 50 1
                                    

"Çok özlüyorum." dedi kadın dalgınca.

Gözleri yıldızların parıldadığı gökyüzünde durgun bir gezintideydi.

"Her geçen gün yokluğuna bir nebze olsun alışmak yerine seni deli gibi özlüyorum."

Yaşaran gözlerinden süzülen ıslaklıklar yanaklarına sarıldı. Hafif esen sonbahar rüzgârı yanaklarının nemini okşadı. "Ama bir o kadar da yüreğimin taş kestiğini hissediyorum."

Çektiği derin içle beraber gözlerini takati kalmamışcasına yumdu. "Oysa sen benim yüreğim değil miydin? Nasıl günden güne sana olan hasretim harlanırken, hasretine yuva olan yüreğim zemheriye döner?"

"Yapma." dedi adam. Ses tonu her daim olduğu gibi hissizdi. "Cevapsız sorularına beni tanık tutma."

Telefonun diğer ucundan çakmak sesi doldu kadının kulağına, hemen ardından da içeriye çekilen derin bir nefes.

"Vicdanıma daha fazla dokunma."

"İlişebildiğim tek yer orası kaldı." dedi kadın çaresizce. "Sözcüklerimin tesir edebildiği bir tek vicdanın kaldı."

Dudaklarını gerdi. Gözleri yaşlarla dolu, dudakları dişlerini gösterircesine geriliyken hiç aklıselim bir görüntü çizmiyordu. "Oysa benim çarem göğüs kafesinde gizli."

"Kalbim," dedi adam kadını yeniden acıtacağı bariz olan ses tonuyla. "Bir başkasına ait."

Yeniden içine derin bir nefes çekti ince dallı sigarasından. "Ve sana orada vereceğim tek bir zerrelik boşluk kalmadı."

"Yanında durayım." dedi kadın varla yok arası çıkan ses tonuyla. Adama duyduğu sevgiye kanat geren acizliği onu çok acınası kılıyordu. "İçeride bana yer kalmadıysa yanıbaşında durayım."

"Ceylin," diye kadının adını zikretti adam.

Günleri deviren ayların ardından kadının adını ağzına ilk alışıydı. Ve bu an, kadının harabe yüreğini yeniden canlandırmak için ziyadesiyle yeterliydi.

"Daha fazla gururunu ayaklar altına alma."

"Gururum sensin." dedi kadın mutluluktan titreyen ses tonuyla.

Adamın güzel dudakları arasından yeniden adının telaffuz edildiğini duymak, yüreğinde yıkılan ne varsa bir bir yeniden inşaa etmekteydi şimdi.

"Hüznüm sensin, pişmanlığım sensin, hayal kırıklığım, sevgim, nefesim..." Dudaklarını kıvırdı. Ancak bu seferki takındığı tebessüm sahiciydi. "Bana ait ne varsa hepsi sensin."

"Ama vicdanın değilim." dedi adam keskince.

Kadın, adamın ses tonuyla istemsizce gülüşünü soldurdu. Adamın bahşettiği mutluluklar dahi geçiciydi şimdi.

"Çok özlüyorum." dedi kadın konuşmayı başlattığı itirafıyla sonlandırırken.

"Ve hasretin çok sancıtıyor, vicdanım olmadığın için pişman olmama sebep olacak kadar çok."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yâr bandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin