on dört,

1K 46 2
                                    

"Sensiz uyandığım günler sonlansın istiyorum artık." diye sızlandı kadın.

"Hiçbir zaman son olmayacak ama." diye gerçeklerin sillesini yeniden geçirdi kadının suratına adam. "Artık bazı şeyleri kabullenmen gerekiyor, biz diye bir şey kalmadı anla artık."

Dilini damağına onaylamazca vurdu kadın, sonra da histerik bir kahkaha attı. "Son, beni bulana dek bendeki biz hep aynı kalacak."

"Beni korkutuyorsun." diye itiraf etti adam. "Ruh sağlığın için endişe içerisindeyim ve kendimi suçlamaktan alıkoyamıyorum."

Yorgunca iç çekti. "Yapma artık. Kendini de beni de daha fazla yıpratma."

"Çok yoruldum." dedi kadın sırıtmayı sürdürürken. Adamın sağlığı bozulacak bir ruha sahip olduğunu düşünecek kadar ondan kopmuş olması saatlerce gülmesi için yeterliydi.

"Ben, yokluğuna rağmen içimdeki bizden seni eksiltememiş olmaktan çok yoruldum."

"Sökmeme izin ver o hâlde." diye ilk defa yardım çağrısında bulundu adam.

Ama bu seferki darbesi en ağır olandı.

"Yakında evli bir adam oluyorum."

"Evlilik mi?" diye sordu gülüşünü aniden soldururken kadın. Sesi titriyordu. "Evleniyor musun?"

"Evleniyorum." diye iç çekti adam. "Evleniyoruz."

"Bizden tamamıyla vazgeçtin yani." diye mırıldandı kadın. Gerçeklerle ilk defa bu denli net karşılaşıyordu. Kabullenmek istemediği ne varsa daha beteri ile koyun koyunaydı şimdi.

"Bizden vazgeçtin. Evleniyorsun." diye sayıklamayı sürdürdü gerçekleri kabullenene dek.

Ve sayıklaması gece boyunca bir an sonlanmadı.

Telefon görüşmesi de öyle.

Telefon görüşmesi de öyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yâr bandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin