BEĞENİ VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ❤️❤️
Notita'nın gösterdiği makineye doğru ilerlerken bir yandan da nasıl hevesle peşimden takip ettiğine bakıyordum. Yolun yarısına geldiğimizde, "Sana mı ait?" diye sordum başımın ucuyla işaret ederek.
Gözlüğünü düzeltirken yeşil gözü üzerimde geziyordu. Hevesle başını sallayarak ilerlemem için acele ediyordu. "Ben yaptım."
Ven'e döndüm. Bizi fark etmeden yaptığı işe odaklanmış, kabloları kenara ayırarak işe yarayıp yaramadığına bakıyordu fakat havaya kaldırdığı kablolardan pek de anladığını düşünmüyordum. Gerçi bir şarj aletini bulabileceğine de emindim.
Yüzümü Notita'ya çevirdiğimde yüzünde teklifine kabul edeceğime o kadar emindi ki, "Hey Ven!" diye seslendiğimde yüzüne yerleşen afallamayla sırıtmamak için kendimi zor tuttum. Ven bakışlarını bize çevirip gözlerini kısarken devam ettim. "Şu alet ne işe yarıyor?"
"Hangisi?" diyerek dikleştiğinde önce işaret parmağımla gösterdiğim alete baktı sonra hızla Notita'ya döndü. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diyerek suçlayarak bağırdı.
Adam omuzunu silkerken sakince konuştu. "Teklifimi sundum. Kablo karşılığında parmağını değdirecek," diye omuz silkti.
"Peki Mortem'in bundan haberi var mı? Özellikle seni uyarmışken." bize doğru tehditvari yürüyüşünü yaparken kafam tamamen karışmış halde ikisine baktım.
"Ne işe yarıyor?" Ven'in dikkatini üstüme çekmeye çalıştım çünkü Notita'da dikleşmiş kavga etmeye hazır bekliyordu. Ven bana doğru dönerken yeşil gözleri adamın üzerindeydi. "Tüm aile sistemine ulaşabilir. Ülke sistemine kayıtlı veya daha önce örneğini alabildiği ki," diyerek tükürür gibi konuştu. "Çoktur. Tüm aile soyağacına kadar, kişisel bilgilerine kadar sızar." Notita'nın kendine beğenmiş suratına yumruğu geçirmeye hazırdı. "Şifre, banka erişimini saymıyorum bile."
Kalbim korkuyla sıkışırken dudaklarım birbirinden ayrılmış halde şaşkınlıkla bakakaldım. Ülke sisteminde tabi ki kaydım yoktu fakat Notita'nın kan örneklerinden birinde çıkma ihtimalimde yüksekti. Sinirim tepeme yükseldiğinde adamın üzerine sıçramamak üzere kendimi zor tuttum. Nefret dolu bakışlarımı üzerine diktiğimde Ven tehlikeyi anlamış olmama sevinerek tehditlerine devam etti.
"Mortem bunu duyarsa ne olacağını biliyorsun değil mi? Özellikle sana onunla ilgilenme derken," bizden birkaç mesafe kala durdu. Başıyla beni işaret etti. "Sistemden kameraya ulaşıp yüzünü bile tarayamazsın çünkü sistemin onun elinde olduğunu hatırlatırım." Pis pis sırıtırken tek yaptığım ikisine dönüp dönüp öylece durmaktı. Bu kavgada yerim olmadığı belliydi. "Mortem elini üzerinde pek tutmadığı için kendi lider mi gördün?"
Sözleri zehir gibiydi. Notita'ya doğru konuştukça adamın rengi değişiyordu. Kızarıp, morarıyor kendini kaybetti kaybedecekti. Acaba maddesel olarak yeteneği dışında sözlerini, bitkiler gibi zehirlediğinin farkında mıydı? Dili çatallaşmıştı ve karnını deşip yarsa bundan daha fazla zarar veremezdi.
Notita öne doğru hamle yaptığında Ven için araya girmeye hazırdım. Bana neye mal olursa olsun onu koruyacaktım. Bir adım attığımda Notita sonunda durarak Ven'e tepeden baktı ve konuştu. "Sol üst çekmeceden al ve buradan gidin." Bana doğru döndüğünde beyaz gözü bile öfkeden karar gibiydi. "Hemen!" diye tısladı.
Ven yanından uzaklaşıp sol üst çekmeceyi açtığında sakin adımlarla yanına yürüdüm fakat kalbim göğüs kafesimi delecek gibiydi. Seri kanlılığımı borçlu olduğum her şeye şükrettim. Ven kabloyu alarak eline doladı ve koluma girip beni çekiştirdi. Kapıdan geçip gitmeden önce başını uzatarak sırttı. "Teşekkürler Notita. Bunu tekrar yapalım," diye el salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUTAME: Kül
Acción"Seninle yalvarana kadar oynayacağım. Ta ki bir eroinman gibi tenime bağımlı olana dek durmayacağım." Bir cinayete tanıklık ettiğinizi ve kaçırdığınızı düşünün. Peki ya eski erkek arkadaşınızın katiller çetesinin başı olduğunu Bazı gerçekler sen ne...