Selam ben geldim 💁🏻♀️ Sınavlarım öyle yoğun ve yorucuydu ki kendime gelmem ve yeni bölüme odaklanmam çok zor oldu. Size daha önce bölüm atmak istiyordum ancak kafam doluyken bölüm yazınca her şey birbirine karışıyor 🥺
O yüzden beni beklediğiniz için teşekkür ederimmm hepinizi çok seviyorummmm ♥️
Lütfen yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın olur mu 😍 sizin tepkilerinizi okumak ve yazarken göz önünde bulundurmak istiyorum 🥺 (Şöyle en az 50 yorum mesela)
Önümde sallanıp titreşen bıçağa bakarken gözlerim kendiliğinden büyümüştü ve korku boğazıma tırmanıp oturarak kocaman bir yumru oluşturmuştu. Titreyen ellerimi kontrol etmek için yumruk yaparak serin kanlı kalmaya çalıştım. İşler olurda kızışırsa buradan bir şekilde kurtulmalıydım. İhanetimin öğrenilmesine ihtimal vermiyordum çünkü bu plandan haberi olan birkaç kişiydi ve onlarında bu katil çetesini yıkmak için tek şansları bendim. Yine de işler tersine dönmüş olabilirdi.
Olayla yüzleşmek için başımı yemekhanenin girişine çevirip kaşlarımı çattım. Kapının girişine yaslanıp kolları göğsünde toplamış bir adam duruyordu. Mimikleri ukala bir şekilde yüzünde üç numaralı sakalıyla pis pis sırıtıyordu. Sarı saçlarını güzelce tarayıp arkaya yatırılmıştı ve gözlerinin rengini ışıktan dolayı seçemiyordum.
Ven yaptığı işi sertçe bırakarak masaya yaklaştı ve ondan daha önce görmediğim bir hızla bıçağı kavradığı gibi kapıdaki adama fırlattı.
"Komik olduğunu mu zannediyorsun!"
Kapıdaki adam sırıtmasını kesmeden Ven'in hızlıca yüzüne fırlattığı bıçaktan tek bir baş hamlesiyle çekilerek kurtuldu ve keskin bıçak sertçe arkadaki duvara saplandı.
Dudaklarını beğeniyle büzerek işaret parmağını havaya kaldırdı. "Son gördüğümden beri bayağı hızlanmışsın. Ayrıca Ven'cim komik olduğumu bilirsin."
Bakışlarını tekrar bana çevirerek kocaman gülümsedi. Kolunu yanındaki duvara yaslayarak bakışlarını benden çekmeden Ven'e tekrar iletişime geçti. "Bu güzellik kim?"
Tepkimi gözler önüne sermemeyi deneyerek rahatça nefes aldım ve yumruklarımı gevşettim. Beynimdeki kırmızı alarmlar işlerini birkaç dakikaya sessize alabilirlerdi.
Ven eğlendiği sesinden belli olur şekilde, "Yerinde olsam ona sakın sulanmam,"
Yerinde dikleşti. "Nedenmiş o? Bilirsin güzel kadınlara zaafım vardır."
"Mortem bağırsaklarını söküp bir tarafına soksun istemiyorsan," uyararak ellerini havaya kaldırdı ve işine geri döndü.
"Ah,"
"Ya ah,"
Sonunda dayanamayarak lafa atladım. "Hey burada ben yokmuşum gibi davranmayın. Ve aramızda o adamla hiçbir şey yok!"
"Güzel aramızda bir şey yok diyor," yanıma doğru yürüyerek masanın kenarına yaslandı ve göz kırptı. Karşılığında gülerek gözlerimi devirdim. Bunların her biri kafayı sıyırmıştı.
"Denemeden bilemezsin ama çelik yelek giymeni tavsiye ederim." Elindeki kaşığı sallayarak kılıç gibi kullandı ve deşme hareketi yaptı. "Anlarsın ya,"
"O lanet kılıçta ustalaştığı güne lanet olsun," diyerek güldü ve gözlerini devirdi.
"Adınızı öğrenebilir miyim sayın hanımefendi?"
"Bilmem öğrenebilir misin?"
"Hak etmem gerekiyorsa bunun için bağırsaklarımı feda edebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUTAME: Kül
Action"Seninle yalvarana kadar oynayacağım. Ta ki bir eroinman gibi tenime bağımlı olana dek durmayacağım." Bir cinayete tanıklık ettiğinizi ve kaçırdığınızı düşünün. Peki ya eski erkek arkadaşınızın katiller çetesinin başı olduğunu Bazı gerçekler sen ne...