conflict/hyunmin

18

"Ben toplarım siz gidin hadi." dedi seungmin yavaş yavaş toplamaya başlarken.

Herkes onaylayıp fırsat yakalamışken kaçmıştı. Hyunjin dışında.

"Ben yardım edeyim sana."

"Gerek yok ben hallederim git sende."

Hyunjin onu dinlemeyip masayı toplamasına yardım etmiş ve hızlıca silmişti.

Seungmin ise bulaşıkları yıkamaya başlamıştı.

Hyunjin bezi tezgahın üzerine koyup seungmin'in arkasından sarılmıştı.

"Pışt, küs müyüz?"

Seungmin başını iki yana sallamıştı.

"Kızgın mısın?"

Başını evet anlamında hafifçe sallamıştı.

Ellerini yıkayıp arkasına dönmüştü.

"Kızgın değilim, kırgınım." demişti kafasını eğip.

"Yaa, özür dilerim. Hadi ama asma suratını."

Sıkıca sarılmıştı boynuna. Seugmin de beline sarılmıştı aynı şekilde.

"Boğulucam ağğ." bağırmıştı gülerek.

Kafasını kaldırıp hyunjin'e bakmıştı. Seungmin kafasını kaldırır kaldırmaz dudaklarını birleştirmişti.

Ufak bir öpücüğün ardından seungmin tekrar dudaklarına uzanmış ve kısa bir öpücük kondurmuştu.

"Başından kaçmasaydın hiç böyle olmazdı."

"Sadece ufak bir öpücük istemiştim niye oyun yapıyorsun ki?"

"Sadece şakaydı." dudaklarını tekrar kısaca birleştirip çekilmişti.

"Tamam hadi şimdi üstünü değiştir."

Seungmin yandan bir gülüş sunup arkasına dönmüş ve bulaşıkları yıkamaya dönmüştü.

"Ama seungmin hadi." demişti tişörtünün eteklerinden çekiştirerek.

"Yaa, çekme zarar vericeksin şimdi."

"Bu tişörtü ve şortu çıkardığın an yakıcam."

Seungmin gülmüş ve bulaşıkları arıtıp dizmişti.  Ellerini silip mutfaktan çıkmıştı. Hyunjin ise arkasından bakmıştı sadece.

"Lanet olsun kalçaları gerçekten çok iyi görünüyor!" diye fısıldadı kendi kendine.

Salona herkesin yanına gitmiş ve koltukta boş olan changbin'in yanına oturmuştu.

"Ne yapalım? Bir şeyler yapalım sıkıldım ben yaa." diye isyana başlamıştı jisung.

"Oyun mu oynasak?" dedi felix.

"Ahh hayır oyunu akşama bırakalım yüksek ihtimalle akşam ne yapıcağız diye ağlamaya başlarız. O yüzden oyun akşama kalsın?"