conflict/hyunmin

3

Minho salondaki çöpleri toplarken seungmin mutfağa gitmişti.

Herkes dikkatle işlerine odaklanmıştı.

"Hyunjin önce tabakları şuraya toplayalım pisliklerini arıtıp buraya koyalım sen sonra burdan yıka lavaboya koy ben de durulayıp dizeyim."

"Tamam olur." ikili koordine bir şekilde tabakları dizip arıtıyordu. Seungmin ise etrafa, her yere saçılmış çöpleri kendince söylenerek elindeki çöp poşetine atıyordu.

Birden ani gelen tabak sesi ile mutfaktakiler korkmuştu.

"Aman tanrım felix iyi misin?" Seungmin hızla yanına gidip felix'in elini tutmuştu.

"Ah ben iyiyim hyunjin düşürdü ben düşürmedim."

Seungmin hyunjin'e baktığında elini tutmuş bir şekilde yere eğildiğini görmüştü.

"Eminim yine abartıyorsundur. Gel bakayım." demiş ve yanına eğilmişti. Hyunjin dolu gözlerini ona çevirdiğinde seungmin elini tutup bakmıştı.

"Hmm sanırım abartmıyorsun, felix ilk yardım çantasını getirir misin?"

Felix hızla gidip çantayı getirdiğinde seungmin hyunjin'in elini yıkıyordu. Avucunun içi kesilmişti çok derin değildi ama uzun bir yaraydı.

Elini peçeteyle kurulayıp çantayı açmış ve gerekli pansumanı yapmaya başlamıştı.

"Felix sen hastaneye gideceksin istersen yıkamaya başla ben durularım bulaşıkları." dedi seungmin hyunjin'in işini üstlenmişti.

"Önemli değil ben yaparım."

Seungmin hyunjin'in elini sıkıca tutmuş ve kucağına çekmişti.

"Elini sarıcam yapamazsın yani ben hallederim alt tarafı çöp topluyorum zaten."

Pamuğa döktüğü tentürdiyot'u avucuna bastırdığında hyunjin nefesini tutup kafasını seungmin'in omzuna yaslamıştı.

Hafifçe omzunu salladı. "Ağlama, o kadar da abartılacak kadar acıdığını sanmıyorum." demişti gülerek ama hyunjin'in gözlerinden birkaç damla yaş gelmişti.

"Evet sandığından daha da çok acıyor." Seungmin derin bir nefes alıp sessizce pansumanı bitirmişti. Yine ilk yardım eğitimi aldığı için dua ediyordu.

Hyunjin'in elini bırakıp ayağa kalktığında önce tezgaha yayılan cam parçalarını toplamış ve çöpe atmıştı.

Etraftaki çöpeleri de topladığında minho gelmişti. Geldiğinde masaya oturup sessizce seungmin'i beklemeye başladığında hyunjin'i fark etti.

"Pışt niye ağladın sen bakayım, sorun ne?"

Hyunjin kafasını koyduğu masadan kalkmadan elini havaya kaldırıp göstermişti.

Ayağa kalkıp yanına gitmiş ve tamamen sarılmış eline bakmıştı. "Aman tanrım çok acıyor mu?"

Hyunjin kafasını kaldırıp burnunu çekmiş ve kafasını sallayıp 'biraz' demişti.

Minho kafasıyla onaylayıp felix'e batı. "Yardım lazım mı?" Felix başıyla reddettiğinde yere eğilip eşyaları toplayan seungmin'i fark etmişti. 

Hafif eğilip kalçasına vurduğunda seugmin kalçasını tutup hafifçe inlemişti.

"Hyung acıttı bu sefer."

"Bu kadar kısa giymeye devam ettiğin sürece hep vurucam çünkü baya dolgun gözüküyor." demişti eliyle işaret ederek. Seungmin kalçasına bakmaya çalışıp kafasını salladı.

"Tamam sen bilirsin ben normalde de böyle giyiniyorum." demişti. Normal zamanda da şort giyiyordu fakat yeni aldığını düşündükleri şortu normallerden biraz daha kısaydı.

İşine devam ettmeye başladığında diğer ikili de şaşkınca onları dinliyordu sadece.

"Evet kısa giyerdin ama ilk defa bu kadar kısa bir şort giydiğini görüyorum bir daha söylemek isterim kalçaların çok güzel."

Eliyle 'okay' işareti yapıp başını salladığı da seungmin elindeki çöpü bağladı.

"Off hyung tamam anladım, bitirdin mi sen atalım hadi şunları."

Minho başıyla onayladığında seungmin çöpü alıp mutfaktan çıkmıştı. Felix ve hyunjin kısa süreliğine göz göze geldiklerinde hyunjin koşarak arkalarından gitti.

"Ihım şey seungmin sen bana ver onu bir şey yapamadım zaten sana da teşekkür etmiş olurum hem ver ben atayım hem hava da soğuk sen üşüme."

Seungmin anlamsızca bakarken hyunjin sağlam olan eliyle poşeti alıp aşağıya koşmaya başlamıştı.

"Bu çocuğun enerjisi hiç bitmiyor." dedi minho seungmin ani hareketlerine sinirlense de bir şey demeyerek işi bittiği için odasına gitmişti.

KESİNLİKLE BÖLÜM SAYISI ARTSIN DİYE BÖLÜMLERİ BÖLMEDİMMM

ASLA YAPMADIM YAPMAMMMMMM

zaten en uzun yazdığı. bölümü böldüm 1000 kelime yazmışım 500 500 böldüm kısa da sayılmaz yanii