Yatakta uzanıyordum , üstümdeki tüm halsizlik Jeonginin sıcak ve düşünceli davranışlarıyla beraber uçup gitmişti. Jeongin bana üç haftadır nerelerde olduğumu ve neden yanına gelmediğimi sormuştu. Ne diyeceğimi bilememiştim. Biraz düşündüm ve,
"Hastaydım bu yüzden çıkamamıştım" dedim. Yalan söylemekte hiç iyi değildim , umarım bana inanmıştır diye düşündüm. Yüzüme garip bir şekilde baktı ve "Ama sanırım gelmek için iyileşmeyi bekleyemedin" dedi. İyileşmek kısmı dışında bu doğruydu , onu görmeden duramamıştım.
"Ama merak etme ben seni iyileştiririm. Sana iyi bakacağım." dedi. Sadece varlığı bile beni iyileştirmeye yeterdi. "Aslında eve gitsem daha iyi olacak" dedim ve kalkıp oturdum. Jeongin sinirli bir şekilde yüzüme baktı ve "Belli ki ailen sana pek iyi bakamıyor , sen de kendine bakamıyorsun. Bence benim yanımda kalmalısın en azından bu gece için" dedi. Ah Jeonginim ne kadar saf ve temiz bir kalbi vardı. Ailem gerçekten çok katı eğer bunu yaparsam cezası beni daha çok yıpratır emin ol ki" dedim.
Jeonginin yüzü düştü ve "O zaman en azından birkaç saatliğine kalsan?" dedi.
"Tabi ki" dedim.
İkimiz içinde yiyecek bir şeyler hazırladı ve yanına kuru gül yapraklarından kendi hazırladığı bir çay yaptı. Kendimi cennette gibi hissediyordum. Jeonginin yanı benim için cennetti sanki.
Yataktan kalktım ve jeonginle beraber balkona çıkıp balkondaki küçük masaya oturduk. Ev oldukça sıradan ve küçüktü ama çok güzel bir atmosferi vardı. Her yerde çiçekler vardı ve içerisi misler gibi kokuyordu. Balkondan dışarıya baktığımda etraf hep yeşillikti ve bir tane bile insan yoktu.
Önümdekileri yemeye başlamadan önce Jeonginin yaptığı çayın tadına baktım. Tadı mükemmel ötesiydi ve çok hoş kokuyordu. Daha sonra tabaktakileri yemeye başladım ve yaklaşık bir dakika içinde tabaktaki her şeyi yemiştim.
Jeongin şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. "Vay canına gerçekten çok acıkmış olmalısın" dedi. Utandım ve "Sanırım biraz fazla hızlı yedim ama çok lezzetliydi" dedim.
"Doymadıysan bir şeyler daha hazırlamamı ister misin?" dedi. "Aslında çok iyi olurdu teşekkür ederim."
Gülümsedi ve hazırlamak için içeri girdi. Tabağı getirdiğinde tekrar birkaç dakikada yedim ve ona bakmaya başladım. Hala önündekileri bitirmemişti ve kibar kibar yemeye devam ediyordu. Büyüleyiciydi.
Sohbet etmeye başladık...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil's Love - Hyunin
RomansaHyunjin çok güçlü bir şeytandı ama onu güçsüz kılan biri vardı. Bu güçsüzlüğün bedelini ağır ödeyecekti...