"Jeongin sana anlatmam gereken bir şey daha var." dedim.
Rüzgar esiyordu ve üstümüzdeki ağacın yaprakları hışırdıyordu. Sadece yaprak hışırdamaları ve benim ağlama sesim duyuluyordu. Jeongin bana duygu dolu gözlerle bakıyordu. Ona ne dersem diyeyim beni çok sevdiğini söylüyordu ve bu benim canımı daha çok yakıyordu.
"Öldürdüğüm her insan için küçüklüğümden beri bu çiçekçiye gelirdim. Seni ilk gördüğüm anda aşık oldum jeongin. O kadar çok aşık oldum ki günlerce uyuyamadım, yemek yiyemedim. Senin yanında olamama düşüncesi bile beni hasta etmeye yetti. Yanında olmadığım her gece gözyaşı döktüm, özledim. Sen başıma gelmiş en güzel şeydin."
"Ama sen aynı zamanda bana kaderin bir oyunusun jeongin. Evinizde çıkan o yangında evde olman gerekiyordu. Hiç karşıma çıkmamalıydın." dedim ağlayarak.
"Hyunjin neden böyle konuşuyorsun? Sorun ne?" diye bağırdı.
"Ölüm melekleri aşık olamaz Jeongin yani olmamalıydı, anlıyor musun beni?"
"Ama Hyunjin herkes aşkı hak etmez mi?"
"Bana böyle bir hak verilmedi sevgilim. Mutlu olmama izin verilmedi. Sevmem yasaktı. Doğru olan tek şeyi yasakladılar bana."
"Sadece senin yanında mutlu olabiliyordum ama bu hakkı elimden alacaklar."
"Nasıl?" diye sordu.
Artık konuşamıyordum...
"Ne olur ağlama aşkım buna dayanamıyorum." dedi jeongin.
"Babam ona karşı geldiğim ve en büyük yasağı çiğnediğim için beni cezalandırıyor. Seni... seni bu gece öldürecek..." kelimelerin ağzımdan çıkmasıyla beraber gelen acıyla kıvranıyordum.
"Çünkü bana verebileceği en büyük ceza sana zarar gelmesiydi..."
Jeongine baktım, ağlıyordu. Onun hiçbir suçu yoktu ve şimdi cezalandırılan da oydu.
Jeonginin tepkisini beklerken ortamda sadece ikimizin hıçkırık sesleri ve yaprakların hışırtısı duyuluyordu. Jeongin hiç beklemediğim bir şekilde gözyaşları içinde bana yaklaştı ve beni dudaklarımdan öptü.
"Sorun değil aşkım, ölmekten korkmuyorum. Sensiz olmaktansa ölmeyi tercih ederim."
"Lütfen benim için üzülme, arkamdan ağlama çünkü beni öldüren şey senin gözyaşlarında saklı."
Nasıl benden böyle bir şey bekleyebilirdi. Onsuz ayakta kalabileceğimi nasıl düşünebilirdi, nasıl?
"Özür dilerim Jeongin özür dilerim sana bunları yaşattığım için, çok özür dilerim." başımı göğsüne yaslamış ağlıyordum.
"Biliyor musun Hyunjin?" dedi gülümseyerek, "Ölmekten değil yaşamamaktan korkmalısın. Biz kimsenin yaşayamayacağı kadar büyülü bir aşk yaşadık. Sadece çok kısa sürdü o kadar." dedi.
"Şimdi bana söz ver, ben öldükten sonra kendine zarar vermeyeceğine dair bana söz ver, lütfen hyunjin."
"Söz veriyorum" dedim.
Onunla geçirebileceğim son akşamı geçiriyordum ve çok zamanımız kalmamıştı.
"O zaman bu geceyi iyi hatırlamamı sağlar mısın aşkım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil's Love - Hyunin
RomanceHyunjin çok güçlü bir şeytandı ama onu güçsüz kılan biri vardı. Bu güçsüzlüğün bedelini ağır ödeyecekti...