Medya: baloda çalan şarkı ve edilen dans.
Hazırlanıp odadan çıktığımda diğerlerinin beni beklediğini gördüm. Yanlarına ilerlediğim de drageyle göz göze geldim. Ben onun koluna girerken, rose Alex'in koluna girmişti. Kararlı ve kendimizden emin adımlarla ilerlerken, ayakkabı topuklarının yerde oluşturduğu ses koridorda yankılanıyodu. Balo salonunun kapısı önünde ki iki muhafız kapıyı iki yana açarken, Büyük merdivenin başına geldik. Kalp atışlarım hızlansa da yinede ilerledik. Koluna girdiğim drage den destek alırcasına sıkıyorum elini. İçeri girdiğimiz andan itibaren Bütün gözler bize dönmüş durumdaydı. Salon ışıl ışıldı. Herkes harika görünüyordu. Rose onların süsü yanında bizim dikkat çekmeyeceğimizi söylemişti. Ama biz sade ve şıklığımızla tüm dikkatleri üzerimize almıştık.
Kralın huzuruna yaklaştığımız da hafifçe eğilerek referans verdik. Bizi başıyla selamlayan kral diyer misafirlerle ilgilenmeye geçmişti. Salonda yankılanan fairytale şarkısıyla bütün herkes delicesine dans etmeye başlamıştı. Filmlerde gördüğüm balo da yapılan danslarla uzaktan yakından alakası yoktu. Daha çok bir kasabada ateş başında yapılan samimi ve hoş geleneksel bir dansa benziyordu. Çiftler el ele tutuşmuş dönerek dans ediyorlardı.
Biranda elimden tutup beni piste çeken drage bir elini belime koyum bir eliylede elimi tutmuştu.
-ben dans etmeyi bilmiyorum.
-bana bırak yanlızca.
Bu kadardı aramızda geçen çümle. Sonra deli gibi dans etmiş dönüp durmuştu. Sürekli yer değiştiriyoduk. Arada drage belimden tutarak beni havaya kaldırıyor ve etrafında dönüyordu. Hayatımda yaptığım en güzel ve harika danstı. Hoş hayatımda hiç bir erkekle dans etmemiştim de.
Müzik bitipte yerine daha sakin bişeyler çaldığında pisttekilerin çpğu kenarlara çekilmişti. Bizde alexlerin yanına gittik.
- harika dans ettiniz. Dedi rose hayran hayran bakarken.
- sizde etseydiniz ya. Dedim.
Rose somurtkan bir ifadeyle alexi gösterip,
-prensimizin Bi yerleri incilir. Bişeydeğil bırakmıyoda beni başkasıyla dans ediyim. Dedi.
Alex geçiştirmek isteyen bir ifadeyle ellerini sallıyarak,
- onu bunu boşverinde ne yapıyoruz şimdi. Dedi.
- diğer soyluları tanıdığınızı varsayıyorum. Kime nasıl yaklaşmalıyız. dedim.
rose illerdeki kalabalığı göstererek,
-krallar aynı yerde. Hepsine tek yaklaşmak daha mantıklı. Ancak bir kraldan çok prens yada prensesi yanımıza çekmemiz daha kolay olur.
-haklı. Dedi drage düşünceli bir şekilde.
-peki o zaman önce kimle konuşuyoruz?
Koşturmak kelime anlamı ne şu anda açıklamakta uğraşamazdım şimdi ama bu gün tam anlamıyla cılgın bir koşudaydık sanki. Sevgili kralımız baloya ortasında teşrif etmiş o raddeden sonra biz kaçış oyunu oynamıştık resmen. Krala görüşmemek için sürekli kuytu köşelerden ve insanların arkasından hareket etmiştik. Gerçek maskeler vardı yüzümüzde. Ama maskelerede ne kadar güvenebileceğimiz meçuldu. Bir ara az kalsın krala yakalanıyoduk. Ama son anda saklanmayı başarmıştık. Bir kaç prense ve prensese haber gönderip saraydan uzak Bi yerde toplantımıza davet ettik. Gerçe kimlerin umurunda olurdu orasıda ayrı bir konuydu ama işte. Diğerlerinin güvenilir olduğunu söylediği bir kaç kişiye de gizlice buluşma yerini söyleyerek salondan usulca kaçtık. Önce odalarımızda çıkıp yanımızda getirdiğimiz rahat kıyafetleri giyip, pelerinlerle kendimizi komufle ettik. Sonra herkesin balo salonunda olmasından yararlanıp saraydan ayrıldık. Şehir sessizdi. Ara sokaklardan ilerleyerek krallığın sınırına ulaştık. Ormana ilerleyip illerdeki sam 'in buluşma yeri olarak önerdiği maharaya gittik. Sam orda bizi bekliycekti. Maharaya girdiğimizde önünde bir sürü haritaya Sam' i gördük.
Ne yaptığını sorduğumuzda tüm diyarların ve her iki krallıkların haritalarını oluşturduğunu söyledi.
Maharada bir kayanın üzerine oturarak derin nefesler almay başladım. Biraz dinlendiğimde diyerlerine dönerek,
-sizce geliceklermi? Diye sordum.
-gelmek zorundalar. Dedi Alex.
-gelmezlerse biteriz. Dedi rose.
-gelicekler. Dedi drage.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Ruhlar
FantasyKüçükken masalları cok severdim. Güzel prensesleri kötü ejderhalardan kurtaran yakışıklı prensler, küçük bir öpücükle prensesi uyandıranlar... Ama büyüyünce farkettimki, o ejderhada yalnızdı, belkide yalnızca arkadaş istemişti kendine. Peki o prense...