Mutluluk sensin

982 33 2
                                    

Eve yerleştikten sonra Topra'ğın telefonları susmak bilmiyordu. Herkes peşindeydi anlaşılan televizyon izliyorduk cips ve kolayla. Topra'ğın dikkatı dağınıktı. Onu güldürmeye çalışsamda fazla takmıyordu. O huzursuz olunca bende huzursuz oluyordum.

E: Toprak neyin var?
T: Hiçbirşey
E: Eminmisin?
T: Evet. diyip sahte gülümsedi.

Benden saklaması gerekmiyordu söylerse sanki korkup kaçıcam. Onun başı belaya girerse bende kendimi o belaya atarım. Suç ortağım <3

Üzerimde Topra'ğın gömleği vardı yarısına kadar ilikliydi üstü açıktı. Ama hala dikkatini topalayamıyordum. Topra'ğa sarıldım beni hemen kendine doğru çekti ve sarıldı kokularımız,tenlerimiz birleşmişti. Topra'ğı kimseye değişemem.

T: Mutluluk sensin...

İçimde kelebekler uçuşuyordu sanki öylece kızardım kaldım. Topra'ğın telefonu yine çaldı ve yanımdan kalktı önemli biriydi sanırım. Mutfağa gidip telefonla konuşmaya başladı. Dinlemem lazımdı, gizlice mutfağın kapısına yaklaştım sesler iyi kötü duyuluyordu.

T: Ormandaki eve mi geliyorlar lanet olsun!

Büyük bir sesle irkildim anlaşılan telefonu fırlatmıştı. Polisler bizi bulmuşlardı.
Topra'ğın ayak seslerini duyunca hemen koltuğa uçtum. Sinirli bir şekilde yanıma geldi sanki bir açıklama yapıcaktı.

T:Eda şey..
Saçlarını karıştırmaya başlamıştı.
E: Biliyorum...saklanalım?
T: Nerden biliyorsun?
E: Hastanedeki konuşmalarından biliyorum duydum.

Polislerin siren sesiyle hemen depoya indik. Bir dolaba saklanmıştık ne kadar mantıklı bilinmez, Toprak beni kendine çekti iyici yapıştırdı korkudan titrediğimi farkettim, Toprak kafasını boynuma gömdü ve en derinden nefesiyle kokumu alıp rahatlıyordu.

Yukardaki ayak ve telsiz sesleriyle daha kötü olmaya başladım. Depoya geldiklerinde nefes almıyorduk bile.

Fısıldaşmaya başladık.

T: Eda teslim olucam.
E: Saçmalama
T: Sen burda kal başının belaya girmesini istemiyorum, eğer seni görürlerse sende suçlu olursun.
E: Yapamam...
T: Yapıcaksın Tuana ve Can ikimizide hapiste görmemeli.
E: Toprak...
Elimi bıraktı masumca gülümseyip dolaptan çıktı. Ve sesler...Topra'ğın kelepçelenme sesi yapamazdım bir süre düşündüm sesler gidince bende dolaptan çıktım, teslim olucaktım ama çok geçti Toprak ve Polisler gitmişti.

Üstüme beyaz atlet ve dar kot giyip çıktım. Topra'ğın arabasını aldım karakola doğru sürmeye başladım. Karakola vardığımda göz altında olduğunu söylediler. Koşarak aşağı kata indim ve ordaydı demir parmakların ardında.. Parmaklarımızı kenetledik.

E: Seni serbest bırakıcaklar
Dememle ağlamam bir oldu
T: Bunu bilemeyiz prenses ağlama lütfen ben gözyaşlarına kıyamıyorum...
E: Ne yapmam lazım?
T: Ormandaki evde kal orda güvende olucan Can ve Tuana birkaç ay sonra gelicekler.Eve kimseyi alma. Cenk,Ozan,Zeynep ile ilişkini kes, onlardan da şüpheleniyorum.
E: Tamam Seni Seviyorum...
Topra'ğın avuç içlerini öpüp ağlayarak ordan çıktım.

Karakolda duvara yaslandım yavaşça aşağı kayıp ağlamaya başladım. Ayaklarımı karnıma çektim daha çok ağlıyodum...

MAHKEMEDE
HAKİM: VE KARAR TOPRAK CİVANOĞLU...

Seni Sevmek İstemiyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin